26

585 64 12
                                    

Bayramınız mübarek olsun, Rabbim nicelerine erişmeyi nasip etsin.

Size bayrama özel bölüm yayınlamak için epey uğraştım ve şükür başardım. İnşallah beğenirsiniz...

İyi okumalar:)

Yaklaşık iki ay önce birisi bana gelip şu an yaşadığım hikayeyi anlatsa saçmalamayın arkadaşlar ne kadar saçma ve komik aynı zamanda da imkansız bir hikaye derdim. Yine biri gelip Cansu lise hayatının son zamanlarında birini seveceksin, bir şeyler hissedeceksin dese, yine aynı şekilde henüz çok erken ve benim kalbim sevmeyi bilmiyor ki nasıl birini sevsin derdim.

Fakat benim kalbim sevmeyi bilmemesine daha önce hiç sevmemesine rağmen sevmek için çaba gösteriyordu. Başarabiliyor muydu emin değilim ama uğraştığını biliyordum.

Hayat tuhatı, olmaz dedikleriniz oluyor yapmam dediklerinizi öyle güzel yapıyordunuz ki...

Bir yanda o kadar mutluydum bir yanda da vicdanım sızlıyordu çünkü haram bir şey yapıyordum. Evet sevmek suç veya günah değildi fakat onunla bu şekilde konuşuyor olmam doğru değildi. Ama konuşmuyor olmak da o kadar zordu ki...

Kafam allak bullaktı zamana bırakayım her şey bu kadar güzelken bozmayayım diyordum ama bu arafta olmak da zordu. Biraz kendime ve ona zaman tanımalıydım henüz her şey çok yeniydi ve daha ne olduğunu anlayamadan kestirip atamazdım. Bana yakışan bu olamazdı.

Neyse dedim her zaman dediğim gibi içimden, bazı şeyler için acele etmemek gerekti o yüzden bu konuyu şu anlık rafa kaldırabilirdim.

Sabah poğaçaları yediğim için aç değildim o yüzden kızları zar zor bensiz kantine inmeye ikna edebilmiştim. Onlarla okula yürürken durum analizi yapmıştık en az ben kadar heyecanlı ve deli dolulardı.

Sınıfta da tek olunca canımın sıkıldığını fark ettim lavaboya gidip ben de kızların yanına insem iyi olacak gibiydi.

Lavaboya gidip elimi yüzümü yıkayıp şalımı düzelttim sonra merdivenlere yönelip aşağı indim.

Etrafa bakındım ama kızlar yoktu telefonumu çıkarıp kantinde olduğuma dair mesaj atıp cebime koydum telefonu. Bir kahve alıp boş olan masaya oturdum.

Hem etrafımdakileri izlerken hem de kafamdakileri tartarken kahvemi yudumladığım esnada başımda dikilen kişi ile odağımı oraya çevirdim.

Açıkçası onu görmeyi beklemiyordum.

"Hayırdır Cansu sen tek oturmazdın?" Melih'in yönelttiği soruyla ister istemez güldüm. Komikti.

"Oturuyormuşum demek ki..."

İstifini bozmadan devam etti, "Şaşırdım açıkçası sorun mu var kızlarla aranızda?"

"Bunu nereden çıkardın Melih, gayet iyiyiz birazdan gelirler zaten."

Yanıma oturmak istediğini boş olan sandalyeye olan bakışlarından anlamıştım fakat buna cesaret etmezdi. Geçmişte her şeyi gayet güzel ifade etmiştim. Ama şu an beni çok da anlamadığını düşünüyordum.

"Tamam madem dediğin gibi olsun ama yine de bir sorununuz olursa ben yardımcı olurum."

"Kusura bakma ama sorunumuz olursa bunu seninle birlikte değil kendi başıma onlarla halledebilirim. Çok şükür elimden gelir."

Gerildiğini hissedebiliyordum, ben de gerilmiştim sayesinde.

Geçmişte lisenin ilk zamanlarında beni sevdiğini duymuştum fakat ben ona karşı bir şey hissetmiyordum ve bana gelip söylediğinde onu kırmadan hislerimi söylemiştim. O da başta anlayışla karşılamıştı ama sonrasında ısrar etmeye başladı. Bazen eve giderken peşimde görüyordum ve bu da korkmama sebep oluyordu. Onu defalarca uyarmış, anlatmıştım. Hatta Zümra ile de kavga etmişlerdi bu konu yüzünden. Kavgadan sonra da uğraşmamaya başlamıştı fakat görüyordum ki hâlâ duygularının kurbanıydı...

Sofra Bezi | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin