"Anne 5 dakika daha yaa" diyip yorganı kafama çektim.
"Bahar okula geç kalacaksın hadi kalk artık"
"Daha saat 7.00 ama" annemin sabrını zorladığım için beni umursamadan odamdan çıktı.
***
Uyandığımda saat 12.40'dı, ahh! Okula geç kalmıştım. Aşağıya inip anneme
"Beni neden kaldırmadın?" diye sordum bir hışımla.
Annem "Daha saat 7 demeyi biliyordun uykucu." dedi ve çantasını alıp işe gitmek üzere evden çıktı. Bu satten sonra okul mu çekilir son 4 dersede girilmez. Zaten derslerim o kadar iyi değildi ama sınıfı geçebiliyordum.-Bu kadar ders yeter bence- Kahvaltımı yapıp rutin işlerimi halletmek için banyoya gittim. Çıkınca odama gidip hemen üstümü değiştirdim ve bir taksi çağırıp alışveriş merkezine doğru yol aldım. 2 gün sonra ki doğum günü partim için elbise bakacaktım. Tek tek mağazaları gezmeye başladım,en son girdiğim mağazada tam benlik bir elbise buldum. Elbiseyi deneyip, elbiseyi aldım ve bir taksiye binip eve yol aldım. Eve geldiğimde alışverişte yorulduğumu anladım ve kendimi yatağa attım.
Aralıksız 5 saat uyumuştum. Uyandığımda saat 12'ye geliyordu. Annem ile babam çoktan uyumuştu, sanırım çalıştıkları yerde çok yorulmuşlardı. Bende bilgisayarı açıp Facebook'a girdim. Ana sayfada gezerken en yakın arkadaşımın, Yağmur'un, ilişkisi olduğunu öğrendim fakat ilişkisinin üzerinden 1 hafta geçmesine rağmen bana söylememişti. Bu beni az da olsa kırmıştı. Sonuçta ana okulundan beri en yakın arkadaşımdı aramamızda sır asla olmazdı herşeyimizi birbirimize anlatırdık. Daha sonra Yağmur'un çevrimiçi olduğunu gördüm ve mesaj attım:
"Hayırlı olsun, ama bunu 1 hafta sonra öğrenmem kötü oldu."
"Günlerdir sana söylemeyi bekliyordum hatta bugün söyleyecektim ama okula gelmedin."
"Biz seninle en iyi arkadaşız neden senin ilişkini en son ben öğreniyorum? "
"Bu küçük sebeplerden dolayı bana küsecek değilsin değil mi?"
"Hayır tabi ki. Sadece kırıldım biraz, kimmiş bu şanslı enişte? Okuldan mı?"
"Evet. Yarın mutlaka gel seni uykucu yoksa haberlerden geri kalacaksın"
"Peki bayan çok bilmiş yarın görüşürüz"
Ve Facebook'dan çıktım. Saat 1 gibiydi. Artık uyumam gerekiyordu yoksa yarın olacakları kaçıracaktım.
****
Uyandığımda saat 8 buçuğa geliyodu. Dersin başlamasına 10 dakika kalmıştı. Yine geç kalırsam Yağmur kesin başımın etini yiyecekti. Direk üstümü giyinip çantamı aldım ve evden hızlıca çıktım. Koşar adımlarla yürüyodum aniden karşıma bir köpek çıkıverdi. -Köpeklere karşı büyük bir fobim var- Ne yapacağımı bilemiyordum etrafta kimseler yoktu. Karşıma çıkan ilk apartmana girdim ve gitmesini bekledim. Çok şükür ki çok geçmeden köpek gitmişti. Hemen apartmandan çıkıp yoluma devam ettim. Okula vardığımda direk sınıfa koştum. Dersimiz fizikti, hem fizik dersini hem de fizikçiyi sevmezdim. Kapıyı tıklatıp içeri girdim"Geç kaldığım için özür dilerim" dedim ve Yağmur'un yanına geçtim
Dersi sevmediğim için Yağmur'la sohbet etmeye başladım:
"Günaydın."
"Günaydın, yine geç kalmayı becerdin."
"Her zamanki klasiklerimi bozmak istemem talım."
"Bozsan iyi olur bence."
"Neyse, yarınki partime geliyorsun değil mi?"
"Tabi ki parti bensiz olur muu? Başka kimler geliyor."
"Okuldan herkesi çağırdım çoğu geliyor, seninkiyle de tanışsakta çağırsak."
"Teneffüsü bekle sabırsız. "
"Tamam" dedim ve kafamı sıraya koydum ve hayal Dünyama daldım.
Yaklaşık 15 dakika sonra zil çalmıştı hemen kafamı sıradan kaldırdım ve Yağmur'a 'hadi gidelim' dedim. Bir kat yukarıya çıktık ve 11. Sınıfların olduğu kattaydık. Aklımdan bir kişi geçiyordu ama o olamaz gibi geliyordu çünkü okulun en popüler çocuğuydu ve umursamaz tavırlarıyla kızların dikkatini çekiyordu. Ama hiçbir zaman benim dikkatimi çekmedi. Adı Aras'dı kumral saçları, yeşil gözleri, gülüşüyle güzeldi ayrıca kasları da vardı ama fiziki olarak güçlü olsa da karakter yönünden zayıftı. Karşıdan 2 çocuk geliyordu. Gözlerime inanamadım biri Aras diğeri ise Aras'ın en yakın arkadaşı Onur'du. O da en az Aras kadar yakışıklıydı. Kahverengi saçlı, kahverengi gözlü, sempatik bir yüzü vardı, aynı Aras gibi kasları ve gülüşü güzel olan biriydi. Aras'la arkadaş olmasına rağmen karakter bakımından Aras'dan daha iyiydi. Yağmur'la çok yakışıyorlardı. Dördümüz beraber kantine indik ve boş bir masa bulup oturduk. Yağmur direk konu açtı:
"Yarın Bahar'ın doğum günü partisi var geliyorsunuz değil mi?"
"Gelmeye çalışırız"*Aras'ı dürterek*
"Mutlaka gelin bakın bekliyoruz ona göre."
"Tamam" dedi Onur ve adresi aldı.
Ders zili çalmıştı hep beraber kantinden indik ve bir alt katta ayrıldık. Bu son dersti. Ben her zamanki gibi kafamı sıraya koyup hayal Dünyama daldım.
Zil çalmıştı, eve gitmek üzere Yağmur'la çantalarımızı toplayıp dışarıya çıktık. Kapıda babam bekliyordu galiba beni almaya gelmiş olmalıydı.Yanına gittik ve arabaya bindik. Yağmurla evlerimiz yan yana olduğu için beraber gidip geliyorduk ama sabahları benim uyku problemim yüzünden beraber olamıyorduk. Yağmurla sohbet ederken eve gelmiştik. Arabadan indik ve ayrıldık. Eve girdiğimde annem işten gelmiş mutfakta yemek yapıyordu yanına gidip yanağına sulu bir öpcük kondurdum;
"Gene döktürüyosunuz hanımefendi. Ama ben yememiyeceğim size afiyet olsun hiç iştahım yok biraz uykum var gidip uyuyacağım.""Şu uyku meselesini çözmelisin hatta yarın erken kalkıcaksun doğum günü partin için."
"Evet annem biliyorum, iyi geceler size."
Odama çıkıp pijamalarımı giydim yatağıma girip yarın ki doğum günü partimi düşünerek uykuya daldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Bahar Akşamı
Teen FictionAşk;hiç beklemediğin bir anda karşına çıkmasıdır. Bu hikaye bir bahar akşamı doğum gününden sonra tesadüfen karşılaşan iki insanın hikayesi. İkisininde yolları ayrı. Bahar;tam tanımadığı bir çocuğa aşık olur ancak olucaklardan haberdar değildir. Rüz...