Selam! Okumaya devam edip bir şans verin, gittikçe güzelleşiyor!
Ilvermorny de dördüncü yılımızı bitirdik ki son bir ay kala KOVULDUK! EVET KOVULDUK!
Çünkü bir çocuk - çocuk bile demek istemiyorum, çünkü herhangi bir insan vasfına girdiğini düşünmüyorum- benim anneme, en yakın arkadaşımın ise annesine ve babasına hakaret üstüne hakaret etti desem az kalır. Aklıma geldikçe sinirleniyorum.
Sam'in anne ve babası ayrılmışlardı. Benim annem ise, neyse...
Anneme hakaret ettiği yetmiyormuş gibi,
'Annen nerede?'
'Yoksa öldü mü?' diye söyleniyordu.Ağlamadım. Dahası çok sinirlendim. Ve ben... İlk önce küçük bir düelloya davet ettim, asa ile tüm yeteneklerimi gösterip onu yendim. Sonuç iki gün hastane kanadında kaldı ben güzel bir ceza aldım.
Ama bunları kendine yediremedi. Bana kalsa delirene kadar Crucio uygulamayı düşünüyordum. Hatta boş bir sınıfta asasını almışken - elbette crucio değildi yani- içeri Sam girmişti. Beni engelleyip her ne yapacaksam tehlikeli olduğunu ve beni suçlu çıkaracağını söylemişti ama zaten amaç buydu değil mi? Ve o andan sonra yapmadığıma pişman olmuştum.
Bunu diğer arkadaşlarıma da söylememiştim. Zaten başları yeterince dertteydi. O kadar çığırdan çıkmıştım ki durmayacağımı anlayan Sam kafa yormuş ve bu fikri ortaya atmıştı. İlk önce asla kabul etmedim, korkmaz sandım. Ama sandığımdan ödlek çıktı. Kurtadamlar deyince ipleri koptu zaten. Ve Sam ile ben onu gece Karanlık Orman'a gönderdik. Tüm geceyi orada geçirmesini sağladık.
Hem de bir ağacın üstünde! Titriyordu ve üstüne üstlük asasını aldık. Biliyorsunuz bir büyücünün asasını almak...
Evet yaptık! Pişman mıyız? Asla!
O hazzı asla unutamayacağım.Kendimi öyle tutmamıştım ki, hayatımda hiç bu kadar sinirlendiğim hatırlamıyorum.
Ama gerçekten hak etmişti okuldan çıkışım sağlansa da kendisi de ona uygun olarak Durmstrang'a gideceği için pişman değildim.
Sam'le birlikte 9 ve 10 peronlarının karşısında duruyorduk. Birkaç kişiyi bekledik emin olmak için. Bizim gibi sandıkları olan birkaç kişi koşarak duvarın içinden geçtiler ve gözden kayboldular.
Acaba duvarın içinde ne var?
Soğuk duvar vardır.
Daha sonra ben önde Sam ise arkada koşmaya başladık. İçerisi karanlıkmış ya bir şey yokmuş.
Tam karşımızda tüm ihtişamıyla Hogwarts Expresi duruyordu. Kıpkırmızı uzun bir tren. Gerçekten de büyüleyici gözüküyordu. Ailesine veda eden çocuklar, eşyaları taşıyan görevliler karşıladı bizi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çapulcular Zamanından |Stella Belle Anderson | Sirius Black|
FantasiAilesi için okuldan atılmayı göze alan bir kız Hogwarts'a adapte olabilecek midir? Yoksa geçmişi yakasını bırakmayacak mıdır? . Sirius Black'in fanfic yazmaya aklındakiler izin vermiyor. Bir bakın derim. ~Her zamanki halim. Not: İlk bölümlere ta...