06

8.5K 942 1.7K
                                    

Yeniden dönmeyi düşünmüyordum. Hatta ve hatta hesabımı silecektim. Sevdiğim bir şeyi yaptığım için zorbalığa uğrayacağım düşünmemiștim. Yazdığım hikayeler neden battı bilmiyorum. Tanıdığım daha doğrusu tanıdığımı sandığım insanların bu şekilde ağır sözler söylemesi hele ki mental anlamda iyi olmadığım dönemde bunun olması beni daha çok etkiledi. Sonra düşündüm ve dedim ki onlar istemiyor onlar zorbalık yapıyor diye ficleri okuyanlara haksızlık edemem. Yazdığım kitaplar ilgi görüyor ve ben gayet mutluyum. Hesabımda yatıp kalkmaya ve zorbalık yapmaya devam edin lütfen. Etmezseniz hatırım kalır kırılırım.

Kaldığımız yerden devam edelim.

Remedy keyifli okumalar diler.

(⌐■_■)–︻╦╤─♥️

°
°
°

Susuyorum sana
Su'suyorum sana

°
°
°


Dördü bir süre yolda yürümüş ardından Jimin ve Taehyung Seokjin'in yanına gitmek için yanlarından ayrılmışlardı. Seokjin Kralın yemeğini sarışın çocuğa teslim ederken Kralın olduğu yeride tarif etmişti. Jimin'in adımları Kralın olduğu yeri bulurken yine subaylara takılmış hemen ardından ise içeriye girmeyi başarmıștı.

Jimin gördüğü sofra altlığına tepsiyi yerleştirirken tahtından yavaş yavaş inen Kralın tüm dikkati tepsiyi yerleştirmek için eğilen sarışın çocuktaydı.

Jimin tepsiyi yerleştirdikten sonra doğrulup ellerini önünde birleştirirken  başını önüne eğdi. Kral mesafeyi azaltıp mindere oturduğunda iç çekti sakince. Gözleriniyse bir an olsun sarışın çocuktan alamamıştı. "Park Jimin" dedi. Bu isim hem aklında hemde dilindeydi. Nedenini bilmiyordu lakin en çok aklındaydı.

Jimin Kralın sözlerini sessizce beklemeyi seçerken Kral bir kez daha iç çekti. "Öyle dikilecek misin yoksa çay mı koyacaksın?" diye sordu sıktığı dişleri arasında. Jimin içinde hissettiği panik duygusu ve Seokjin'in söylediği şeyleri unutmanın verdiği mahçuplukla kalbi hızlı hızlı atmaya başlamıștı. Daha yeniydi bu işte. Buna rağmen bir kaç adım atıp Kralın önüne gelerek titreyen elleri ile beyaz porselen çaydanlığın alıp küçük fincana çayı döktü ve çaydanlığın hemen geri yerine bıraktı. Olduğu yerde yeniden doğrulup ellerini tekrar önünde bağladığında Kral küçük fincanı alıp bitki çayı dan bir yudum aldı. Fincanı geri bıraktıktan sonra çubukları eline almış ve bir ilk yapıp çorbadan önce kimçi yemişti.

Ağızındaki kimçiyi yutarken çubukları bırakmış ve kaşığını alıp çorbasını içmeye başlamıştı. Bir kaç kaşık içmiş ardından iç çekip elindeki kaşığı memnuniyetsizce tepsiye bir kaç kez vurdu. Jimin'in gözleri tepsiye değip ses çıkaran altın kaşığa ulaştığında panikle neyi yanlış yaptığını düşünmeye başlamıştı. Kralı sinir edecek bir şey yaptığını düşünmüyordu. Ki yapamamıştıda.

"Park Jimin" dedi Kral üçüncü defa. Jimin sessiz kalırken Kralın gözleri yeri izlemeye devam eden sarışın çocuğa tırmandı. "Gözlerime bak" dedi ciddiyetle. Jimin gerginlikle alt dudağını dişledi. Tüm vücudu gerilmişti. Lakin Kralın sert bir nefes çekmesiyle kafasını kaldırıp zorda olsa gözlerini derin bakan açık kahve gözler ile buluşturduğunda sertçe yutkundu. "Otur" diye ekledi Kral hemen yanındaki minderi eli ile gösterdi. Jimin bir mavi mindere birde Kralın gözlerine baktı. Açık yeşili gözleri ikisi arasında gidip gelirken Kral burnundan derin bir nefes çekti. "Ben mi oturtayım?" diye sordu sertçe. Jimin panikle başını iki yana sallayıp vakit kaybetmeden Krala yaklaşarak mavi mindere oturdu.

Different Worlds ¦ Yoonmin ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin