10

926 85 31
                                    

Bu bölüm güzel arkadaşıma ithafen...

Söyledim belki daha önce ama bir de buradan söyleyeyim, iyi ki varsın❤️
Bakma öyle, senden bahsediyorum.
~Z

İyi okumalar canlarım!

Cansu: Güzel şarkı

Cansu: Dediğim gibi imkansız ama bir mucize olursa söylerim

Karşıki: O halde o mucizenin gerçekleşmesi için elimden geleni yapacağım

Karşıki: Bir de bir şey daha soracağım

Karşıki: Benim yüzümden mi sofra bezi silkelemiyorsun

Cansu: Sen sürekli beni mi gözetliyorsun

Karşıki: Yoo ben odanın içinde öylesine etrafa bakıyorum

Karşıki: Baktığım yerde de sen varsın

Karşıki: Ama sorun şu ki ben seni göremiyorum

Cansu: Görülmek istediğimden emin değilim

Cansu: Bence böyle iyiyiz?

Karşıki: Bence değiliz

Karşıki: Ben komşumu görmek isterim

Karşıki: Konuştuğum insanı tanımak isterim

Cansu: Ben de bir sır olup burdan gitmek isterim

Karşıki: Gerçekten anlamıyorum neyin sırrı bu, kitap vermeye bile gelmedin kitabı bıraktın ben aldım

Karşıki: Şaka gibi

Karşıki: Bu yaşadıklarımızı anlatsak insanlar gülerler bize

Cansu: Gülsünler işte

Cansu: Birilerinin gülmesine vesile olmak güzel şey

Cansu: Şöyle ki açık konuşacağım

Cansu: Dinen benim 'zorunda olmadıkça' bir erkekle konuşmam uygun değil

Cansu: Fakat bu günümüz şartlarında pek mümkün değil, mecbur kalıyoruz ki erkeklerin olduğu bir okulda okuyorum o kadar mümkün değil yani

Cansu: Kendimi sakınmaya çalışıyorum tabii ama bir yere kadar

Cansu: Seninle de kitabı verirken yüz yüze görüşmek istememe temel sebebim bu fakat başka sebepler de var

Cansu: Mesela tanımadığım bir insansın sana nasıl güvenebilirim

Cansu: Ve yanlışlıkla da olsa beni görmemen gereken bir şekilde gördüğün için bunun utancı hâlâ içimde

Cansu: Anlatabiliyor muyum?

Karşıki: Kafam karışsa da sanırım anladım anlatmak istediklerini

Karşıki: Aslında haklısın

Cansu: Öyle işte

Cansu: Mesela şuan senin ve benim konuşmam da uygun değil

Cansu: Tabi insanoğlu bazı şeyleri görmezden geliyor bazen umursamıyor

Cansu: Ama bu yaptığımızın, konuşmamızın doğru olduğu anlamına da gelmiyor

Karşıki: Yani diyorsun ki konuşmayalım?

Cansu: Evet

Karşıki: Düşüncelerine saygı duyuyorum ki kendine göre haklısın da

Karşıki: Ama şuna emin olabilirsin bir art niyet barındırarak yazmadım sana

Karşıki: O halin, panik olup kaçman dikkatimi çekti ve seni merak etmeme sebep oldu

Karşıki: Bir anlık oldu zaten

Karşıki: Beni yanlış anlamanı istemem

Cansu: Yo yo seni yanlış anlamıyorum

Cansu: Sadece kendi doğrularım var onlara göre ilerlemek istiyorum

Cansu: Ve emin ol o kadar zorlanıyorum ki..

Karşıki: İnancın uğruna yapıyorsun o yüzden sana saygım sonsuz

Karşıki: Ama güzel arkadaş olduk sanki sofra bezi güzeli?

Cansu: Evet olduk(:

Karşıki: Veda edecekmişsin gibi hissediyorum?

Cansu: Veda değil ama bu şekilde konuşmamız nereye kadar devam edecek bilemiyorum bir şekilde son vermek daha mantıklı geliyor

Karşıki: Bana o kadar iyi geldin ki

Karşıki: Buraya gelmemiz, üst üste yaşadığım sorunlar çok fazla yordu beni ve seninle konuşmak ilaç gibi geldi

Cansu: Ne mutlu iyi hissettirebildiysem

Karşıki: Çok güzel bir kalbin var Sofra bezi güzeli...

Karşıki: O kalbinin karşısına hep güzel kalpler çıksın

Karşıki: Bir ihtiyacın olursa numaram bu, evim karşısı

Karşıki: Çekinme olur mu

Cansu: Aynı şekilde

Cansu: Buralar da yenisin herhangi bir durumda yardımcı olurum her zaman

Cansu: Neyse yaa böyle veda eder gibi falan oldu, karşı karşıyayız zaten

Cansu: Vedaya gerek yok, sadece bu boş muhabbetimize son verelim ve nefsimizi terbiye edelim

Cansu: Onun dışında sorun yok zaten

Karşıki: :)

Karşıki: Doğru diyorsun

Karşıki: Şimdi öyle canım sıkıldığında sana yazmayayım dimi

Karşıki: Cama çık falan da demeyeyim

Cansu: Mümkünse evet

Karşıki: Tamam bakalım

Cansu: Tamam

Karşıki: Ama niye böyle oldu bilmiyorum

Karşıki: İlk defa biriyle konuşurken kalbim tuhaf tuhaf atıyor

Karşıki: Ve ben o kişiyi tanımıyorum bile

Karşıki: Neyse daha fazla tutamayayım seni, kitabı da en kısa sürede bir şekilde teslim ederim sana

Karşıki: Kendine iyi bak

Karşıki: Yazamamaya çalışırım ama tam da söz vermem

Cansu: Sen de kendine iyi bak

Cansu: Allah' a emanet ol

Gözümden süzülen yaşı elimin tersiyle sildim ve telefonu kapattım. Kendime sinirleniyordum, günaha girmek istemiyordum ve o saf kalbim gidip adını sanını dahi bilmediği bir kalbe tutunmaya çalışıyordu ve büyük hata yapıyordu.

Biliyorum bir hevesti ve geçiciydi...

Ama yine de kendimi dizginleyememek ağır geliyordu. Daha önce de böyle şeyler yaşamadığım için ne yapacağımı da kestiremiyordum.

Deneyimleyip görecektim. Ki öylesine yazan birisiydi, tartışmıştık birbirimize laf etmiştik ama iyi arkadaş olmuştuk. Daha ilerisinin olacağını da hiç sanmıyordum.

Hayırlısını diledim ve elimi yüzümü yıkamak üzere odamdan çıktım...

Bu bölüme kalbimi bıraktım ve gidiyorum, gözlerim dolu dolu oldu. Benim için özel bir bölüm oldu yani.
Bu son bölümümüz olabilir. Olaylar buradan sonra başlayacak ve biraz kafamı toparlamam gerek. Doğru düzgün yazamıyorum. Şu sınavı bir atlatayım inşaallah çok daha fazla burada olacağım.

Allah'a emanet olun...

"Ellerini uzattı tutayım diye ama tutamadım, yapamazdım. Olmaz dedim,  elini geri çekti başını eğerek.
-Elimi veremem ama burası senin dedim elimle kalbimi işaret ederek." İ~

Sofra Bezi | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin