Ailesi için okuldan atılmayı göze alan bir kız Hogwarts'a adapte olabilecek midir? Yoksa geçmişi yakasını bırakmayacak mıdır?
.
Sirius Black'in fanfic yazmaya aklındakiler izin vermiyor.
Bir bakın derim.
~Her zamanki halim.
Not:
İlk bölümlere ta...
Bölümü okuyup şaşıran herkesten anlık yorum bekliyorum, tepkilerinize bakalım değil mi? :/
İyi okumalar!!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-Bir hafta sonra-
Ekim ayının sonlarına doğru yavaş yavaş yaklaşıyorduk. Bu bir hafta içinde pek bir şey değişmemişti diyebilirim. Çapulcular ve Lily ile daha da yakınlaşmaştık.
Arc ile derslerimiz bitmişti. Bugün ilk 4. sınıf derslerine girecektik. Andrew ile aynı, derslerden sonra konuşuyorduk veya kütüphanede. Kendisi beni buluyordu genelde.
Kahvaltı için büyük salona ilerliyordum, herkesten önce. Salondan çıktım. Koridoru döndüm. Bir anda karşıma biri çıktı. Sanki beni bekliyormuş gibi yüzünde tatmin edici bir gülümseme vardı.
"Yine mi sen!" diye hafif bağırdım. "Evet yine ben." "Bak defol git." "Sadece arkadaş olmaya çalışıyorum ne var? Sakin ol."
Bir de 32 dış sırıtmıyor mu!
"Arkadaş?" dedim sorarca. "Arkadaştan kastın ne senin?" "Çok severim, sert ve - " çok olmaya başladı yeter artık be! Asamı çıkardım.
"Sakin ol. Arkadaşlık teklif etmeye geldim sadece." dedi dudağını büzerek. "Off." Hiç uğraşamayacaktım.
Ama arkamdan tanıdık bir ses duydum. "Defol git, Davis." dedi ses. Sirius olduğunu anladım. Ona döndüm, sonra Davis'e yine sırıtmaya başlamıştı.
"Sevgilin olduğunu bilmiyordum. Sende benim gibi sert seviyorsun demek! Zaten fark etmemen, fark etmememiz imkansızdı değil mi?" dedi alayla.
Sirius'un hamlesini bekledim. Yaklaştı, yaklaştı, yaklaştı. "Evet, sevgilim ve ondan uzak dur." deyip yumruğunu yanağına geçirdi. Duvara çarptı. Muggle yöntemi, dövüş?
"Distrain." dedim bende uyanınca aklı başına gelsin. Kafası bir güzel ağırsın.
Kolumdan tutup, çekiştirdi. "Ne işin var onunla?" "Ne işim olabilir, karşıma çıktı?" dedim, ne işim olabilir onun gibi salakla.
"Pek ihtiyacım yoktu ama sağol da senin başın belaya girmesin?" dedim. "Birlikte gireriz belaya."dedi sırıtarak. Bende sırıttım.
"Black ve muggle yöntemleri." dedim. "İşe yarıyorlar." dedi. O sırada salona varmıştık. Geçip her zamanki yerime oturdum. Bizimkiler de geldi daha sonra. Benim sinirli suratımı görünce ne oldu diye sordular. Her şeyi anlattım. Ama bana bulaşması pek önemli değildi eğlenceli oluyor, sinirimi çıkartıyordum.
"Önemli değil zaten, sinirimi çıkartıyorum ondan." dedim aklıma gelenleri direk söyleyen biri olarak.
