Bir Bahar Akşamı

BÖLÜM 10

Rüzgar sinirle bağırdığında kendime geldim, hemen Güneş'i üstümden çekip yüzüne sert bir yumruk attı. Ağzımdan istemsizce küçük bir çığlık kaçtı. Rüzgar
" Lan şerefsiz sen benim sevdiğim kıza mı yavşıyosun, ben sana kardeşim dedim bundan sonra ne arkadaşım ne de kardeşimsin şimdi s*kt*r git" diye bağırdı ve ondan ayrıldı. Gözlerim iri iri açıldı ve Rüzgar'ı es geçip Güneş'in yanına gittim yüzü çok kötü gözüküyodu.
"Ya sen bana ve etrafımdakilere zarar vermekten ve acı çektirmekten çok mu hoşlanıyosun!"diye bağırdım ona.
Şaşkınca bana bakıyodu. Güneş'in koluna girip onu revire götürdüm. Revire geldiğimizde kimse yoktu ben gerekli malzemeleri alıp Güneş'in kanıyan yerlerini silip pansuman yapmıştım.

Güneş

Bahar'la birlikte revire geldiğimizde kimse yoktu, Bahar'da pansuman için gerekli malzemeleri almıştı benim kanıyan yaralarıma pansuman yapıyodu. Şuan o kadar güzel ve masum duruyo ki. Pansumanı yaparken çok dikkatliydi, kaşlarını çatmış yüzüme bakıyordu. Bende onunkine yüzünün her ayrıntısını ezberlercesine bakıyordum sanki küçük bir kız çocuğu gibi çok masum duruyordu, ona gerçekten ilk gördüğümde aşık olmuştum baygındı ve Rüzgar'ın kollarındaydı. Buna gerçekten sinir olmuştum. Ama artık Rüzgar'da yoktu. Bahar pansumanı yapıp bitiğinde.
" Bitti, artık gidebiliriz"dedi.

"Teşekkür ederim"dedim ve revirden çıkıp sınıflara girdik. Sınıfa girdiğimde tüm gözler üstümdeydi kimseye takmadım ve sırama yayılarak oturdum. Çok geçmeden müdür geldi ve "Güneş'i alabilir miyim" diye sordu hoca onayladığında yerimden kalkıp sınıftan çıktım, Rüzgar'da ordaydı bana 'seni öldürücem' bakışlarını yollarken müdürün odasına gelmiştik.
"Çocuklar ne yapmaya çalışıyosunuz?!"

"Yok hocam siz yanlış anladınız arkadaşlar arasında olur böyle kavgalar" diyip omzuma hafifçe vurdu.

"Aynen hocam biz bazen böyle anlaşıyoruz da."

"Peki ama bir daha olmasın, olursa da kavgasız halledin bu işi. Şimdi çıkabilirsiniz." dedi. Müdürün odasından çıkıp sınıfa doğru yol aldım, sınıfın kapısından içeri girmemele zilin çalması bir oldu.

Bahar

Çantamı toplıyıp sınıftan çıktım. Yağmur'la birlikte evlerimizin yolunu tuttuk;
"Bahar Rüzgar herkesin önünde seni sevdiğini söyledi ama sen ne yaptın Güneş'i savunup ona bağırdın!"

"Yağmur bak gerçekten bunları geçsek hem beni seviyosa neden bana ve çevremdeki insanlara zarar veriyo?"

"Çünkü seni seviyo Bahar!"

"Off tamam yeter bıktım artık şu Rüzgar muhabbettinden!" diye sitem ettim ve yol boyu bir daha konuşmadık evlerimizin önüne geldiğimizde vedalaşıp ayrıldık. Eve girdiğimde her zamanki gibi babam yine yok ne garip. Bende odama çıkıp pijamalarımı üstüme giyip aşağı indim dolaptan nutella kavanozunu-nutella is my life hdjdj-alıp televizyonun karşısına geçtim ve kaşıklamaya başladım. Açtığım ilk kanalda Titanik filmi vardı (yazarlarınız hiç izlemedi jfjfn) ve izlemeye başladım.
Filmin sonlarına yaklaşırkan kapı çaldı 'offf kim bu satte ya' diyerek kapıyı açtım. "Rüzgar ne oldu sana bune hal içtin mi yoksa!" hiçbirşey demiyodu sadece sırıtıyodu onu içeri alıp odama taşıdım yatağa bıraktığımda 'ne ağırmışsın ya öküz'.
Kolumdan çekip yanına yatırdı beni ondan ayrılmaya çalıştım ama daha da sıkı sarıldı ve;
"Seni seviyorum ve Güneş'le yakın olmanı istemiyorum"dedi gözlerim iri iri açılırken bende;
"Bende seni seviyorum ve Başak'a yakın olmanı istemiyorum"dedim kıkırdadı ve kollarını iyice bana sardı tabi bende, kokusu o kadar güzeldi ki hemen beni himayesine alıp kendine çekti.
******
Uyandığımda Rüzgar hala yanımdaydı 'bir dakika bir dakika ıhıı tişörtüne ne olmuş lan onun' ben böyle düşünürken o da gözlerini açmış bana sırıtıyodu 'oha lan baklavalara bak' bakışlarımı takip ederek nereye baktığım anlamış olacak ki bir kahkaha attı bende oturduğum yerden kalktım ve;
" Ihımm ben bir y-yani baklava almaya gidiyim." 'Aferin sana Bahar ne baklavası yaa' Rüzgar;
"Ben seni anladım güzelim*göz kırparak*" dedi ama ben burda utancımdan 'yer yarılsada içine girsem' diye düşünüyodum;
"Ya hem sen niye üstünü çıkardın ki şimdi!"