3 hafta sonra
(changbin)
"Bilmiyorum kanka ya, benden uzaklaşır diye korkuyorum." Jisung önündeki peçeteyi elindeki çakmakla yakarken bir yandan da Jeongin ile olan sohbetini devam ettiriyordu.
"Çocuk seni öpmüş farkında mısın?" diye sordu Jeongin. Hepimizin aklında canlanan soruydu aslında bu. Olası çocukta Hyunjin'den başkası değildi elbet.
"Evet üstüme düştü çünkü." diyerek anı canlandırmak adına tekrar ayağa kalktığında Chan aklımı okumuş gibi Jisung'un kıçına ufak bir tekme attı.
"Otur şuraya canımı sıkma sincap adam."dedi ardından. Bu ithamı yüzümde istemsiz bir tebessüm oluşturmuştu. Jisung'u yemek yerken gören herkes anında bu damgayı yapıştırıyordu ve cuk oluyordu.
"Çok düşünme bence," dedim ve masanın üstündeki sigara paketimi elime aldım."Anı yaşa canısı." diyerek ayaklandım oturduğum yerden. Sigara içmek için dışarı çıkacağımı anladıklarından ses etmediler.
Okula uzun süre uğramadığım için bazı gözleri üstümde hissetsem de yapabilecek bir şeyim yoktu. Bugün bakarlar yarın yok sayarlardı ne de olsa. Kafeteryanın cam kapısını iterek kendimi bahçeye attım. Hafif yağmur yağıyordu. Havanın kapalı olmasını seviyordum, kimilerinin aksine içimi ferahlatıyordu.
Her zamanki köşeme geçerek bir dal çıkardım paketten ve dudaklarım arasına yerleştirdim. Ama bir sıkıntı vardı. Çakmağı hangi deliğe sokmuştum?
Ön, arka, ceketin cepleri dahil her yere bakmıştım ama yoktu. Başım eğik bir şekilde hala ceplerimi yoklarken yan taraftan gelen tanıdık sesle o tarafa döndüm. "Bunu mu arıyorsun yakışıklı?"
Seungmin, yüzündeki gülümsemesinin tam aksi bir şekilde olan tarzıyla karşımda duruyordu. Onu görünce benim de yüzümde bir tebessüm oluştu.
"Dersin var sanıyordum." dedim birkaç adım ona atarak. O da aramızdaki mesafeyi kapatıp yanıma gelmişti.
"Vardı ama senin geldiğini duyunca asmaya karar verdim." dedi. Sonra İnce parmakları arasında tuttuğu çakmağım ile sigaramın ucunu yaktı.
Zor bir süreç geçirmiştim, hâlâ daha geçiriyordum da. Hayatım boyunca bunun yarasıyla yaşayacağımı biliyordum. Bu süreçte Seungmin'in hep yanımda olması bana iyi gelen şeyler arasında birinci sıradaydı. Sadece lafta değil gerçekten bütün sevgisini bana hissettirmesi, benimle ilgilenmesi ve anlamaya çalışması benim için çok değerliydi.
Hak etmiyordum belki ona bunları yaşattıktan sonra ama Seungmin'e bundan bahsettiğimde bana kızarak "Siktir et seni seviyorum." deyişi çıkmıyordu kafamdan.
"Serserilik mi yapıyorsun sen?" dedim alayla. Sigarayı boşta olacak elime alıp diğer elimi Seungmin'in beline yerleştirerek biraz daha kendime yaklaştırdım.
Seungmin güldü. Kısılan gözleri arasından kafasını çevirerek bana baktı."Öğreniyoruz senden bir şeyler."
Bu tatlılığına dayanamadığım için yanağından öptüm kaşla göz arası. "Git gide bana benziyorsun." dedim sessizce. Anlamadığı için kaşları havaya kalktığında baştan aşağı gözlerimle süzdüm kendisini. Siyah pantolon, siyah botlar, siyah bir tişört ve üstüne giydiği deri ceketi. Tıpatıp aynıydık şu an ve bu beni güldürmüştü.
Kaşlarını çattı yalandan bir sinirle. "Ne benzeyeceğim sana? Öyle denk gelmişiz sadece."
