𝚢𝚎𝚘𝚕-𝚑𝚊𝚗𝚊

381 146 145
                                    

[𝙼𝚊𝚢ı𝚜 𝟸𝟶𝟷𝟻]

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

[𝙼𝚊𝚢ı𝚜 𝟸𝟶𝟷𝟻]

|𝚂𝚊𝚛𝚊𝚗𝚐 |


Tahmin bile edemezdim mutlu günlerimin olacağını, yeniden umut edebileceğimi, gözyaşlarımın dineceğini...

Yeşil çayımdan bir yudum aldım ve evin terasından Kore'nin harika ışıklarını izledim. Güneş battıktan sonra mest edici bir hava kaplamıştı etrafı. Rüzgarın ılık esintisi belirsiz bir gülümseme oluşturmuştu.

"Tanrım, koca evde seni arıyordum."

Jungkook yarı mutlu yarı endişeli bir şekilde yanıma geldiğinde gülüşümü bozmayarak cevap verdim.

"Nereye gidebilirim ki başka, Jungkook?"

Küçük bir kıkırtı çıktı dudaklarından. Tanrım, çok tatlıydı.

"Bu akşam dışarı çıkalım mı Sarang?"

"Neden olmasın!" Hiç düşünmeden bunları söylediğimde elimdeki fincanı ortada duran küçük masaya bıraktım.

"O zaman hazırlan, seni dışarıda bekliyorum."

Göz kırparak yanımdan ayrıldığında öylece yerimde kaldığımı fark etmem uzun bir zamanımı almıştı.

Uyku problemini çözmüştük sonunda. Her sabah enerjik bir şekilde güne başlıyordu. Bunun çözümü de ona her gece masal anlatmamdı. Bu ona huzur verirken beni de mutlu ediyordu.

Gri bir sweathirt üzerime geçirdikten sonra aynanın karşısına oturdum ve uzun siyah saçlarımı özenle taramaya başladım.

Bana en çok neyi seviyorsun diye soracak olsalar uzun siyah saçlarım , diye cevap verirdim. Babam hep onlara iyi bakmamı ve kesmememi söylerdi.

Önlerden birkaç tutam alıp arkada birleştirdim. Hazır olduğuma kanaat getirerek Jungkook'un yanına gittim.

Havanın rahatlatıcı etkisi Jungkook'un beyaz bir tişört giymesine olanak sağlamıştı. Bu hali bile bu kadar çekici iken ona doğru adımlarımı atmak kalbimin hızlanmasına neden oluyordu.

Arabaya öylece yaslanmış bakışları sadece bana odaklıydı. Tanrım, nefes almam gerek ama alamıyorum.

Kalbimde oluşan sebepsiz atışları yok sayarak arabaya bindim.

Bir süre sadece nefes alışverişlerimiz konuştu arabada. Jungkook'a kısa bir bakış attım. Her zamanki hali diyemezdim. Sanki biraz gergindi.

"Jungkook," bu gerginliğinin sebebini öğrenmek için ona seslendim. İrkildi. Gergin olduğu kadar dalgındı da.

"Evet, Sarang?"

"Nereye gidiyoruz?" Bu kadar geegin oluşunun sebebi gideceğimiz yer miydi diye sormuştum.

𝐄𝐮𝐩𝐡𝐨𝐫𝐢𝐚 | 𝐉𝐉𝐊Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin