3. gün 🏌️♀️
Changbin, gözlerini gökyüzünde sabit tutarken parmakları arasındaki sigarayı dudaklarının arasına yerleştirdi.
"Çok içiyorsun." Hemen yanında oturan Seungmin yandan bir bakış atarak konuştu. Çok içiyordu. Oturalı yarım saat olmuştu göz kararı ve bu sekizinci dalıydı.
"Neden böyle sevmez misin beni?" Changbin başını yana yaslayarak Seungmin'e çevirdi bakışlarını.
Kütüphaneden çıktıktan sonra Seungmin'e pek düşünme fırsatı vermediğinden manzarasını güzel bulduğu bir tepeye getirmişti. Oturdukları bankın manzarası ise gerçekten göz alıcıydı. Öyle ki Seungmin gözlerini karşıdan parlayan ışıklardan alamamış Changbin'in ona baktığını fark etmemişti. Biraz hava almak ve sessizliği dinlemek iyi gelmişti vücuduna.
"Seni sevdiğimi düşündüren ne?"
"Hoşuna gitmiyor muyum?" Tek kaşı havaya kalktı Changbin'in. Yandan baksa bile Seungmin'in parlayan gözlerini rahatça görebiliyordu. Sanki bütün ışıkları gözlerine sığdırmış gibiydi.
Bu soruyla Seungmin yanındaki bedene bakmak için çevirdi kafasını ama onu izleyen bir çift gözü beklemediğinden araladığı ağzını bir şey demeden geri kapattı.
"Söyle." dedi Changbin bunu fark edip. "Hoşuna gitmiyor muyum Seungmin?"
Seungmin'in gözleri hızlıca siyah saçlı gencin yüzünde gezindi gerginlikle. "Bunu sormak için erken değil mi?"
"Daha sonra sorarsam cevabımı alacak mıyım?"
"Soruya soruyla cevap verme."
Changbin gülerek bakışlarını önüne çevirdi. İddia için buradaydı. İddia için yakın davranıyordu ama içinde bir yanı bunun hoşuna gittiğini inkar etmiyordu. Kendisine göre zıt olan Seungmin'in çekingen ve masum tavırları hoşuna gidiyordu.
Sigarasını bitirmeden yere attı ve ucuna basarak sönmesini sağladı.
"Bir şey demedin."
"Ne konuda?"
Eliyle saçlarını gösterdi Changbin. "Yakışmamış mı yoksa? Hoşuna gider diye düşünmüştüm." Alt dudağını büzdü gözlerini yanına kaydırıp. Seungmin'in bakışları böylece saçlarına kaymıştı.
Kısaca göz gezdirip bakışlarını ona ilgiyle bakan Changbin'in kahvelerine indirdi. "Yakışmış."
"Di'mi! Benim de hoşuma gitti."
Changbin'in neşeli çıkan sesi karakterine bir o kadar zıt duruyordu. Kaşında Seungmin'in taktığı şeker desenli yara bandı varken özellikle de.
"Şarkı işini ne zaman hallederiz?" diyerek başka bir soru yöneltti Changbin. O sustukça daha çok konuşma isteğiyle doluyordu.
"Nerede kayıt alacağız?"
"Chan'ın stüdyosuna gelebilirsen daha rahat halledebiliriz. Sözleri ben sana atarım zaten," düşünceli bir şekilde eliyle ensesini ovaladı. "Bu hafta uygun olduğun bir gün olur mu?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
fuck it i love u
Fanfiction{seungbin} changbin arkadaşları ile bir iddiaya girer. ;; tamamlandı.