Onun dediğine aldırmadan aklıma gelen görüntülerle kaşlarımı muzipçe yukarı kaldırdım. "Sana en çok pembe yakışıyor, demiş miydim daha önce?"
Pembe kelimesini duyar duymaz yanımdan birkaç adım öteye kaçmış ve yaptığı minik yumruğuyla koluma vurmuştu.
"Açma şu konuyu dedim sana kaç kere! Dayak mı istiyorsun?"
Acıtmayan yumruklarından kaçmak yerine daha içemediğim sigarayı yandaki çöp kutusuna attım ve Seungmin'in kollarından tutarak kendime yaklaştırdım. "Yalan mı ? Özellikle açık pembe üstüne koyu pembe renginde, kalpli pijamalar sana çok yakışır."
Ne zamandı tam hatırlamıyordum. Telefonumun şarjo bitmiş ve fark etmemiştim. Gece 12-1 arası aniden evin kapısı çalmaya başladığında uyanmıştım uykumdan. Bir şey oldu sanarak açtığım kapının ardında Seungmin, üstünde pembe pijamalarıyla karşımda duruyordu. Bu görüntüler sonsuza dek hafızamda yer edinecekti.
"Biz adam için endişelenmişiz, çıkıp evine kadar gelmişiz. Sen pijamalarımla dalga geç! Çok rahat onlar bir kere." diye çıkıştı. Tuttuğum ellerini omuzlarıma koyarak kendi ellerimi de beline yerleştirdim.
"Dalga geçmiyorum güzelim, çok şirindin sadece. Çıkmıyor aklımdan bir türlü."
Alt dudağını dişledi. "Şirin miydim gerçekten?"
Beni çileden çıkarmayı cidden iyi bilmesi haksızlıktı. Gözlerim dudaklarına kayarken konuştum. "Hiç utanmam yoktur benim, bilirsin." dedim ateşle oynamaması için.
"Sen de iki cilveye gelmiyorsun Changbin." deyip dilini çıkardı. Ben de karşılıklı ona dil çıkardığımda tekrar arka taraftan bir ses duymuştuk.
"Gözlerimi çamaşır suyuyla yıkamak istiyorum." diyordu Minho. Yanında duran Felix "Lütfen bize bir iyilik yap artık." demiş ve gözlerini devirerek Minho'yu beklemeden kafeteryanın içerisine girmişti.
"Bakma kardeşim o zaman." dedim biraz sesimi yükselterek. Sonra Seungmin'e dönerek dudaklarına uzun bir öpücük bıraktım ve Minho'nun yüz ifadesine bakmak için tekrar ona döndüm. Kaşlarını çatmış ve yüzünü buruşturmuş bize bakıyordu. Memnuniyetle göz kırptım.
Onunla aramızın da iyi olması biraz zaman almıştı haliyle. Kavgalarımızın ciddi anlamda sonlanması, Seungmin'in ikimize de birer laf çarptırmasının sonucuydu denebilir. Her şeyin yolunu bulması işimize yaramıştı en azından. Chan ile flört gibiydi o da.
"Seninki içerde." dedi Seungmin.
"Seninki deyip durma şuna ya." Minho söylene söylene kafeteryaya girdiğinde gülerek yüzümü Seungmin'e çevirdim.
"Acıktım ben." diye fısıldadım kulağına doğru.
O da beni taklit ederek kulağıma doğru konuştu."Ne yemek istersin?"
"Menümüzde ne var bugün acaba, Bay Kim?"
"Hmm," sesi çıkardı düşünür gibi. Ardından "Eğer bana geçersek sana güzel yemekler yapabilirim. Üstüne de çok özel bir tatlım var." dedi.
Dışardan biri görse yüksek ihtimalle neden bu şekilde konuştuğumuzu sorgulayabilirdi. Ama Seungmin'in konuşup geri çekilirken dudaklarını yanağıma sürtmesi içimin titremesine sebep olmuştu.
"Biliyor musun," deyip omzumda olan elini tuttum. Parmaklarımızı birbirine geçirdim sonra. "Tatlıya bayılırım ve ben çok sabırsız bir insanım."
"Bilmez olur muyum hiç..."
••••
🤤🤤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fuck it i love u
Fanfiction{seungbin} changbin arkadaşları ile bir iddiaya girer. ;; tamamlandı.