"Kimmiş Ceyda?" dedi tekrar bastırarak.
''Hiç,yanlış aramışlar.'' dedim ve telefonunu sephanın üstüne bıraktım.
Arayan kişiden korkmuştum.Kim olduğunu anlamıştım sanki ama.Emin olmadan Kerem'e söylememeliydim.Söyleyemezdim.Kerem bunları duyarsa...Düşünmesi bile iğrenç.
Neden hep bizi bulurdu böyle şeyler.Aslında herkesi bulurdu da başına gelince anlıyormuş insan.Yaşayınca anlıyorsun ne olduğunu.Yaşam;yolda giderken ayağınla ittiğin taşa benzer aslında.İttirmeye başlarsın,taş hayata başlar sanki.Sonra yanlışlıkla yola doğru itersin taşı.Hatadır bu yağtığın.Hayatında yaptığın bir hata gibi.Sonra bir de karşıdan bir araba gelir.O zaman zor durumda kalırsın işte ve o yaptığın hata,kötü bir olaya dönüşür.Ya taşı kurtarırsın,ya da pes edersin.Taşı bırakırsın orada.Ben hangisini yapmalıydım peki şimdi?Taşı kurtarmalı mıydım,yani duyduklarıma bir çözüm mü bulmalıydım?Yoksa pes edip,duyduklarımı unutmalı mıydım?Bence ilkini.
diye geçirip içimden,tekrar mutfağa döndüm.Masanın üzerinde duran yarısı dolu sürahiyi elime alıp,hemen yanındaki bardağa biraz su koyup,sakinleşmek için içmeye başladım.Sonra ilaç bulmam gerektiği aklıma geldi.Bardağı makineye koyduktan sonra,tekrar çekmeceye döndüm.
''Bu ne ilacı acaba?'' diye elimde duran ilacı incelemeye başladım.
?!?
Doğum kontrol hapı mı?Melisa'nın olmalıydı.Kerem'den hamile kalmamak için kullanıyordu demek.Demek düzenli bir şekilde birlikte oluyorlardı.Kerem bir kez demişti,sarhoştum demişti ama,yalan söylemişti bana.Sürekli birlikte olmuyorlarsa,neden bu hapı kullanıyordu Melisa?
Hap kutusunu çekmeceye fırlatıp,salona doğru gitmeye başladım.Mutfak merdivenlerin karşısında olduğu için,merdivenlerden inen Kerem ile çarpıştım mutfaktan çıkarken.Ama hiçbir şey demedim.Hızlıca salona gidip,koltuğun kenarında ki ceketimi giydim ve çantamı aldım.Kerem de bir şey olduğunu anlamış olmalı ki,kolumdan tutup,beni kendine çevirdi.
''Ceyda,ne oldu?''
Hızlıca ve sert bir şekilde kolumu ondan kurtardım.
''Ne mi oldu?Öğrenmek mi istiyorsun?'' derken çantamı hızla yere fırlattım.
Kerem ise sadece şaşkınlıkla bana bakıyordu.Cevap vermesini beklemeden,konuşmaya devam ettim:
''Öğrenmek istiyorsan,çekmecedeki ilaçlara bak.''
Kerem bir şey anlamamıştı belliydi.Hâlâ öyle tepkisizce bekliyordu.Sonunda dudaklarını araladı.
''Ceyda ne ilacı,ne diyorsun sen?''
İlacı göstermek için mutfağa doğru hızlıca gitmeye başladım.O da peşimden geliyordu.Çekmecede ilacı aramaya başladım.Kısa bir süre sonra ilacı buldum ve Kerem'e fırlattım.
''Eski sevgilinin doğum kontrol hapı.Hani siz sürekli birlikte olmuyordunuz?Hani sadece bir kez olmuştu?Yalan söyledin bana." dedim gözlerim dolarak.
Yalan söylemekten nefret ederdi Kerem.Yaramazlık yaptığımızda hiç yalan söyleyemezdi.Hemen "biz yaptık" derdi.Ama şimdi...Melisa onu çok değiştirmişti.
"Ceyda bak ben yalan söylemedim.Bu hapın burada ne aradığını da bilmiyorum." dedi bana yaklaşarak.Ben ise uzaklaştım.
Hiçbir şey demeden,Kerem'in yanından geçip,salona ilerledim.Ayak seslerinden anladığım kadarıyla,o da yavaş yavaş geliyordu.
"Ceyda..." dedi güçsüzce.
Onu ilk defa bu kadar güçsüz görüyordum.İlk defa bu kadar aciz,savunmasız,Onu bu hâle ben getirmiştim.Ama haklıydım.Başka bir açıklaması var mıydı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENDE KALANLARIM #Wattys2015
Teen FictionKerem ve Ceyda nın,birbirlerinden habersiz yaşadıkları,tutkulu aşkın hikayesi... Wattys keşfedilmemiş hikâyelerdeki ödül için yazılmıştır.