bölümün adını mind over matter yapmamak için zor durdum. içimden bir ses bu şarkıyı dinleyerek okumanız gerektiğini söylüyor bağırarak.nasılsınız?
umarım hatırlayan vardır hikayemizi😭
biraz üzgünüm ama bölüm atmak istiyorum.yorumlarınızı cokkk merakla bekliyorum.
Oldukça umursamaz ve dağınık profilim ders çalıştığım anları çelişkiye sürüklüyor olabilirdi. Ama içimde kazanmanın verdiği zevk vardı. Bir şeyi düşünüp ona ulaşmayı seviyordum. Başarısız olmayı hiç sevmiyordum, her zaman ders çalışmıyordum ama Sbd sınavları yaklaştığı zaman zorla da olsa çalışacaktım. Olmadı Lily'den beni de ders çalıştığında çağırmasını isterdim. Remus ve Sam ile birlikte oturduğumuzda sıkıntıdan kesin bende çalışırdım.
Şu an ise ders çalışmam gerektiğini düşünüp ortak salonda şeker yiyordum. Quidditch antrenmanları tekrar başlamıştı. Son maçı alırsak kupayı alacaktık ama bizden önce Slytherin'nin maçı olacaktı. Hem sbdlere çalışıp hem de antrenmanlara gidebileceğimi düşünüyordum. Zor olacaktı ama tempolu olduğu için hoşuma gidiyordu sıkı çalışmak. Ekip de düzgün olduğu için şükrediyordum. Kötü insanlarla çalışmak berbat bir şeydi, neyse ki Quidditch ekibinde öyle birine yer yoktu. Hem James kaptandı, daha ne olabilirdi ki. Ona çok ısınmıştım kabul ediyordum, genelde insanlarla anlaşamaz olduğum için içten içe seviniyordum bu duruma.
Noel çok güzel geçmişti gerçekten. Farklı bir ev olsa da alışmıştım hemen. Babamla üç gün evde pineklemiştik. Öğlenleri sütlü çay içip okulu konuşmuştuk. Ama farketmiştim de ikimiz de yoğun bir tempoya alışıktık. Mesela ben dersler olmayınca günümün çok boş geçtiğini düşünüyordum. Memnundum bu boşluktan ama öyle hissettiriyordu. Evin önüne iki kardan adam yapmıştık bile. Ev tarçınlı kurabiye kokusuyla dolmuştu sabahın erken saatlerinde. Akşam da dışarıya çıkıp süslenmiş sokaklardan geçmiştik, mugglelar caddelere akın etmişti.
Onun dışında Jack, Eden ve Tom'dan bir Noel mektubu almıştım hepsi okulda kalıyordu ve benim için karamelli çikolata göndermişlerdi. Ve bende onların işine yarayacağını düşündüğüm birkaç masum şaka eşyası göndermiştim. Uzak olsak da bir şekilde görüşüyorduk. Yerleri benim için çok ayrıydı çünkü ilk arkadaşlarımdı onlar. Yazın bir şekilde onları göreceğimi umuyordum.
Kütüphanede otururken bunları düşünüp durmuştum. Ta ki biri gelip kitabın sayfasını çevirene kadar. Kafamı kaldırdığımda Sirius'u gördüm. Yine sırıtıp duruyordu işte.
"Neden sırıtıyorsun?"
Kocaman gülümsedi. Karşıma geçip oturduğunda kaşımı kaldırdım.
"Kim için geldin Sirius?" dedim etrafa bakıp bir kız ararken.
"Beni kötü tanıyorsun, yanına geldim, beni özlemişsindir falan."
Yapmacık bir gülümseme belirdi dudaklarımda. "Burnumda tütüyordun. Ders çalışacağım, çalışacaksan kal,"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çapulcular Zamanından |Stella Belle Anderson | Sirius Black|
FantastikAilesi için okuldan atılmayı göze alan bir kız Hogwarts'a adapte olabilecek midir? Yoksa geçmişi yakasını bırakmayacak mıdır? . Sirius Black'in fanfic yazmaya aklındakiler izin vermiyor. Bir bakın derim. ~Her zamanki halim. Not: İlk bölümlere ta...