2.1

2.4K 274 179
                                    

••••

Changbin oturduğu yerden sevgilisini izlerken Seungmin, tahtanın üstüne koyduğu biberleri özenerek kesiyordu. Eve geleli neredeyse yarım saati geçecekti ve ne yemeye karar verenedikleri için pratik bir şeyler hazırlamaya koyulmuşlardı. Daha doğrusu Seungmin koyulmuştu.

"Yardım etmemi istemiyor musun hâlâ?" diye sordu Changbin tek kaşı havaya kalkarken. Sıkıldığı için bir bacağını sallamaya başladığının farkında değildi.

"Hayır ben hallederim." deyip tekrar önündeki işe koyuldu Seungmin. İçten içe o kadar heyecanlı hissediyordu ki, az önce parmağını kesmeye ramak kala kurtarmıştı. Neden bu kadar heyecan yaptığı da meçhuldü.

"Hıı az önce parmağını doğrayacaktın, görmedim mi sanıyorsun?" dedi Changbin alayla.

Seungmin sevgilisinin bunu görmediğini zannederken aksi çıkması dudaklarını büzmesine sebep oldu. "İzleme beni geriliyorum senin yüzünden." diyerek ofladı. Olmasına da az kalmıştı zaten.

Changbin tezgahın önünde hareket eden bedeni baştan aşağı süzdü."Üstünde bunlar varken gözlerimi senden ayırabilir miyim sanıyorsun?"

Bu şekilde tatlılık yapmasını içten içe seviyordu Seungmin. Özellikle böyle zamanlarda kullandığı ses tonu ve bakışları ise daha da hoşuna gidiyordu ama çaktırmamak adına arkasını dönerek elindeki bıçağı salladı. "Üzerim oğlum ben seni." dedi alayla.

Changbin de bu hareketi beklemediği için sesli bir şekilde gülmüştü.

"Kafayı yedin harbiden."

"Sen yedirttin."

Changbin oturduğu yerden ayaklanıp tegzaha doğru ilerledi. Kenarda duran üzümlerden bir bağ alarak ağzına götürdü. "Sen açlıktan öldürürsün insanı." diye söylenmeyi de unutmamıştı. Seungmin'le uğraşmak bu sıkıcı hayatında tek eğlencesiydi.

"Ya Changbin! Çok kötüsün." demişti Seungmin, hemen yanında üzümleri ağzına doldurması ne kadar komik bir görüntü olsa da kaşlarını çattı.

Changbin sevgilisinin yanağından makas aldı. "Yemeği de yerim seni de yerim, sıkıntı yapma bebeğim."

Biraz daha bu şekilde atışmışlardı. Sonunda yemeğin pişmesi acıktıkları için hızlıca masayı kurup yemelerine sebep olmuştu. Changbin son lokmasını ağzına atarken Seungmin meraklı gözlerle onu izliyordu. "Beğendin mi?" diye sordu merakla. İlk defa yemek yapmıyordu ama ne zaman yapsa da bu soruyu sormadan edemiyordu.

"Beğendim beğenmesine de," diyerek alt dudağını büzdü Changbin. "Tatlımız nerde?"

Seungmin alt dudağını dişledi bu soruyla. İşaret parmağıyla kendisini gösterdi sonra. Changbin bu hareketiyle kaşları havaya kalkmıştı.

Düşünülürse bu pembe pijamalar içinde gerçekten tatlıya benziyordu.

"Beni böyle kandıramazsın." deyip masada öne doğru eğildi. "Yemeğe olan puanımı tatlıyı yedikten sonra vermek istiyorum."

Seungmin tek kaşını havaya kaldırdı. "Masanın altına bak." diye fısıldadı.

Changbin merakla masanın altına baktığında sevgilisinin ona el hareketi çekmesini elbette beklemiyordu. "Sen çok değiştin Seungmin." diyerek ayaklandı oturduğu yerden. "Ben seni böyle bilmezdim."

fuck it i love u Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin