san

372 26 11
                                    

"Anne, sana bir şey söylemek istiyorum."

Ciddi bir şey konuşacağımı anladığında izlediği gelin-kaynana programının sesini sonuna kadar kısıp bana döndü.

"Söyle bebeğim."

Ben başımı eğmiş ellerimle oynarken nasıl söyleyeceğimi düşünüyordum.

"Şey.. bugün okula tsukki geldi-"

"Ne?!"

Annemin bağırmsıyla ödüm kopmuştu.

Yavaşça bacağına vurdum.

"Sussana bir duyan olacak."

Oturduğumuz apartmanda en ufak bir şey duyan dedikoducu komşular yarım saat içinde tüm mahalleye yayarlardı, üstelik konu ne olursa olsun söyleyen kişiyi gördükleri anda laf atmaya başlarlardı.

Eğer Tsukishima'yı duyarlarsa bu benim için çok kötü olurdu.

Derin nefes alıp devam ettim.

"Ben.. okulumu değiştirmek istiyorum."

Annem hayretle bana baktı.

"A-aa ne demek okul değiştirmek istiyorum? O keriz için okul falan değiştiremezsin."

"Ama anne lütfen beni de anla. Onunla aynı okulda bulunmak istemiyorum. Modumu düşürüyor."

Elini sağ omzuma koyup konuştu.

"Bak kızım, hayatında illa ki böyle insanlar olacak. Seni zorlayacaklar, fakat sen onları ve yaptıklarını görmezden geleceksin."

Oflayıp ayağa kalktım, o sırada annem elimi sıkıp gülümsedi.

"Ona karşı sakın eskisi gibi olma, kolay elde edilemediğini anlasın pezevenk."

Bende onun bu tavsiyelerine gülüp geçtim. Gülüp geçiyordum ama hala bir çözüm bulamamıştım. Ne yapacaktım şimdi? Onunla yüzleşecek miydim?

Bana ettiği laflar hafife alınır türden değildi.

Kendi kendime aynanın karşısına geçip dikleştim.

Hafifçe öksürüp iki-üç düğmesi açık olan yakamı düzelttim.

Artık onu umursamayacak, tanımıyormuş gibi davranacaktım.

don't blame me °keiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin