Ben geldiiiiim...🙌🙌*******************************
Merdivenleri koşa koşa çıkan Asya' nın telaşı arkasında bıraktığı yaşlı kadını güldürmüştü. "Kızım koşma, çocuk bu ağlar elbet."
Devran' ın odasına telaşla girip yatağındaki bebeği kucağına alana kadar ömründen ömür gitmişti. Kim bilir ne zaman uyanmış, kaç saattir böyle ağlıyordu da duyamamıştı.
"Geldim paşam, geldim. Kurban olayım ağlama."
Odanın penceresine açıp içeriye temiz havayı doldururken Devran' ın da dinen ağlaması içini rahatlatmış, onu kucağında sallayarak dışarıda herhangi bir yerleri işaret ederek onun dikkatini çekmeye çalışıyordu.
Sonra işaret ettiği tarafta bir anda Yaman' ın belirmesi ile istemeden utanmış ve hemen çekmişti parmağını. Hâlâ bu sabah uyandıkları şekli düşünüp duruyordu. Adamın üzerine yatmıştı resmen, o da hiç şikayetçi değildi.
"Devran' ım, bak baba."
Küçük Devran' ın bakışları bahçenin her yerinde gezinirken Asya' nın gözü sadece iki adamla konuşan Yaman' ın üzerindeydi. Hâlâ çıkmamıştı demek ki. Bir an da Yaman ile göz göze gelince ne yapacağını şaşırdı. Gülüyor muydu o?
"Şunun kadar gülenini de görmedim. Dimi oğlum, baban niye gülüyor bu kadar? Ha paşam?" Eğilip onun şişik yanağına kocaman bir öpücük kondurdu ve tekrar dışarı baktı.
Yaman bu sefer tekti ve hâlâ ona bakıyordu.
Yapacak bir şey bulamayınca Devran' ın elini tutup ona doğru salladı. "El salla babaya." diye mırıldandı.
Yaman' da aynı şekilde el sallayarak karşılık verince şaşırdı. Hem şaşırdı hem gülümsedi. Değişik bir adamdı Yaman, az çok tanımaya, alışmaya başlamıştı. Pencerenin önünden ayrılıp Devran' ı yatağına bıraktı ve altını açarken kendi kendine konuşmaya başladı.
"Senin bu baban var ya, bence deli. Kızma paşam, doğruları konuşuyorum ben. Bir bakıyorsun suratsız herifin teki, bir bakıyorsun çocuk gibi güleç. Aklından zoru var kesin, bu gidişle olan bana olacak. Azıcık aklım kaldıydı, onu da baban alacak."
"Demek aklını başından alıyorum."
Asya korkuyla yerinden sıçrarken, Devran babasını gördüğü için el çırpıyor, Asya' ya gülüyordu.
"Alıyorsun tabi, bak, aklım çıktı sayende." İlk kez çemkiriyordu Yaman' a, iyi de olmuştu sanki. Böyle bir rahatlama gelmişti bedenine.
Yaman erkeksi bir gülüşle kapının ağzından ayrılıp Asya' nın başında dikildi. "Kızma hemen, oğlumu özledim de geldim. Tabi senin için gelmedim diye kızacaksan o ayrı, başım gözüm üstüne."
Asya ona ters ters bakıp Devran' ın üzerini giydirmeye başladı. "Ne kızacağım sana, buyur hasret gider oğlunla." Devran' ı kucağına alıp, ona uzattı. Zaten Devran' da dünden razıydı babasına gitmeye.
Yaman oğlunu kucağına alıp iki kez havaya attığında Asya' nın yüreği ağzına gelmişti. "Allah aşkına bırak çocuğu, düşüreceksin şimdi." diye kızdı elinde olmadan.
Yaman gülüp kokunu sardığı oğlunun seyrek saçlı başına bir öpücük kondurdu. "Düşürmem ben oğlumu."
Bir şey demedi Asya, Yaman oğlu ile oynarken uzaktan seyretti sadece. Devran' ın tatlı tatlı gülüşü kulağına geldikçe buruk yanı sardı her tarafını. Aklı yıllar öncesine gitti elinde olmadan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GELİNCİK (Tamamlandı)
General FictionBir kadını en çok ne üzebilir, ne yıkar... Yuvası için nelere göğüs gerebilir? Neleri görmezden gelebilir? Hor görülmek, küçümsenmek, sevgisizlik, güvensizlik... birçok şey sayılabilir. Peki kocasını paylaşmak? İşte buna asla sessiz kalmayacaktı. Y...