Biliyorum çok beklettim ama bundan sonra çok bekletmemeye çalışacağım. Bölümü asla beğenmedim of of.
Remedy keyifli okumalar diler.
(⌐■_■)–︻╦╤─♥️
°
°
°Sen aydınlat günümü. Karanlığın arasından ulaş bana bir yıldızmıșcasına.
~Remedy~
°
°
°..
"Üstünüz mahvoldu." dedi Seokjin üzgün üzgün baktı Lordunun gözlerine. "Özür dilerim. Başka bir şişe getirseydim böyle olmazdı" dediğinde Lord tıpayı bırakıp çekinmeden melek gibi güzel erkeğin yanağına dokunup okşadı. "Bakma öyle. Senin gözlerini buğlandıracak kadar mühim değil." dedi resmiyeti bir kenara bırakıp, içtenlikle. Seokjin Lord'un bu sözü üzerine kalbinin çıkacağını hissetti. Çok aşıktı. Çok seviyordu. Lord Namjoon'da ilahi güzelliğe sahip bu erkeğe çok aşıktı...
...
"Haydi Jimin tut şunu" dedi Seokjin elindeki tepsiyi çocuğa uzattı. Jimin yutkunarak bir tepsiye birde ona çatık kaşları ile bakan hyunguna baktı. "Hyung" dedi ardından ellerini birleştirip büyük olanın gözlerine baktı "Birkerecik ben götürmesem. Birkerecik ha olmaz mı?" diye sual etti tıpkı bir kedi gibi bakıyordu.
Büyük olanın kaşları çatıldı. "Kulakların ne dediğini işitiyor mu? Kral hepimizin kellesini alır. Kurallara itaat etmek zorundayız." dedi. Jimin gözlerini doldurup alt dudağını büzdü "Hyung hasta olmuş deriz. Bu akşamcık başkası götürsün." dedi ardı ardına oyuncu bir öksürdü. "Krala bulaşırsa ne yaparım" diye eklediğinde Seokjin bıkkınlık üç çekip hemen ardından tepsiyi çocuğun ellerine tutușturdu.
"Bana rol yapma Jimin. Turp gibisin bir şeyciğin yok. Ne dedim hem ben kurallara itaat etmek zorundayız. Yani bunun meali sende Kral'a yemeğini götürmek zorundasın" diye ekledi.
Jimin bunun üzerine yutkunup eline tutușturulan tepsiyi sıktı. Kral ile saatler önce yaşadığı şeyler aklına geldiğinde yüzü kızarıyor kalbi çıkacak gibi atmaya başlıyordu. Belkide ilk öpücüğünü bi gece çalacaktı Kral ya da daha ilerisi!
O bunları düşlerken büyük olan dudağını ısıran çocuğun önünde elini sallamış onun bu haline anlam verememişti. "Huhuu dünyadan Jimine" dedi lakin Jimin düşüncelere öyle derin dalmıştı ki ona seslenen Seokjin'i duyamaz hale gelmişti. Bu yüzden büyük olan küçük olanın koluna dokundu.
Jimin bu dokunuşla irkilirken büyük olan ona ciddiyetle baktı. "Biraz daha burada durup dudaklarını ısırmaya devam edersen Kral gelip kelleni alacak." dediğinde Jimin bunun üzerine sertçe yutkunup arkasını döndüğü gibi büyük mutfaktan çıktı. Başka çaresi yoktu gidilecekti...
...
Adımları hep geldiği kapının önünde durduğunda kapıda bekleyen askerlerden biri elinde tepsi tutan çocuğun önüne geçip onu durdu. Jimin iç çekti "Zaten geç kaldım. Çekilin önümden de Kral'a yemeğini götüreyim." dedi bıkkınlıkla. Asker başını iki yana salladı "Şuan giremezsin az bekle" dedi ciddiyetle. Jimin askerin bu sözüne karşı gözlerini devirdi. "Bak Kral bana kızacak sonra. Çekil haydi." dedi askeri geçmek için bir adım atmıştı ki asker çocuğun önünde durmaya devam etti. "İşitmiyor musun? Kral müsait değil az bekle" dedi asker yüzünde mimik oynamazken. Jimin yüzünü ekșitip bir adım geri atarak önünde duran askere dik dik baktı.
Elinde tuttuğu tepsi saniye saniye daha da ağırlașıyor ince kolları biraz daha yere yaklaşıyordu. "Bari elimdekini alın biriniz. Taşıyamıyorum" dedi elindeki tepsiyi zar zor tutarken. Asker umursamaz bir tavırla omuz silkip önüne bakmaya devam etti. "Bizim vazifemiz değil. Kendin taşı" dedi. Jimin buna karşılık ofladı. "Düşecek ama. Tutsan ölür müsün?!" dedi sesi bir tık yükseldi. Asker ona alttan bakan çocuğa baktı. "İşitme problemin mi var senin? Bir kez söyleyince anlamıyor musun?" dedi dudağının kenarı uklaca kıvrıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Different Worlds ¦ Yoonmin ✔️
Fiction HistoriqueBilim insanı Park Jimin uzun uğraşlar sonucu icat ettikleri zaman makinesi ile geçmişe gitmek adına gönüllülerden oldu fakat zaman makinesine girilen yanlış tarih ve arıza sonucu Park Jimin 1400lü yıllarda en zalim kralın hüküm sürdüğü zaman gitti. ...