Öncelikle merhaba...
Biliyorum çok çok uzun zaman oldu, sizi gereğinden fazla beklettim. Bunun için gerçekten üzgünüm, beni hâlâ bekleyenler var ise onlara da çok teşekkür ederim.
Olmayışımın çok fazla sebebi vardı. Telefonum bozuldu, idareli aldığım telefonda yazamadım, sonra evlilik sürecim oldu, hemen sonra da hamilelik derken uzun süre hiçbir şey yazamadım. Yine de beklettim için üzgünüm.
Keyifli okumalar...🥰
****************************
2 hafta geçmişti Züleyha evden ayrılıp kendi evine geçeli. Hemen ertesi gün işe başlamış, Yaman ilk günler alışması için sürekli fabrikaya gidip gelmişti. Asya ile ise resmen yeni bir hayata adım atmış gibi hissediyordu. Öyle mutluydu ki bazı zamanlar kalbi acıyor, bu sevinç bu sevda yüreğine çok geliyordu.
"Yaman?"
Asya' nın sesi ile dalgın bakışları onun uykudan yeni uyanmış baygın bakışlarını bulduğunda ne kalbinde sızı vardı, ne aklında başka bir şey. "Günaydın güneşim."
Asya sanki her geçen gün gençleşiyor, genç kızlar gibi içi içine sığmıyordu. Gerçi o zaten oldukça gençti. Gençti genç olmasına ama o uzun yıllardır bunu hissetmiyordu. İlk kez kendi yaşını hissediyor, heyecanla dolup taşıyordu. Güneş kadar parlak bir gülümseme ile nazlı nazlı yükseldi kollarında olduğu kocasına doğru. "Günaydın. Ne zaman uyandın?"
Yaman' ın arsız elleri üstlerini örten örtünün altında karısının neredeyse çıplak olan bedeninde dolaşırken o da biraz daha yaklaştı. İçi gidiyordu şu bakışlara. "Çok olmadı."
Asya neredeyse iç çekecekti. Bazen kocası öyle bi konuşuyordu ki ona bakıp bakıp iç çekerken buluyordu kendini. Hele şu dokunuşları yokmuydu. Göbeğinden aşağı doğru kayan parmaklar onu iyice zora sokuyordu. "Yapma. Kalkmamız gerek hadi, Züleyha gelecek daha."
Yaman karısının melül melül bakan gözlerine dayanamayıp geri çekildi. "Öyle olsun bakalım, nasılsa akşamına kollarımdasın."
Asya kıkırdayıp yatağın üzerinde doğruldu ve sabahlığına uzanıp üzerine geçirdi. Oysa bir bilse Yaman' ın ona attığı bakışları. Görmediği için rahat rahat hazırlanıp odadan çıktı ya zaten. O gider gitmez de Yaman yüzündeki koca gülümsemesi, içinde her gün büyüyen ateşi ile karısının mis kokulu yastığına sarılıp biraz daha vakit öldürdü.
Aşağıda Asya ve mutfaktaki kızlar masayı hızlıca kurarken çalan kapı ile Asya elindeki işi bırakıp kapıya koşmuş, açar açmaz da gördüğü Züleyha' nın üzerine atlamıştı. Özlemişti onu.
"Hoşgeldin Züleyha, ay nasıl özlemişim seni. Geç hadi geç, durma kapıda."
Züleyha Asya' ya en içten şekilde gülümseyip evin içine girerken koluna girdi. "Bende çok özledim sizi, ne var ne yok? Ben yokken neler yaptınız?"
Asya Yaman' un en çok sevdiği hareketini yapıp omuzunu küçük bir hareketle kaldırıp indirdi. "Aynı şeyler, asıl sen anlat. İşin nasıl, evin nasıl, alıştın mı? "
"Hepsini anlatacağım merak etme. Daha iki gün burdayım zaten. Devran nerde, burnumda tuttu valla."
"Odasında, uyanmadı hâlâ. Sen gidip ona bak bende masaya bakayım."
Züleyha onu onaylayıp yukarı çıkarken Asya' da mutfağa geçti. Yaman ile aralarındaki gelişmeler onu bu eve daha çok bağlıyor, her geçen gün daha çok benimsiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GELİNCİK (Tamamlandı)
Aktuelle LiteraturBir kadını en çok ne üzebilir, ne yıkar... Yuvası için nelere göğüs gerebilir? Neleri görmezden gelebilir? Hor görülmek, küçümsenmek, sevgisizlik, güvensizlik... birçok şey sayılabilir. Peki kocasını paylaşmak? İşte buna asla sessiz kalmayacaktı. Y...