[𝙴𝚔𝚒𝚖 𝟸𝟶𝟷𝟾]
| 𝙹𝚞𝚗𝚐𝚔𝚘𝚘𝚔 |
Terk edilmiş bir binadaydım. Soğuktu ve bir o kadar da kasvetli. Içimde büyük bir korku ve endişe vardı.
Neden?
Kalbim hızla çarpıyor, göğüs kafesimden dışarı çıkmak istercesine baskı yapıyordu. Uzun mesafe koşusu yapmış gibiydim. Tek farkı korkuyla bunu yapmış olmamdı.
Yukarı baktığımda en üst katta birinin beni beklediğini hatırladım. Bilinçsiz bir şekilde merdivenleri çıkarken içimdeki bir ses çabuk olmamı söylüyordu. Çabuk olmazsam her şey için geç kalacakmışım gibi hissediyordum. Fakat her ne kadar bunları hissetsem de bir türlü hızlı olamıyordum. Ağır çekimde yürüyor gibiydim.
Bütün bunlara rağmen en üst kata çıkmıştım.
"Jungkook,"
Zayıf ve bir o kadar da titrek sesin sahibinin kim olduğuna bakmak için en uçtaki odaya gittim. Kalbim deli gibi atıyordu ve nedenini dahi bilmiyordum.
Neden buradaydım?
Neden bilmediğim biri ismimi sayıklayıp duruyordu?
Belki de bir cevap bulabilirim diye odanın önüne kadar gittim.
Yerde kanlar içinde yatan biriyle karşılaşmıştım. Boğazımda yine bilmediğim bir yumu oluşurken kalbimin atışlarının giderek yavaşladığını hissettim. Durma noktasına gelmeden bu sesin sahibinin yanıma koştum.
Yüzünü kendime çevirdiğimde kim olduğunu anlamıştım. Sarang...
Bu sahneyi bir kere daha yaşamıştım. Ve aynı şeyin azıcık farklı versiyonunu gördüğümde gözlerimden yaşların aktığını hissettim. Kendime engel olamıyordum.
Onun bu hali beni yerle bir ediyordu. Kanlar içindeki bedenini görmek bana acı veriyordu.
"Sarang," diyebildim sadece. Kahverengi gözleriyle bana çaresizce baktı.
Ardından nedenini bilmediğim bir şekilde gözlerindeki çaresizliğin yerini öfke almıştı. Neler oluyordu?
"Beni onlardan koruyamadın."
Kalbime bir yumruk atılmıştı sanki.
"Senin yüzünden o gün öldüm."
Beni neden suçluyordu?
"Hayır, Sarang ben seni -"
"Senin yüzünden!" Diye bağırarak sözümü kesmişti. Anlam veremediğim bakışlarının verdiği buruklukla o gün söyleyemediklerimi söyledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐄𝐮𝐩𝐡𝐨𝐫𝐢𝐚 | 𝐉𝐉𝐊
FanfictionO günü çok iyi hatırlıyorum... Bir dövmecide oturmuş onu seyrediyordum. Uzun siyah saçları kadife gibiydi. Kusursuz... Gözleri büyüktü ve benimkilerle buluşunca gardımın düştüğünü ve korktuğumu hissediyordum. Fakat bu korkum hayatımda hissettiğim...