Ben geldiiiiim🙌🙌🙌
Öncelikle hepinize hayırlı sağlıkla geçireceğiniz Ramazanlar diliyorum💓💓
Herkes orucunu açtıysa, ilk iftarın ilk tatlısı benden❤❤ geçen yıl tatlım Ateş Parçası' ydı. Bu yıl Gelincik' e kısmetmiş.
*******************************
Geçmiş, gerçekten de geçmiş midir? Yoksa bir duvar arkasına saklanıp ortaya çıkacağı anı mı bekliyordur? Kimine göre geçmiş, hayatının mutlu geçen bir kısmıydı sadece. Kimilerine göre ise asla ortaya çıkmaması gereken, o duvarın arkasında değil altında kalması, unutulması gerekenlerdi. Sizce, geçmiş gerçekten geçmiş midir? Geçip gidecek bir şey midir? Hayır. O hâlâ oradaydı işte, saklandığı duvarın arkasından izliyordu bizi. Ortaya çıkacağı ana kadar.
Karşılıklı bakışma ile geçen sürenin sonunda Musa öfkeyle kabaran göğsünün sıkıştığını hissediyordu. Aptallık etmişti, biraz daha dayanmalıydı. Şimdi evdeki bulgurdan da olmuştu.
Asya baştan aşağıya titriyordu. Korkuyordu çünkü, Musa' nın bir delilik yapıp Yaman ile kapışmasından korkuyordu. Sessizce fısıldadı koluna asıldığı adama." Nolur gidelim."
Yaman bir karşısındaki adama, bir de kolunda titreyen kadına baktı. Dişlerini sıkıp başını salladı el mecbur, Asya daha fazla korksun istemedi. Onun kolundaki elinin üzerine elini koyup yoluna döndü.
"Ne o? Kaçıyor musunuz?"
"Ulan!"
Asya ne kolundan çıkıp Musa' nın üzerine giden adama engel olabildi, ne de Musa Yaman' ın yumruğu ile yere düştüğünde ağzından çıkan çığlığa. Koşup Yaman' ı tutmasa çok daha kötüsü bile olabilirdi, bu adam az önce onunla güzel güzel konuşan adam değildi çünkü.
"Yalvarırım gidelim, bulaşma. Hadi gidelim."
Yaman hâlâ yakasını bırakmadığı adamın yüzüne bakıyordu. Derin bir nefes alırken çenesi yerinden çıkmak üzereydi. "Bir daha görürsem, seni kimse alamaz elimden it soyu."
Asya Musa' nın yüzüne bile bakmazken ayaklanıp bir anda elini tutarak onu peşinden sürükleyen adamı izliyordu, arkasından. Küçük ayakları ile onun bir metrelik adımlarına nasıl yetişsindi.
Arabayı bıraktıkları yere geldiklerinde Yaman durmuş, peşinde sürüklediği Asya' da. Asya bir süre onun sakinleşmesini beklemiş sonra tedirgin bir şekilde önüne geçmişti. Ona da kızabilirdi. "Kusura bakma."
Yaman hâlâ tam olarak sakinleşememişken bir de Asya' nın karşısına geçip bunu demesi pek iyi olmamıştı. "Ne diyorsun sen!?" sesindeki öfke ve katılık kat kat artmıştı sanki.
Asya onun bu haliyle sanki daha da büyük göründüğünü düşündü, zaten iri yarıydı, şimdi dev gibi gelmişti gözüne. "Benim yüzümden başına bela oldu." dedi, kısık bir sesle.
"La havle, geç otur delirtme beni."
Yaman sinirli bir şekilde kapıyı açıp onu oturtmuş, sonra da kendi tarafına geçip beklemeden yola koyulmuştu. Ama aklı hâlâ tam çıkaramadığı öfkesindeydi. "Bana bak, o adam bir daha karşına çıkacak olursa bana söyle. Bir şekilde bul bir yolunu haber et. Ben icabına bakarım. Zaten düğünden sonra götü yemez karşına çıkmaya."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GELİNCİK (Tamamlandı)
Fiction généraleBir kadını en çok ne üzebilir, ne yıkar... Yuvası için nelere göğüs gerebilir? Neleri görmezden gelebilir? Hor görülmek, küçümsenmek, sevgisizlik, güvensizlik... birçok şey sayılabilir. Peki kocasını paylaşmak? İşte buna asla sessiz kalmayacaktı. Y...