29

528 62 53
                                    

Selamünaleyküm biz geldik!

(Yeni kurgum YALNIZ YILDIZ'A bakıp fikirlerinizi benimle paylaşırsanız mutlu olurum.)

İyi okumalar!

Umarım beğenirsiniz!

Oy sınırı 15, yorum sınırı 15

Zülal'den...

Şok olmuş bir şekilde beni böylesine savunan kişiye bakıyordum. Hayatımda hiç böyle bir anı yaşamamış, yaşamayı bırakın tanık dahi olmamıştım.

Birinin sizi düşünüyor ve savunuyor olması çok güzel bir şeydi...

"Herkesin anladığını düşünüyorum sorunun buradan sonrası hocayla konuşarak halledilir. Bir şeyler uydurarak çözemezsiniz."

Eylem'e acıyarak baktım. Dudağını dişliyordu. Benden ne istediğini anlamıyordum. Yıllardır anlaşamazdık ama özellikle dil sınıfına geçtiğimiz süreçten sonra bana karşı daha da bilendi.

"Kendine avukat da bulduğuna göre derin nefes alabilirsin Zülal." Yine son derece yüksek olan öfkesiyle konuşmuştu. Kendine yapıyordu haberi yoktu.

"Kimsenin beni savunmasına ihtiyacım yok, biri doğruyu gördü ve söylüyorsa bu onun insanlığıdır. Ha avukat konusuna da gelirsek bence senin iyi bir avukata ihtiyacın var yoksa bu yalan çukurundan zor çıkarsın."

Bir süre durdum Cansu ile göz göze geldim. Az önceki endişesi gitmiş biraz daha rahatlamış gözüküyordu. Bana tebessüm etti, ben de devam ettim.

"Ki unutmuşum insanı yalandan aklayabilecek hiçbir şey yoktur. Tek dileğim yanlışlarını görmen ve boşa çırpınmaman."

Konuşmamla öfkesi daha da şiddetlenmişti resmen bana karşı nefret kusuyordu.

"Göreceksin sen neyin ne olduğunu göreceksin." Son kez bağırdı koridorda sesi yankılanırken hızla yürüdü ve aşağı kata indi.

İnsanlar dağılmaya başlamış herkes sınıfına doğru yol almıştı. Cansu yanıma biraz daha yaklaşıp konuştu:

"İyi misin?"

"Merak etme, beni biliyorsun sinirlenince kötü oluyorum ama iyiyim."

Omzuma dokunup biraz okşadı. "O da umarım farkına varır hatasının. Her zaman yanındayım biliyorsun."

Gülümsedim. "Biliyorum canım, teşekkür ederim hadi sen dersine git. Konuşuruz yine."

"Tamam bir şey olursa hemen çağır ama."

Başımla onayladım o da sınıfına doğru yürüyüp gitti.

Koridor tamamen boşalmıştı. Sadece ben ve o vardı. Hoca gelmek üzereydi ama derse girecek hali bulamıyordum kendimde.

Sanki beni anlamış gibi yanıma yaklaştı
"İstersen ilk derse girmeyelim hazır müdürün semineri varken arka bahçeye oturup biraz sakinleşelim. Olur mu?"

O kadar güzel bakıyordu ki hayır desem sanki kırılacak gibi... Ki hayır demek de hiç içimden gelmiyordu.

"Olur."

Birlikte okul kapısına doğru yürümeye başladık.

Arka bahçeye dönüp boş bir banka oturduk. İkimiz de sustuğumuz için garip hissetmiştim. O yüzden söze ilk ben başladım.

"Teşekkür ederim."

Bana doğru dönüp gözlerime baktı çok kısa, sonra başını eğip konuştu.

Sofra Bezi | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin