"Niye dikme aldık anlamadım uff" Han'a yaklaşık 100.kez aynı soruyordum. Geometri çözmeyi severdim ama paralelkenar ve yamuk çözemiyordum.
"Lily benim bile beyin devrelerimi yaktın. En iyisi gidip yemek yiyelim, gelince devam ederiz"
Başımla onu onaylayıp eşyalarımı düzenleyerek masanın köşesine koymuştum.
Çantamdan cüzdanımı alıp ayağa kalktığımda tüm eklemlerim anlık olarak uyuşmuştu.Sabah 8 de kütüphaneye gelmiştik ve şu an saat 14.30 falandı.
"Ne yiyelim?"
"Bilmem pizza veya acılı tavuk olabilir, canım ramen falan istemiyor."
Kafenin kapısını aralayıp içeri girdiğimde masalara göz gezdirirken biraz ileride tanıdık yüzler ile karşılaşmam ile hemen başımı çevirmiştim ki Felix'in sesi ile geri dönmek zorunda kalmıştım. Yavaş adımlar ile masalarına ilerlediğimde Han da benimle geliyordu.
"Selam millet ve komşum" masadaki Chan'a özel bir selam verdiğimde diğerleri üstelemeyerek selam vermişti.
"Siz de mi yemek yemeye geldiniz? Bize katılsanıza" Youngji heyecanla konuştuğunda Han'a onaylamaması için kısa bir bakış atmıştım.
"Biz sizi hiç rahatsız etmeyelim çocuklar, afiyet olsun size"
"Saçmalama Han hadi geçin oturun" Minho konuşurken yana kaydığında Han omuz silkerek direkt oturmuştu. Ben de tek boş yer olan Chan'ın yanındaki sandalyeye oturmuştum.
"Sipariş verdiniz mi?"
"Evet, ortaya 3 pizza ve 2 tavuk kovası sipariş ettik. Siz ne sipariş edeceksiniz?"
"Biz de aynı şekilde 1 orta boy pizza ile orta boy tavuk kovası sipariş edelim" Han'a bakarak konuştuğumda beni onaylayarak garsonu çağırmış ve siparişimizi vermişti."Çalışmalar nasıl gidiyor Han?" Minho konuşmaya başladığında Hanla aralarında koyu bir sohbet başlamıştı.
Eun, Felix ve Youngji de bir konu hakkında tartışıyorlardı ama ne olduğunu bilmiyordum.
"Yorgun gibisin" Chan başını bana çevirdiğinde aynı şekilde ben de ona dönmüştüm.
"Sabahtan beri matematik ve geometri çözmeye çalışıyorum. Paralelkenar ve yamuk çözmeye çalışırken IQm kayboldu."
Ufak bir kıkırtı bıraktığında ben de onunla birlikte gülümsemiştim.
" Geometrim iyidir istersen bir ara anlatırım. Matematikte de fena sayılmam"
"Cidden mi? Matematikte sıkıntım yok hatta ben bile sana anlatabilirim. Ya normalde sıkıntı değil ama takımdan dolayı etütlerim aksıyor. Belli bir prova saati olmadığı için düzenimi oturtamıyorum. Han'ın da ayrı işleri oluyor. Özel dersi ve piyano kursundan dolayı çalışma zamanı ayarlaması zor oluyor. Konular birikiyor ve Han aniden hepsini anlatınca, beynim kaldırmıyor durum bu... " konuşmam bittiğinde anlık olarak giden gülümsemesi tekrar yüzünde oluşmuştu.
"Komik bir şey söylemedim, gülmesene sinirim bozuluyor" gülümsemesi daha da büyüdüğünde önüme koyulan tabaklar ile dikkatimi tabaklara çevirmiştim.
Önüme koyulan pizzadan diğerleri gibi büyük bir dilim alıp ısırdığımda lezzetten başım dönmüş gibi hissetmiştim. İlk dilimi bitirip kolamdan yudumlamıştım.
"Lily, haftaya Dongseang lisesi ile maç ve biz onların okuluna gideceğiz. Dün hangi okul hangi okul ile maç yapacak belli oldu."
"Cidden mi? O okulda birkaç tanıdığım var aslında. Hatta Han'ın kuzeni de orada"