5. gün🏌️♀️
✔️seungmin'in evi
Seungmin, yanından geçerken masaya çarptığı dizine karşılık inlemeyle karışık yüzünü buruşturdu. Uyandığından beri bütün talihsizlikler başına geliyordu. Changbin ile kahvaltıya gideceğini göz önüne alarak bir saat önceye kurduğu alarmı duymayarak başlamıştı. Öyle ki normal uyanma saatinden de bir saat geç uyanmıştı. Changbin'in geliyorum mesajını gördüğünde ise telaşla yatağından çıkıp hazırlanmaya koyulmuştu.
İçindeki tuhaf hissi bir türlü söküp atamıyordu. Aklındaki düşünceler durmadan neden kendini bu duruma soktuğunu hatırlatıyordu ona. İyiden iyiye kafayı yedirmişti kendine. Biriyle birlikte olmayı geçmiş flört etmeyeli bile yıllar oluyordu, bu nedendir diye yorumladı.
Dizini tutarak saç kurutma makinesini banyodaki küçük dolaptan çıkardı. Ama eş zamanlı çalan telefonu tekrar odasına dönmesini sağlamıştı. Gördüğü isimle derin bir nefes verdi ve içinden üçe kadar saydı.
Bir, iki, üç.
"Efendim Changbin,"
"Lacivert binaydı değil mi yanlış hatırlamıyorum?" Changbin'in neşeli çıkan sesine karşılık bir süre sessiz kaldı.
Ardından "Seungmin, orada mısın?" sorusuyla kendine gelip boğazını temizledi. "Hmm evet. Ama şey," bir elini ensesine atarak ıslak saçlarını çekiştirdi.
"Bir şey mi oldu?"
"Biraz geç kalkmış bulundum da ben, hazırlanamadım. Yukarı gel istersen."
Kendi de onu eve davet etmeyi beklemediğinden gözlerini kırpıştırdı.
Changbin ise bunu normal karşılayarak konuşmuştu."Tamam geleyim."
Daha sonra telefonu kapatmışlar ve Seungmin kapıyı açarak Changbin'in yukarı çıkmasını beklemişti. Gözlüklerini takmadığı için her şey daha bulanıktı şu an ama saçlarını kurutması gerekiyordu daha. Sonunda merdivende gördüğü beden ile dudaklarını birbirine bastırarak kapıdan çekildi ve geçmesi için alan açtı.
"Saçların ıslak." diye söylendi Changbin içeri geçerken. Seungmin ardından kapıyı kapatmış ve gergince yerinde sallanmıştı. İçeri girdiği andan itibaren burnunun ucunu sızlatan kokusu baş döndürüyordu.
"Kurutacağım şimdi. Sen içeri geç," diyerek salonu gösterdi. "Keyfine bak."
Changbin önce salona sonra da omzunun üstünden Seungmin'e baktı. "Yardım edebilirim istersen."
Seungmin sorusunu cevapsız bırakarak banyoya girdi. Olur demek istemiyordu. Reddetmek de istemiyordu. Ne istediğini de bildiğinden emin değildi. Hızlıca makinenin fişini taktı ve aynada kendisiyle göz göze geldi.
Bu sırada Changbin kapıda belirmişti. Bakışlarını aynadan ona çevirdi."Kaçıyor musun?"
"Hayır." dedi hızlıca. Genel bir soru olduğunun farkındaydı.
Changbin bir adım atarak içeri girdi. Kendisine saf saf bakan Seungmin'e tebessümle karşılık verdi. "Bana öyle gelmedi ama."
"Kaçsam teklifini kabul etmezdim." diyerek çamaşır makinesinin üstünde duran makineyi eline aldı Seungmin.
Changbin de elini atarak Seungmin'in elinin üstünden tuttu. "Bırak ben kurutayım."
"Changbin," Seungmin kafasını çevirerek dibine girmiş bedenin gözlerine baktı. Ne diyeceğini bilemediği için göz kapakları kapanıp açılmıştı sadece. Changbin'in yüzündeki ifadeye daha fazla bakmadan tekrar önünde döndü ve kurutma makinesini eline bıraktı. "İyi tamam."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
fuck it i love u
Fanfiction{seungbin} changbin arkadaşları ile bir iddiaya girer. ;; tamamlandı.