Giriş

1.7K 88 11
                                    

☯︎︎ ☯︎︎ ☯︎︎ ☯︎︎ ☯︎︎

Her hikayenin gecesi ve gündüzü olur. Güneş çıktığında gündüz, güneşin yerini ay ve yıldızlar aldığında gece olurdu. Bu hep böyleydi. Ama benim için yıllar önce güneş ebediyen batmış ve kendisiyle birlikte sabahlarımı söndürmüştü. O günden beri benim hayatımı geceler yönetiyordu.

Ben güneşe hasret kalmış on bir yaşında olan bir kız çoçuğuydum. Korkuları yüzünden esir alınmış biri. Elinde gizli kelepçeleri olan ama onları hiç kimsenin fark etmediği o küçük kız. Karanlık caddelerde ve kaldırım taşında otururken bilinmemezlikten doğmuş korkudan titreyen o kız; hâlâ içimde yaşıyor fakat dilsiz. Lâl olmuş.

Ama büyüyerek birçok şey öğrendim. Korkum artık bir güç, esaret değil. İnsanlara karşı en büyük silahım korkularımdan doğan o güç. Artık o kaldırım taşında oturmaktan korkmuyorum. Ve kimseyi beklemiyorum. Çünkü biliyorum. Bekleyince kimse gelmez.

"Bu işi başarabileceğinden emin misin? Onları tanımıyorsun..." Kafamı yanımda oturmuş soğuktan ellerini birbirine sürterek ovuşturan adama çevirdim. Burak Yücel. Benden çok daha güçlüydü belki de ama benden bir o kadar korkaktı. Bakışlarımı ondan çekip, cinayet mahallesine gelen ekibe çevirdim. Uzakta olsalar da görünmez değillerdi.

"Başaracağıma emin olmadığım işlere girmem." Bu bir savaştı. Kayıpların hesabı sorulması gereken bir savaş. Bitmiş gibi gözüken ama ebedi olmaya yemin etmiş bir savaş. Küçük bir kız çocuğunun ve elinde prangalar olan kadının varoluşu, bu savaşta başlamıştı. Yalnızlık bir düğümdü ve tehlike düğümlerle eş değer yakınlıktaydı.

İki kaybetmiş ruh ve iki kayıp ruh.

Yaşamla aramda olan tek bağ, o kayıp ruhlardan biriydi. Çünkü kayıp ruhlar birbirine sahip çıkmasaydı, hiç kimse onların kayıp olmasıyla ilgilenmezdi. "Başaracağım," diye fısıldadım. "Kendim için değil, onun için... Oyun yeniden başlasın." Zarlar atıldı ve gizli maskeler takıldı.

🕯

Ateşten doğmuş kelebek özgürlüğü için her kanat çırptığında, kanatlarındaki kıvılcımları körüklüyor.

Pervane kelebeği. Bir efsane...

Kelebeğin efsanesi tekrarlanıyor. Yıllar önce külleri kaybolmuş kelebeklerin kayıp hikayesi. Ama bu sefer kelebek ateşin etrafında değil, çünkü kelebek ateşin ta kendisi.

Kelebek yaşayabilecek mi? Yoksa... Kendi ateşinde küle mi çevrilecek? Parçalanmış cam kırıkları kelebeğin kanatlarını yırtmayı her sefer başardı. Kelebek ise düşlerindeki kozada hep kendi kanatlarını yalnız başına sardı.

Alev İsen sayısız kayıpların içinde yaşama tutunmayı başarabilecek miydi?

︎ ☯︎︎ ☯︎︎ ☯︎︎ ☯︎︎ ☯︎︎

PayzenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin