1.7

2.6K 296 156
                                    

(seungmin)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(seungmin)

Sessizlik ve karanlık içinde odamda yatıyordum. Arkadaşlarımın uyuduğumu düşünerek aralarında küçük çaplı konuşmaları kulaklarımı doldururken sokak lambasının odamı aydınlattığı kadarıyla tavanımla bakışmaya devam ettim.

Kendimde hareket edecek güç bulamıyordum. Tüm dünyanın yükü bir anda sırtıma binmişti sanki. Düşüncelerim o kadar karışıktı ki kafamın içinde susturamadığım birden fazla ses vardı sanki.

İçeriden gelen telefon zil sesim birkaç saniye sonra kesildi ve Minho'nun sinirli sesi duyuldu. "Götünü sikeceğim bunun da arayıp duruyor!"

"Sessiz ol."

"Sessizim ben zaten."

Arayanın bu şekilde kim olduğunu tahmin etmek zor olmasa gerekti. Tavandaki bakışlarım odamın kapısına çevrildi. Daha geçen günlere kadar burada, bu odanın içinde birbirimize sarmaş dolaş dururken şu an ki durumumuz trajikomikti.

Kendimden nefret ediyordum. Bu kadar saf olduğum için, insanlara kolaylıkla güvendiğim için özellikle Changbin'in bir an olsun beni sevdiğini sandığım için nefret ediyordum.

İnsanların duygularıyla oynamak bu kadar kolay olmamalıydı.

"Yüzsüz gibi aramaya devam ediyor orospu çocuğu!" dedi Minho. Sesindeki sinir ciddi anlamda hissediliyordu. Belki benden bile daha çok sinirlenen tek kişiydi.

"Chan'ın da bilmiyormuş gibi benimle konuşup Seungmin'i sorması ayar etti. Anasının amına geri sokacağım hepsini, görecekler."

"Bir sakin ol Minho." demişti Felix. Benimle konuşmaya çekinen kişiydi o da. Olayın en başında beni gaza getirip Changbin hakkında olumlu düşünmemi kendisinin sağladığını düşündüğündendi bu tavrı. Ama onu suçlayacak kadar aptal değildim. Kendi kararlarım ve sonuçlarıydı bunlar gözümde.

Jisu'nun o gün evde başka konuşup bu sabah okulda farklı konuşması garipti. Bir anda öğrenip de mi gelmişti yanıma yoksa uzun zamandır kafasında olan plan mıydı bilmiyordum. Açıkçası bilmek istediğim de söylenemezdi. Kalbimin bu denli acıyacağını başından tahmin etmem gerekirdi. Changbin'di bu. İki zıt kutuplardık birbirimize. Aramızda yaşanan bu şeyin gerçek olması hikâyelerde konu olurdu sadece.

Videoyu ilk gördüğümde tepki verememiştim. Nereden bulmuştu? Ya da kim çekmişti? Neden onda böyle bir video vardı? Bir sürü soru oluşmuştu kafamda. Ardından bana dinlettiği ses kaydı videodan daha büyük bir yıkım yaşatmıştı.

"Sadece bir iddia," diyordu Changbin. "Biraz eğlenmekten zarar gelmez."

Beni öpüşü, sarılışı, bana gülüşü bile yalandı. Hiç böylesine güzel bir yalan yaşamamıştım öyleyse.

fuck it i love u Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin