1. KASVET ADIMLARI

1.2K 104 103
                                    

𖣔Bölüme yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın. Hoş okumalar𖣔

☯︎︎ ☯︎︎ ☯︎︎ ☯︎︎ ☯︎︎

Yağmurun ıslattığı asfalt yol topuklu botlarımla buluşup etrafa tok bir ses yayıyordu. Yağmur hafif çiselese bile her taraf sırılsıklamdı. Sonunda gelmem gereken yere vardığımda adımlarımı durdurdum. Emniyetin önünü hızlı ve dikkatlice süzmeye başladım. Ortalık sakindi. Ama şimdilik. Yeniden hareketlenip emniyetin kapısından içeriye girdim. İçerisi dışarıdan daha sıcaktı.

Dışarısı soğuktu ama ben dışarıdan da soğuktum.

İçeri girmemle birkaç göz bana dönmüş ama üstümde fazla oyalanmadan hepsi işine geri dönmüştü. Önceden öğrendiğim üzere bana gerekli insanların hepsi şu an toplantıda olmalıydılar ve toplantı odası en üst kattaydı. Tanımadığım bu merkezde kendiminmiş gibi sert ve emin adımlarla ileriye doğru yürümeye başladım. Giderken duvarlarda bulunan fotoğrafları incelemeyi ihmal etmemiştim.

Ne içindi bunlar? Gösteriş için mi yoksa hepsi gerçek başarıları mıydı?

Kimdiler bu insanlar gerçeklerinde? Bunu kimse bilmiyordu. Ama ben biliyordum. Zorluk çekmeden asansörü bulup artık içine girmiştim. Kat düğmelerinde gözlerimi gezdirdiğimde en son kat butonunun üzerine bastım. Asansör yukarı kata çıkarken, aynada son kez kendime baktım. Uzun siyah saçlarımın üzerinde yağmur damlaları duruyordu. Aynı şekilde üstümdeki siyah trençkot da ıslanmıştı.

Onların hakkında her şeyi öğrenmiştim ama yine de duygularını ve kişiliklerini bilmiyordum. Ve bu sebeple tam olarak nasıl davranmam gerektiğini kestiremiyordum. Tanıdıkça anlayacaktım elbette ki. Asansörün açılmasıyla kendimi dışarı attım. Bu katta bulunan odalara göz gezdirirken, duyduğum konuşma sesiyle yüzüme zafer kazandığımı belli eden bir gülümse yayıldı.

Seslerin geldiği odanın önüne geldiğimde son kez derin bir nefes alıp kapıyı tıklattım. Oyun başlıyordu. Kapı kolunu çevirip içeriye girdim. Bütün bakışlar anında bana döndü. Düşündüğümden büyük olan bu toplantı odasında, aynı şekilde düşündüğümden daha fazla kişi vardı. Ama bakışlarım en önde oturan dörtlüyü buldu.

Avcılar ordaydı. Ama bu sefer avcıyken av olanda onlardı. Kapıyı kapattım. Benim girmemle konuşmanı yapan adam durmuştu. Galip Saygın, yılların emekdarı ve emniyet müdürü. Devlet için şimdiye kadar çok fazla iş başarmıştı. Ama her şeyden habersizdi. Belki de değildi, ona da yeteri kadar güvenmiyordum. Ama elbette bunu belli etmeyecektim.

Adımlarımı herkesin önünde konuşma yapan Galip Bey'in yanına yönlendirdim. Herkes susmuş sadece beni izliyordu. Tabii ben de bu sırada kaçamak bakışlarla oturanları inceliyordum. Galip Bey'in önünde durduğumda hafif gülümseyerek elimi öne doğru uzattım. "Alev İsen." Benim geleceğimden haberi olduğu için anında yüz ifadesi değişti ve elimi sıkarak karşılık verdi. "Galip Saygın, memnun oldum. Beklediğimden erken geldiniz..."

Ben cevap vermede, beni boş sandalyelerden birine buyur etti. Sessizce kafamı sallayıp gösterdiği yere oturdum. Oturduğum yer benim için harikaydı. Dört kişiden oluşan bu 'başarılı' ekip tam görüş açımdaydı. Ama izleyen ve inceleyen tek kişi ben değildim. Burada oluş sebebim olan kişilerden biri yani Yamaç Ardal; namıdiğer başarılı başkomiser dikkatlice beni incelemeye başlamıştı.

Bakışlarımı o dörtlüye değdirmemeye çalışarak Galip Bey'e bakmaya başladım. "Anladığınız üzere artık bütün Türkiye bu cesetlerden haberdar. Ve sebebini biz polisler bulamıyorsak, neden varız?" Adam gergindi ve gerginliğinin sebebi bendim. Bana ve dörtlüye bakışlarını hiç değdirmiyordu. Büyük ihtimal bilinmemezlikten korkuyordu. Bunu adli psikolji okumayan biri de anlardı ama ben daha çok anlardım. Çünkü adı üstünde adli psikoloji.

PayzenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin