Ayh hoş geldiniz. Umarım beğenirsiniz. Yorumlarınızı bekliyorum. Ayrıca umarım güzel bir yaz olur hepimiz için.
Ortak salonda şöminenin tam yanındaki koltuğa oturmuş, üstüme battaniye tarzı bir şey almıştım. Siyah, kalın bir eşofman ve siyah oversize bir sweatshirt giymiştim. Sarılı, kırmızılı salonda çok mu siyaha kaçmıştım? Sweatshirt çok da kalın değildi bu yüzden üstüme bir şey atmıştım. Çok yakın da değildim yoksa yanardım ve kalktığımda üşürdüm. Tam ayarındaydı.O günden sonra hava gittikçe soğumuştu. Yarın kar bile yağabilirdi. Ayrıca burun akıntım geçmemişti. Ama ısrarla hastane kanadına gitmeyi reddediyordum. Sadece bir nezleydi yani. Ben hasta olduğumda (burun akıntısı, nezle) gitmezdim ki zaten. Babamın tarifi olan bir çay vardı, onu yapardım, tamam yeter. Ama onu yapmamıştım bir ara yapmam lazımdı.
E baban şifacı olunca.
"Selam." ve sonra beni gördü.
"Neden Madam Pomfrey'in yanına gitmiyorsun?" dedi salona yeni giren Peter.Omuz silktim.
"Basit bir grip." bir şey demedi.
Sonra içeri James, Remus ve Sirius girdi.
James asla değişmemişti, yani davranış olarak. Belki kafasında bir şeyler düşünüyordu ama, bilemiyorum. Gelip benim taraftaki diğer koltuklara geçtiler.Sirius'un gelirken,
"Soğukta da kızlarla öpüşülmüyor ya." dediğini duyduğum gibi kahkaha attım.Haklıydı. Kızlarla değil de. Yani kızlarla-
"Selam." dedi James.
"Selam." diye m yi uzatıp söyledim. Ve içimden beni susturduğu için teşekkür ettim.Remus'a baktım, tam karşımdaki koltuğa geçmişti.
"Remuscum?" Remus ödevi yapmadım diye bana tavır yapıyordu. Ama ben yapacağım dediysem yapardım. Yapacaktım zaten. Hatta.Şimdi.
"Gelsene kütüphaneye gidelim. Bitkibilim ödevi için. Yapacağım demiştim ya hani?" en tatlı ve masum şekilde baktım.
"Ben inandım şahsen." dedi James. Sirius yan tarafımdaydı ve onun tepkisini göremiyordum şu an.
"Bende." diye ekledi Peter.
"Hadi Remuss."
Sonunda pes etti yani bana karşı gelemedi vee,
"Kalk, kalk." dedi ve oturduğu tekli koltuktan kalktı. O kalk deyince sırtımdakini koltuğa atıp kalktım."Bu kadar meraklı mısın ödev yapmaya?" dedi Sirius. Ona bakma fırsatı buldum. Yüzünde her zamanki sırıtışlarından vardı. Tam cevap verecekken Remus'un bana kaşını kaldırıp baktığını gördüm.
"Tabi ki." dedim ve saçımı savurup döndüm.
Dönüp masaya attığım çantamı almaya gittim.
"Baş belası." dedi Remus o sırada.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çapulcular Zamanından |Stella Belle Anderson | Sirius Black|
FantasíaAilesi için okuldan atılmayı göze alan bir kız Hogwarts'a adapte olabilecek midir? Yoksa geçmişi yakasını bırakmayacak mıdır? . Sirius Black'in fanfic yazmaya aklındakiler izin vermiyor. Bir bakın derim. ~Her zamanki halim. Not: İlk bölümlere ta...