𝐄𝐮𝐩𝐡𝐨𝐫𝐢𝐚 | 𝐉𝐉𝐊

𝚜𝚎𝚍

[𝙼𝚊𝚛𝚝 𝟸𝟶𝟷𝟻]

| Sarang |

"Nereye koydum bu anahtarları acaba?"

Jungkook kapının önünde büyük bir evin anahtarlarını ararken ben de gökyüzünde oluşan yıldızlara bakıyordum. Çok güzellerdi.

Hava tamamen kararmamasına rağmen mükemmel bir görüntüye sahiplerdi. Bana umut veriyorlardı o minik ışıklarıyla. Huzur dolu bir nefes aldım. Uzun zamandır ilk defa bu kadar huzur doluydu içim. Öldürülemekten kurtulduğum içindir belki de. Ya da tanımadığım ama ilk bakışta güvendiğim birisinin yanımda olmasıdır bu huzurun sebebi.

"Hah, buldum!"

Dikkatimi güzel yıldızlardan Jungkook'a verdiğimde kapıyı açtı. Elinde bulunan poşetleri kapının yanına bıraktı ve içeri girmemi söyledi.

Dediğini yaptım. Evin içi karanlıktı. Fakat kokusuna bayılmıştım. Rahatlık veriyordu.

"Iki gün önce buraya gelip dans pratikleri yaptım yani ev gayet temiz."

Dedi ışıkları açarken. Bunu yaptığında, evin büyüklüğüne ve güzelliğine şahit olmuştum. Ev bir mühendislik harikasıydı. Sade olmasına rağmen oldukça konforlu ve estetik bir görünüşe sahipti.

Jungkook kimdi böyle? Oldukça zengin biri olmalıydı.

"Sana kısaca evi anlatayım, ayağın kötü durumda olduğu için fazla yormak istemiyorum."

Cevap vermeden onu dinledim.

"Üst katta yatak odaları bulunuyor." Diyip eliyle yukarıyı işaret etti. Ardından devam etti.

"Bu katta da salon ve mutfak bulunuyor. "

"Ve son olarak da en alt katta, bodrum katında, büyük bir dans odası bulunuyor. "

Başımla onayladığımda yukarı çıkmamızı ve bana misafir odasını göstereceğini söyledi.

Kolumdan tutarak yukarı çıkmama yardım etti. Iyi ki onunla karşılaşmışım. O kadar iyi ve düşünceliydi ki...

Misafir odasının kapısını açtı ve içeriyi ışıklarla aydınlattı. Odanın sade oluşu evin güzelliği gibiydi. Büyüktü.

"Odada ihtiyacın olan her şey var. Banyosu ve giyinme odası da dahil."

Diyerek iki kişilik olan yatağın üzerine oturmama yardımcı oldu. Ardından elindeki poşetleri yatağın yanına koydu. Bunların ne olduğunu sorduğumda bana,

"Sana birkaç bir şey aldım." Diye cevap verdi. Poşetlerden birinin ucunu kıvırıp baktığımda içinde kıyafet olduğunu gördüm. Ve bu mahcup olmama sebep olmuştu. Çünkü bana geçici olarak verdiği bu yerde sadece bir gün durmayı düşünüyordum. Bu kadar fazla şeyi kabul edemezdim.