Kiyoomi'nin kaldığı otelin lobisini polisler doldurduğunda elinde bir bardak içki vardı.
Bu yüzden iş için Japonya dışına çıkmayı sevmiyordu. Şu an yakalanırsa yapabileceği çok az şey vardı.
Bardağını masaya bırakıp arkasındaki adama döndü, Tayca sordu. "Sorun ne?"
"Bangkok'un en bilindik çete lideri vurulmuş. Polis özellikle yalnız dolaşan yabancı turistleri arıyor."
Şaşırmış gibi gözlerini büyütürken gömleğini düzeltti, belindeki tabancanın iyice saklandığından emin oldu.
Haber bu kadar hızlı mı yayılmıştı? Kiyoomi o adamı indirdiğinde en az 2 saati olacağını zannetmişti.
Henüz 1 saat bile olmamıştı. Üstelik lobideki polislerin ilgisini çekmesi yakındı. Buradan hemen çıkmalıydı. Dikkat çekmeden bir bahane bulabilmeliydi.
Bahanesi ise... o sırada kapıdan içeri girdi.
Atsumu'yu ilk gördüğü anı kim sorsa ona aynı cevabı verirdi. Atsumu açık renkler içerisinde otelin lobisine daldığında, Kiyoomi'nin gözleri için güneşten farksızdı.
Lobiye panikle dalan sarışın da belinde bir şeyi düzeltti, Kiyoomi bu hareket üzerine çok düşünmedi. Yerel polisin onu fark etmemesi imkansızdı, parlak saçları ve kültürel kıyafetlerin mümkün olabilecek en saçma kombinasyonunu yaptığı için alnında "Ben bir turistim." yazıyor gibiydi.
Polisler ısrarla ona yalnız olup olmadığını sorarken sarışın derdini kırık bir Tayca ile anlatmaya çalıştı. Bu pek işe yaramayınca da... Japonca'ya geçti.
Demek o da Japon'du. Kiyoomi daha ne yaptığını fark edemeden ayaklanmıştı bile.
"Dediğinizi anlamı–"
Kiyoomi bir elini o turistin omzuna sararken polislere Tayca açıkladı. "O benimle. Sorun yok." Ardından nedensizce ekleme gereği hissetti. "Balayındayız."
Bu açıklama memurları tatmin etmiş gibi gözüktü, Kiyoomi lobiden uzaklaşırken gömleğini yeniden düzeltme gereği hissetti. Çok geçmeden mükemmel bir bahaneyle polislerin arasından sıyrılmış, kendi otel odasına dönebilmişti bile.
Tek sorun, yanında götürdüğü yabancıydı.
Ne tesadüftü ki bu yabancı, o ana dek görmüş olduğu en güzel kişi olmalıydı.
"Sakusa Kiyoomi." dedi.
Atsumu'nun bu gülümsemesi sahte değildi. "Miya Atsumu. Teşekkürler."
Atsumu başını kaldırıp kendisiyle göz göze gelince Kiyoomi bir an Bangkok'a iş için geldiğini unuttu. Sanki şu an Atsumu gibi bir turistti ve buraya eğlenmeye gelmişti, o sırada da doğru kişiyi bulmuştu.
Atsumu beraber eğlenebileceği birine benziyordu.
"Peki, Sakusa Kiyoomi, Tayland'a ne için geldin?"
Kiyoomi omzunu silkti. "İş gezisi. Ya sen?"
"Tatile geldim." Ardından Atsumu Kiyoomi'yi şaşırttı– kibar gülümsemesi yok oldu, yerini imalı bir sırıtmaya bıraktı. "Ee, Kiyoomi, işinin bittiğini varsayabilir miyim?"
Kiyoomi bir an cevap veremedi. Atsumu'nun bu kadar hızlı ilerlemesini beklemiyordu.
"Ne yapacaksın?"
Atsumu ağzını açmadan önce göz kırpmıştı.
O akşam, gününün tamamını onunla geçirdikten sonra aptal bir eğlencede Atsumu'yla dans ederken, asla unutamayacağı bazı anılar elde ettiğinin farkındaydı.
Atsumu'ya hakkında hemen hemen hiçbir şey anlatmadı. Bir daha asla görmeyeceği birinin kendisi hakkında hiçbir detayı bilmesine gerek yoktu. Özellikle Kiyoomi'nin asla kimseye anlatamayacağı bazı detaylar vardı.
Valizindeki tabancayı içeren detaylar.
Sorun değildi, Atsumu da kendisi hakkında hiçbir şey anlatmamıştı çünkü. Buraya sadece iyi vakit geçirmeye gelmişti, o yüzden tam olarak bunu yaptılar. Günün kalanını beraber harcadılar.
Kiyoomi, bunun hayatının en büyülü akşamı olduğundan emindi.
Atsumu'yu bir daha göremeyecek olması ne büyük şanssızlıktı, Kiyoomi o gün onu güldürebilmek için her şeyi yapmaya razıydı. Bir günlüğüne bütün endişelerinden sıyrılıp bütün ilgisini Atsumu'ya vermek, Tayland'da yapabileceği en iyi şeydi sanki.
Belki de bu iş gezisi zannettiği kadar kötü değildi.
O an bile, dinlemediği bir müzik eşliğinde kolları arasında bir sağa bir sola sallanan Atsumu'nun gökyüzüne olan bakışlarını zihnine kazımıştı bile.
Kiyoomi, Tayland'dan iki gün içinde ayrılacaktı ve son gününü buna hazırlanarak geçirmeyi planlıyordu.
Ertesi sabah yarı çıplak Atsumu'nun yanında uyandığında ise bu planları uçup gitmişti bile. Eğer bir gün sonra Atsumu hayatından tamamen çıkacaksa... Kiyoomi son gününü onunla harcayacaktı.
O zamanlar her şeyden habersizdi, sadece ne doğru hissettirirse onu yapmaya çalışıyordu.
Tayland'da tanıştığı Atsumu kadar doğru hissettiren hiçbir şey yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
48 saat √ sakuatsu
FanfictionSakusa Kiyoomi'nin, Miya Atsumu'yu öldürmek için 48 saati vardı. Tek sorun: Atsumu'yla evli olması. . uyari: siddet