𝚒𝚕𝚐𝚘𝚋

489 232 138
                                    

[𝙴𝚔𝚒𝚖 𝟸𝟶𝟷𝟾]

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

[𝙴𝚔𝚒𝚖 𝟸𝟶𝟷𝟾]

| 𝙹𝚞𝚗𝚐𝚔𝚘𝚘𝚔 |

Sung Min'in söylediği her kelime beynimde büyük bir yankıya sebep olmuştu. Her bir sözcük kafamda binbir takla atıyor bunları yok etmek istercesine hızlıca gerçekleştiriyordu.

Söylediği üç cümlenin verdiği hisler birer birer kalbime saplanıyordu. Adımlarımla birlikte zaman da âdeta durmuştu. Sadece rüzgârın yüzüme çarparak oluşturduğu soğukluğun varlığını hissedebiliyordum.

Bedenimi hareket ettiremiyordum. Çünkü büyük bir şokla sarsılmış ve sadece yerinde durmakla yetiniyordu. Benden bağımsız bir hale gelmişti.

Hala anlam veremiyordum. Beynim, kalbim ve bununla birlikte her hücrem bunu kabul etmiyordu sanki. Ya da en azından bunu duymak istememiştim.

Rüzgârın sesini bastıran hıçkırık sesleri öfkemi daha da arttırırken bir şey söylemeye çalıştım. Ancak bunda başarılı olamamıştım.

Bekledim sadece. Sözlerinin sadece bir yalandan ibaret olduğuna inanmak istedim. Onun bunu dile getirmesini bekledim.

"Sarang, para yüzünden öldürüldü."

Fakat bu dedikleri tamamıyle düşüncelerimi ve dileklerimi yok etmişti.

Gerçeklerin bu kafar acı oluşuna şahit olmamıştım. Yutkunmakta bile zorlanıyordum.

Sung Min'in ağlama sesleri kulaklarımı tırmalarcasına bana ulaşırken birden arkamı dönüp ona yaklaştım.

Kendini ayakta tutamıyordu. Bedeni giderek zayıflıyordu sanki.

"Nasıl yani?"

Boğazımın düğümlenmesini aldırmayarak dile getirmiştim bu iki kelimeyi. Bedenimin büyük bir şokla sarsılması hala devamını getirmeme izin vermiyordu.

Gözlerini benden kaçırdı. Devam etmek istemiyor gibiydi ama artık çok geçti. Sözlerini bitirmesi gerekiyordu.

"Ne demek, para için öldürüldü?"

Her kelimemde ona yaklaşıyor, söylediğim her bir kelimemde ise bunları benimsemeye çalışıyordum. Yaşadığım bu dakikalar benim için o kadar zordu ki...

Sung Min derin nefesler alıp verirken zaman hala durmaktaydı. Akmıyordu benim için. Ve bunu açıklayana kadar da eski haline döneceğini sanmıyordum.

"Cevap ver."

Bedenini taşıyamayıp yere oturdu. Omuzları düşmüştü. Yenilgiye uğramış bir hali vardı. Fakat bu umurumda bile değildi. Sadece dediklerine odaklanmıştım.

"Annem," diye başlamıştı sözlerine ancak devamını getirmekte oldukça zorlanıyordu. Birkaç dakika kendini toparlamaya çalıştı. Yutkundu. "Tecavüze uğradı."

𝐄𝐮𝐩𝐡𝐨𝐫𝐢𝐚 | 𝐉𝐉𝐊Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin