1.7

420 50 116
                                    

"Ne içmek istersin?"
"Kahve"
"Peki, sen rahat edeceğin bir yere geç geliyorum"

Çocukları sahilde bırakıp her zaman geldiğimiz sakin kafelerden birine geçmiştik. Yol boyunca ikimizde tek kelime etmemiştik ara ara bana bakıp yüz ifademi ölçmekle yetinmişti.

Köşede kalan masalardan birine geçtikten birkaç dakika sonra elinde 2 kahve ve 2 tatlı bulunan bir tepsi ile karşımdaki sandalyede yerini almıştı.

Montunu çıkarıp derin bir nefes aldığında kısa bir bakış atıp söze girmek için boğazını temizlemişti.

"Öncelikle konuşmayı kabul ettiğin için çok teşekkür ederim Lily. Durumu kendi açımdan en başından anlatacak olursam: Öncelikle telefonla konuştuğunda Alex ve Han'ın yanına gittim. İkisi heyecanlı bir şekilde senin yarı çıplak Natt isimli biri ile gülerek konuşman hakkında heyecanlı heyecanlı konuşuyorlardı ve ben onları görüp neler olduğunu sorduğumda ikisi de panikleyerek yanımdan ayrıldılar. Sana baktığımda gerçekten sohbetten zevk alıyor gibi güzel gülümsüyordun"

Devam etmesini beklediğim için tepkisizce kahvelerine odakladım gözlerimi.

"Sonra masaya bizimkilerin yanına gittiğimde" Aranızda Natt'i tanıyan var mı?"dedim. Youngji senin eski sevgilin olduğunu söyledi, doğal olarak sinirlendim. Zaten kamptan önceki birkaç gün aramız biraz garipti Lily. Küs değildik biliyorum ama sanki bir soğukluk vardı"

"O garipliğin sebebi Felix'den yumruk yerken bana yalan söylemendi. Bana Felixleyim bile demedin"

Şaşırmış bir şekilde gözlerini büyüterek bana baktığında devam ettim.

"Alex ile sitenin içerisinde yürüyüş yapıyorduk. Senin anlatacağını düşünerek fazla sorgulamadım ama yalan söylemeni de istemezdim Chan"

"Lily bu açıkçası sana anlatıp rahatsız etmek istediğim bir konu değildi. Felix'e aramızda ki durum hakkında açıklama yapmak istiyordum. İlk tanıştığımız zamanki durumu biliyorsun"

"Felix sırf konuştuğumuz için sana yumruk mu attı?"

"Hayır durum öyle değil, ah Lily burası gerçekten karışık diğer sorunu hallettikten sonra bunu konuşsak"

"Peki, devam et"

"Kamp boyunca ara ara Alex, Han ve sen sürekli fısıldaşarak bir şeyler konuşuyordunuz ve birkaç kere yanınıza geldiğimde benden bir şeyler saklıyor gibiydiniz"

Derin bir nefes alan taraf bu sefer ben olduğumda bir şey söylememi bekler gibi durmuştu.

"Han ve Alex ilk gün biz etrafı gezerken defteri bulmuşlar. Onun hakkında konuşuyorduk, defteri bulduğumuzu sana söylemek istemedim çünkü kimsenin tatilini batırmak istemiyordum. Onlarda bunu onaylayınca senden sakladık."

"Kişiler açısından tatilin sonucu pek değişmedi gibi?" ima ile sorduğunda göz devirmekle yetinmiş kahvemden bir yudum daha almıştım.

"Her neyse oyun zamanı da olanlar için bir savunmam yok. Zaten bu kadar şey üst üste delirtiyordu beni üzerine Youngji'yi o çocuk için öldürecek olman ve onun beni son kışkırtması ister istemez patlama noktasına getirdi beni. Bir nevi birikmiş bir öfke patlamasıydı, nasıl oldu bilmiyorum ama gerçekten o an düşünemiyordum Lily. Gözüm kararmıştı resmen, düşüncesi bile zoruma gitmişti o an için; sana çıkma teklifi etmeyi düşünürken bu kadar etmen ile dayanamadım ister istemez aklımın ucunda küçük bir ihtimal olarak düşündüğüm şeyi söyledim. Biliyorum gerçekten çok ağır, düşündükçe seni dinlemeyip o an o lafı söylediğim için kendimi dövmek istiyorum."

505 - Bang Chan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin