𝚢𝚎𝚘𝚕 𝚍𝚊𝚜𝚘𝚍

228 89 81
                                    

[𝙴𝚔𝚒𝚖 𝟸𝟶𝟷𝟾]

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

[𝙴𝚔𝚒𝚖 𝟸𝟶𝟷𝟾]

|𝙹𝚞𝚗𝚐𝚔𝚘𝚘𝚔 |


"Jungkook, nereye?"

Kolumdan tuttuğu gibi kendine sertçe döndürdü Soo Ah, en sonunda. İtiraf etmeliydim ki, güçlüydü.

Fakat şu anki bakışları bana şimdiki düşüncemi unutturuyordu. Yarı sinirli yari endişeli bir bakışla benden cevap almayı beklerken yutkundum sadece.

Ne diyecektim? Sarang'ın, o mirası yiyen abisine gittiğimi mi söyleseydim?

"Sarang'ın abisine gidiyorsun, değil mi?"

Taehyung cidden nasıl birini bulmuştu öyle? Tek atışta bilmesi beni şaşırtırken bunu fazla umursamamaya çalıştım.

Şu an tek umurumda olan onun abisiyle yüzleşmekti. O gece neler olduğunu bilmeliydim. Aksi taktirde Sarang'ı bu içinde bulunmuş olduğu kötü durumdan kurtaramazdım.

Kolumu hafifçe kendime çektim. Cevap vererek zaman kaybetmek istemiyordum.

Hızlı adımlarla yürümeye devam ettiğimde Soo Ah benimle gelmemişti.

"Sarang'ın abisi seni tanıyor, Jungkook! Sence üç yıl sonra karşısına çıkman onu şüphelendirmeyecek mi?"

Arkamdan birer birer söylediği kelimeler hem nefesimi kesmiş hem de adımlarımı durdurmuştu.

Sarang'ın hayatta olduğunu kimse bilmemeliydi. Özellikle de ailesindekiler.

Soo Ah haklıydı. Hiç bu tarafından bakmamıştım bu olaya.

Arkamı dönerek ona baktığım sırada kaşları çatık bir halde ne yapacağımı bekliyor gibiydi.

Ne yapmalıydım cidden?

Derin bir nefes alarak beynimde biriken lanet düşünceleri dile getirdim bir anda.

"Ne yapmalıyım, Noona? Kendimi şiddetli bir rüzgârınortasında çaresizce savrulduğumu hissediyorum."

Dediğim her bir kelimede yanına ilerledim. Cevap vermiyordu. Sadece sakin bir şekilde dinlemeyi tercih etmişti.

"Sarang'a yardım bile edemiyorum. Baksana, geçmişi bile şimdi öğreniyorum."

Sesimin şiddeti gittikçe azalıyor zayıf hissetmeme neden oluyordu. Öyleydi ki, dile getirmek kalbimi bir kez daha burkmuş gözlerimin dolmasına sebep olmuştu.

Soo Ah çatık kaşlarını düzeltti. Kollarınmdan tutarak güven veren bir sıcaklık bahşetti.

"Biliyorum, Jungkook. Anlıyorum. Ama her adımımızı düşünerek atmamız gerek."

Yutkundu ve başını hafifçe sallayarak yaşadığım duygu yoğunluğunu azatlmaya çalıştı. Derim nefesler alarak kendimi toparlarken devam etti.

𝐄𝐮𝐩𝐡𝐨𝐫𝐢𝐚 | 𝐉𝐉𝐊Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin