Ailesi için okuldan atılmayı göze alan bir kız Hogwarts'a adapte olabilecek midir? Yoksa geçmişi yakasını bırakmayacak mıdır?
.
Sirius Black'in fanfic yazmaya aklındakiler izin vermiyor.
Bir bakın derim.
~Her zamanki halim.
Not:
İlk bölümlere ta...
hikayemi okuyan sevgili hayalet okuyucularim. siz ne kadar kötüsünü ya! üzüldüğümü bile bile ne yorum yapıyorsunuz ne oy atıyorsunuz...
yok çok mutluyum.
iyi okumalar yorumlarınızla ihtiyacım var:(
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Günler böylece geçmişti. Ara sıra ders çalışıyordum. Bazen Lily'den Aliceler sayesinde dedikodular alıyordum. Yatakhanede, Samantha, Lily, Marlene ve Alice oturduklarında bende katılıyordum. Ortak salonda otururkense bazen James ile oyun oynamaya çalışıyordum ama ikimizde hile yaptığımız için kazanan çıkmıyordu. Remus bazen orada oluyordu bazen kütüphanede ama orada olduğu zamanlarda bize karışmayı bırakmış kitap okuyup arada bizi izliyordu. Sirius ise o sıralarda ortada olmuyordu olduğunda ise Peter ile köşede oturuyor bazen James'e gaz veriyordu. O günden sonra yine konuşmamaya başlamıştık.
Ve bunlar dışında oldukça yaklaşan bir parti vardı. Seçtiğim kıyafet çok sade geliyordu bazen gözüme. Ama insanların gözüne batmak da istemiyordum. Güzel geçeceğini umuyordum. Hem Regulus vardı, ne zamandır konuşmuyorduk arayı kapatırdık. Genelde insanlara pek yaklaşamıyordum ama Regulus çok garipti, tanışma anımız planlanmış gibi olmuştu. Ama ısınmıştım ona. Benim yanımda katı durmadığı için seviniyordum da.
Partiye kimlerin gideceğini bilmiyordum açıkçası. Ama Slughorn İksiri iyi, iyi bir aileden gelenleri seçiyormuş duyduğuma göre. Eh bende her ikisi olduğuna göre...
Partinin olduğu gün kızlar odalarına kapanmış hazırlanmaya konulmuşlardı. Lily de geliyordu ama kiminle geldiğini bilmiyordum. Tek gelmeyi tercih ederdi o. Samantha zaten böyle şeyleri sevmiyordu. Ve İksiri orta düzeydi.
İki saat kala duşa girmiştim. Çıktığımda, iyice kurulanıp giyindim ve ışıltılı kremimi sürdükten sonra yatağıma oturdum. Lily toz pembe bir altı hafif prenses bir elbise giymişti. Abartısız ama güzel gözüküyordu. Elbisesi dizlerinin altında bitiyordu. "Makyaj yapacak mısın?"
Sorusunu düşündüm. "Evet. Sen?"
"Bende." mırıldanıp malzemelerini çıkardı. Bende masa aynamın karşısına geçtim. Kahverengi bir göz kalemini gözümün içine sürdüm. Derinlik vermesi için önemli bir detaydı. Bir de bu aralar yüzüm vampir gibi durduğundan allık sürme kararı aldım. Hafif dokunuşlar yaptıktan sonra, hoş bir kahve tonu ile dudağımı çevreledim. İçine pıt pıt uyumlu bir ruj sürdüm.
Maskara sürmüyordum çünkü silerken kirpiklerime zarar verir diye korkuyordum. Ama gözümün içine kalem sürüyordum işte. Kalkıp botlarımı giydim. Aynada kendime baktım. Sıkı toplu saç, vücudu saran elbise, ve postallar. Gerçekten güzel duruyordum. Umarım partide birileri abartı giymemiştir de pişman olmam.
"Hazırım."
"Çok hoş gözüküyorsun." Samantha'ya baktım.
"Teşekkür ederim." gülümsedim hemen. İltifat almayı seviyordum. Lily daha makyaj yapıyordu ve o kapatıcı falan da kullanıyordu.
