O günü çok iyi hatırlıyorum...
Bir dövmecide oturmuş onu seyrediyordum. Uzun siyah saçları kadife gibiydi. Kusursuz...
Gözleri büyüktü ve benimkilerle buluşunca gardımın düştüğünü ve korktuğumu hissediyordum. Fakat bu korkum hayatımda hissettiğim...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
[𝙼𝚊𝚛𝚝 𝟸𝟶𝟷𝟻]
| 𝚂𝚊𝚛𝚊𝚗𝚐 |
Ellerim titriyor, kalbim yerinden çıkacakmış gibi hızlı atarak göğüs kafesime baskı yapıyordu.
Bakışlarımı dışarıda olan polislerden alıkoyamıyordum. Çünkü çok korkuyordum.
Nerdesin Jungkook?
Ona nedenini bile söylemeden hemen eve gelmesini söylemiştim. Umarım çabuk gelirdi çünkü polisler eve gelirse ve beni bulursa kesinlikle aileme teslim edeceklerdi.
Beni arıyorlardı. İki polisten birinin elinde bir fotoğraf duruyordu. Beni aradıklarına çok emindim çünkü yan komşuya ne dediğini duymuştum.
Beni bulmamaları gerekiyordu. Ölmek istemiyordum.
Kapının açılma sesini duyduğumda irkilsem de gelen kişinin Jungkook olduğunu görmem azıcık da olsa rahatlamama sebep olmuştu.
"Sarang ne oldu?"
Endişe dolu bakışlarıyla hemen yanıma geldi.
"Dışarda polisler var, Jungkook. Beni arıyorlar."
Gözlerimin dolmasına engel olamamıştım. İçimde binbir korku ve endişe dolaşıyordu ve sakin olamıyordum. Ayakta bile duracak halim yokken camdan dışarı onları izlemekten başka çarem yoktu.
Jungkook bir süre sessiz kaldı. Neler yapacağımızı düşündü. Ardından konuştu.
"Tamam, şimdi polislerin gelip evi arama hakkı yok." Bunu söylediğinde bir kez daha rahatlatmıştım. Devam etti. "O yüzden polisler buraya geldiğinde sen aşağıya in ve sakın ses çıkarma."
Bana dediği şeylere sadece başımla onaylayarak karşılık vermiştim.
Titreyen ellerimi tuttu. Sıcacık ve bir o kadar da şefkat doluydu. Ona baktığımda aynı şeyin gözlerinde de olduğunu fark ettim ve o an bir anlığına dahi olsa korkum yok olup gitmişti. Nasıl yapıyordu bunu?
"Merak etme, ben burdayım. Bir şey olmayacak."
Huzur veren bakışlarının getirdiği sıcaklık çok hoşuma gitmişti. İlk defa olmasa da uzun yıllardan sonra birinin beni koruması içimdeki korkuyu alıp götürmüştü.
Kapının çalınması hissettiğim sıcaklığın aniden kaybolmasına neden olurken Jungkook sessiz olmamı işaret parmağını dudağına götürerek belirtti.
Kendime hakim olmaya çalıştım. O yanımdaydı. Ona güvenmeliydim ve güveniyordum da.
"Geliyorum!" Dedi kapıyı çalan polislere.
Bana alt kata inen merdiveni gösterdi. Oraya inmemi ve beklememi söylemişti. Dediğini ses çıkarmadan yaptım.
Alt kat karanlıktı fakat bu beni korkutmuyordu. Alışmıştım çünkü.