33

625 61 61
                                    

Selamünaleyküm, biz geldik!

Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

(Cansu - Ayza özleyenlere ithafen)

Ellerin ısıtamazdı, yüreğine sığındım ben de...

Hayat hızla ilerliyor çoğu zaman nasıl geçtiğini bile idrak edemiyordum.

Asude olayı biraz yıpratmıştı beni tabii Asude daha kötü durumdaydı ama toparlamaya çalışıyordu. Arkadaşım bir yana Emir için de üzülüyordum yaşadığı çok zor bir şeydi.

Sevdiğini kaybetmek...

Her düşündüğümde tüylerim diken diken oluyor, içim sızlıyordu.

Kendimi onun yerine koyamıyordum sanırım asla atlatamazdım.

Asude ve Emir ile o şekilde haftayı geçirmiştik. Eskisi kadar yakın değillerdi Emir sessizleşmiş ve daha üzgündü. Asude ise nasıl davranacağını bilemiyordu. Zamanla olacak şeyler olduğu için üzerine çok konuşulmasının da lüzumu yoktu.

Bana gelecek olursa da her şey aynıydı. Sadece düşüncelerimde, aklımda, kalbimde olan biri vardı. Hayat birini sevdiğinizde daha da önemli bir hâl alıyordu. Bir şeyleri daha da düşünüyor daha da önem veriyordunuz.

Onu çok özlüyordum onunla konuşmak istiyor, her günümü anlatmak üzüldüğümde ona sığınmak istiyordum. Ve en üzüldüğümde onun bir şekilde bana ihtiyacı olduğunu bilmekti. İhtiyacı olduğunu bilmek fakat yanında olamamak...

Çok şükür Rabbimizin yolundaydık. Belki dört dörtlük olmuyordu ama uğraşıyorduk. İçimi rahatlatan tek şey buydu yoksa zor geliyordu.

Hızlıca kahvaltımı yapmaya çalışıyor, acele acele ağzıma bir şeyler atıyordum. Kardeşim okula, babam da işe gitmişti çoktan. Ben hâlâ çıkamamıştım. Normalde geç kalmamıştım fakat bugün yürüme gidecektim o yüzden biraz daha vakit kaybedersem geç kalacaktım.

Annemin söylenmeleri eşliğinde kahvaltı sofrasından kalktım. Güzelce yemediğim, aç kaldığım, zayıf olduğum hakkında söyleniyordu.

Aldırış etmeden odama gidip şalımı örttüm. Bugün farklılık yapıp mor renk örtmüştüm hem kumaşı hem de şekli çok hoş geliyordu bu şalın. Bence güzel duruyordu.

Saatimi kontrol edip evden çıktım. Ara sokaklardan ilerleyerek yoluma devam ettim. Okul ve mesai saati olduğu için caddeler çok kalabalık oluyordu çünkü.

Adımlarımı artırarak yolumu sürdürdüm. Adımlarıma adım sesleri karışınca biraz duraksadım. Arkamdan gelenin de duraksadığını hissedince gerildim. Sokak aralarından gitmekle hata mı yapmıştım?
Okula ya caddeden gidebilirdim ya da sokaktan başka alternatif de yoktu ki... Yavaşladım ama arkamı dönmeden yine de ilerledim.

Eve oldukça yakındım aslında biri bana zarar vermek istese bi şekilde eve de ulaşabilirdim. Cansu saçma sapan konuşma kim niye sana zarar versin?

E niye yavaşlamama rağmen arkamda hâlâ?

Ellerim buz olmuştu, bacaklarımın da hafif titrediğini hissediyordum. Adımlar iyice yaklaşmıştı ve hemen arkamdaydı. Ben de hızlandırıp ilerledim. Fakat git gide yaklaşıyordu kalbim adeta davul çalmaya başlamıştı.

İçimden bildiğim sureleri okumaya başladım. Birinin omzuma dokunmasıyla geri sıçrayıp arkama döndüm.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen?" Sokakta yankılanan sesim bana ulaştı.

"Bi şey yapmıyorum, ne zaman arkana döneceksin diye bekledim ama dönmedin işte." Pişkin pişkin bakan yüzüne iğrenç bakışlar attım.

"Ne istiyorsun sen?" Niyetini hemen açıklasa iyi olacaktı yoksa daha fazla dayanamacaktım.

Sofra Bezi | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin