Different Worlds ¦ Yoonmin ✔️

03

Yeni bir bölümden selammmm. Nasılsınız?? Umarım hepiniz çok çok iyi ve mutlusunuzdur ben çoook mutluyum sizde çok mutlu olunnnn. Bu arada  BTS~ House of Cards şarkısı abartılmalı! Ciddiyim böyle muhteşem bir şarkı abartılmalı! Abartın! Bu ficin şarkısını seçtim. House of Cards.

Sinless'ın kaosundan çıkıp buraya hafif bir bölüm yazınca rahatladığımı hissettim.

Remedy keyifli okumalar diler.

(⌐■_■)–︻╦╤─♥️

°
°
°

Hayal et

Hayalet

°
°
°

"Kimsin de seninle resmi konuşacağım. Ne bağırıyorsun ayrıca? Sağır değilim duyuyorum seni" dedi Jimin. Adamın kaşları bu defa daha çok çatıldı. Tam konuşmak için dudaklarını aralayacaktı ki Lord Jungkook'un sesi buna engel olmuştu. "Kralım bağışlayın denetim için geç kaldım" dediğinde Jimin'in gözleri kocaman açıldı. Kral Min Yoongi karşısındaydı!!

Kral sinirle arkasına dönüp yanına yaklaşan ona en sadık olan Lorduna, Jungkook'a baktı. Ardından gözleri Lordun arkasına saklanmış gözlerini korkudan kapatan küçük çocuğa kaydığında daha çok sinirlendi. Gözlerindeki alev  cehennemin ta kendisiydi. "Demek geç kaldın! Açıklaman kabahatinden büyük!" diye gürlediğinde Taehyung korkudan titrerken arkasına saklandığı Lord Jungkook'un kıyafetinin kolunu daha sıkı tuttu. Jungkook ona sığınan çocuğu eli ile biraz daha arkasına çekti. Ne kadar işe yarardı bilmiyordu lakin onu saklamak Kral Min'den uzak tutmak istiyordu.

"Bağışlayın efendim. Birdaha olmayacak" dedi Jungkook. Gözleri Kral ile olan yakınlığı sebebiyle ona ateş saçarak bakan gözlerden ayrılmıyordu. Kral iç çekip histerik bir gülüş sundu. "Birdaha olmayacak öyle mi?" dedi alayla. "Birdaha olmayacak lakin şimdi olduğu gerçeği değişmiyor Jeon! Bu ikisini zindana götür. Yarın idam edilecekler" diye eklediğinde Taehyung'un ağzından korku dolu bir hıçkırık kaçtı. Ölmek istemiyordu ki. Göz yaşları sel olurken dizlerinin bağı çözüldü ve o an canının acımasını önemsemeden dizleri üstünde kayalıkların üzerine çöküp oturdu. Jungkook arkasında yere düşen çocuğa endişe ile döndü. Taehyung iki elini yerde birleştirip secde edercesine yere kapandığında Kral Min'in dudakları beğeni ile yukarı büküldü.

"Ba-bağıșlayın! Birdaha olmayacak! Ba-bağıșlayın" diye haykırdı Taehyung. Nefes almıyordu lakin korkudan söyleyebildiği ve söyleyebileceği tüm şeyleri söylüyordu.

Jungkook yerde hıçkırarak ağlayan bedenden gözlerini çekip Kral Min'e baktı. Bir adım daha atıp yaklaştığında Kral'ın kaşları çatıldı. "Bütün mesuliyet bana ait. Bu iki gencin canını bağışlayın efendim. Bedelini ben ödeyeyim" dedi Jungkook. Aklında sadece yerde hıçkırarak ağlayan çocuğu kurtarmak vardı.

"Bütün mesuliyet senin öyle mi Jeon?" diye sordu Kral. Gözleri tehditvari bakıyordu. Jungkook başı ile onayladı Kralı. Taehyung ise daha çok ağlamaya başladı. Sevdiği adamın onlar yüzünden ceza almasını istemiyordu.

Kral, Jungkook ile göz temasını kesip arkasına döndüğünde gözleri donup kalmış erkeğe döndü. Bir adım atıp kayalıklar üzerinde oturan erkeğe yaklaştığında Jimin gözlerini kapatıp hafif hafif titremeye başladı. Zalim Kral ona yaklaşıyordu. Tarihcilerin anlata anlata, Tarih kitaplarının yaza yaza bitiremediği Kral Min tam karşısındayı! O insanların tarih kitaplarından çizilmiş sadece bir tane fotoğrafına birde heykeline baktığı Kralı canlı kanlı görüyordu?!