1.5

2.6K 301 139
                                    

✔️seungmin'in evi

Gerginliğin elle tutulur vaziyete geldiği zaman diliminde Changbin sanki daha çok çatabilirmiş gibi kaşlarını çatmış sinirli bakışlarını koltukta rahatça oturan kızlara çevirmişti. Jisu yüzündeki minik gülümsemesi eşliğinde kendisine verilmiş kahveyi dudaklarına götürürken yanında oturan arkadaşı gergince Jisu'ya kaçamak bakışlar atmadan edemiyordu.

Zilin çalması ortamdaki sessizliği bozarken Seungmin kapıyı açarak içeri giren Minho ve Chan'a beklentiyle baktı.

Chan arkadaşlarına göz gezdirip kızlara döndü. "Fare falan yok evde. Kaçıp gitmiştir sizi görünce de zaten." diyerek kenara geçti.

Minho da ona katılmıştı ardından. "Aynen her yere baktık. Korkulacak bir şey yok yani."

"O zaman kalkın siz." dedi Changbin hızlıca. "Bizim de işlerimiz var." Bunun zaten baştan bir numara olduğunu bilecek kadar tanıyordu Jisu'yu. Bilmediği kısım arkadaşının Seungmin ile aynı binada oturuyor olmasıydı.

Jisu elindeki bardağı masaya bırakırken arkadaşı "Gidelim Jisu." demişti sessizce.

"Teşekkürler baktığınız için gerçekten," diyerek gözlerini Chan ve Minho arasında gezdirdi. Daha sonra da sessiz bakışları altında ezildiği Seungmin'e çevirdi gözlerini. "Seninle biraz konuşabilir miyim Seungmin gitmeden?"

Seungmin en başından beri içinde olduğu durumu anlamlandıramasa da Changbin'in sinirli hâl ve davranışlarından işkillenmeden edemiyordu. Göz ucuyla Changbin'e baktı. Göz göze geldiklerinde Jisu tekrar konuşmuştu.

"Çok kısa bir şey gerçekten. Daha fazla zamanınızı çalmak istemiyoruz."

Salondaki herkes Seungmin'in cevabını beklerken Changbin ne kadar bir şey demek istese de Chan'ın işaretiyle susmak zorunda kalmıştı.

"Peki." dedi Seungmin mutfağı göstererek. "Konuşalım."

Jisu kafasını sallayarak mutfağa adımladığı sıra Changbin'in yanından geçerken özellikle sırıtması gözünden kaçmamıştı ikisinin de.

Sessizlik içinde ikisinin de mutfağa girmesi sonrası Minho "Ne alaka şimdi?" diyerek aralarındaki sessizliği bozan taraf oldu. "Seungmin nerden tanıyor ki bu kızı?" Arkadaşlarından bir cevap almak adına göz gezdirdi ama alt dudak bükmeleri sonucu Changbin'e döndü.

"Sen biliyor musun?"

Changbin derin bir nefes verip kafasını salladı. Bunun üzerine Minho birkaç adım yaklaşmıştı kendisine. "Anlat o zaman."

"Jisu Changbin'e takıntılı olduğu bir zamandan geçmişti de," diyerek araya girdi Jisung. Yanlarına yaklaşarak ikisi arasındaki gerginliği kendince yok etmeye çalıştı. "Seungmin'e saçma sapan mesajlar atmış bir ara. Özür falan dileyecektir eminim Changbin konuşmuştu."

Changbin de böyle umuyordu. Aksini düşünmek içinin huzursuzlukla dolmasına sebep oluyordu çünkü.

"Takıntılı birinin özür dileyeceğini düşünecek kadar saf mısınız siz?" dedi Minho sinirle. Changbin'den zaten haz etmiyor olması şu an patlamak için en büyük neden olabilirdi kendince.

Jisu'nun arkadaşının hâlâ aralarında olduğunu hatırlayınca sinirle gülerek mutfağa yöneldi. "Geri zekalılar."

Kapalı kapıyı tıklatmadan açarak içeri girdiğinde Seungmin ve Jisu'nun bakışları kapıya dönmüştü. Başta arkadaşını baştan aşağı süzdü Minho. Bir sıkıntı olmadığına kanaat getirince Jisu'ya çevirdi gözlerini.

Yaşlı ve üzgün bakışlarıyla karşılaşmayı beklemiyordu elbet. Arkasından diğerleri de girdiğinde "Bitti mi konuşmanız?" diye sordu Hyunjin.

fuck it i love u Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin