BÖLÜM 5

352 111 6
                                    

Yağmur

Bahar sadece lavaboya gitmek için masadan kalkmıştı ama daha gelmedi. Bende onu kontrol etmek için masadan kalkıp lavaboya gittim. Lavobaya girdiğimde Bahar burada değildi acaba nereye gitmişti. Kantine tekrar geldiğimde Aras ve Onur'a Bahar'ı bulamadığımı söyledim Aras garip bir tepki vermişti -çok endişelenmişti-. Rüzgar biliyordur diye onu aramaya başladım ama o da ortalıkta yoktu. İkisinin aynı anda ortadan kaybolması garipti. Tam Bahar'ı telefondan arayacaktım ki telefonunun masada olduğunu fark ettim. Rüzgar'ın numarası ise bende yoktu. Nereye kaybolmuşlardı? Çok geçmeden zil çaldı ve sınıflara dağılmak zorunda kaldık. Her ne kadar derse girsem de aklım Bahar'daydı. Aklıma Rüzgar'ın onu kaçırmış olabileceği geldi ama saçmalıktı. Neden okul zamanı kaçırsın ki? Hem neden Rüzgar Bahar'ı kaçırsın? Kafamda deli sorular. Bahar'ın ailesine söylemeyi düşünmüştüm ama belki Bahar yalnız kalmak istiyordur diye söylemekten vazgeçtim. Eğer yarında bir haber gelmezse söyleyecektim. Bunları düşünürken zil çaldı koşarak Aras ve Onur'u buldum. Aras çok endişeliydi sinirden duvara yumruk geçirdi ve kolu acımaya başladı.

"Aras iyi misin?"

"İyiyim yok bir şeyim."

"Emin misin bi revire gidelim"

"Gerek yok iyiyim!"

Onur, "Aras inat etme revire gidelim" dedikten sonra Aras kabul etti ve ayağa kalktı. Boşu boşuna uğraşmışım 2 saat, Onur dese direk kalkacakmış. Bahar ve Rüzgar'ın kaybolması yetmezmiş gibi birde Aras kolunu kırdı tam oldu. Aras'ı revire götürdük ve kolu sarıldı 1-2 hafta böyle kalacaktı.

Artık daynamıyordum müdüre söylemeyi düşündüm ve Onur'la müdürün odasına geldik. Kapıyı çaldıktan birkaç saniye sonra içerinden gür bir ses 'Gel' diye bağırdı içeri girdiğimizde hemen Bahar ve Rüzgar'ın kaybolduğunu söyledim müdür 'Tamam' dedi ama aldırış etmedi.

Bahar

Uyandığımda saat o kadar geç değildi. Rüzgar'ın beni izlediğini anlamıştım kafamı direk omzundan kaldırdım ve söze girdim,

"Kaç saattir uyuyorum bir fikrin var mı?"

" Yo niye sordun ki?"

"Hiç öylesine önemli değil. "

"Peki."

"Şey aslında merak ettiğim birkaç şey var."

"Neymiş o birkaç şey?"

"Bana geçen derste söylediğin söz, kafama takıldı ne demeye çalıştın?"

"Derine inmeden düşünsen anlarsın o kadar salak gibi gözükmüyorsun."

"Sensin salak hem senin söylediğin sözden hayır gelmez."

"O zaman düşünme güzelim." dedikten sonra kapıya yöneldim tekrar tekrar denedim ama açılmadı.

"Her şey senin yüzünden oldu! "

"Biraz kendinde şuç arar mısın? Beni sinir etmeseydin tüm bunlar olmayacaktı!!"

"Seni sinir etmemle ne alakası var?"

"Çok alakası var!"

"Sen öyle diyosan öyle olsun. Ya hem çene çalmayı bırakta burdan nasıl çıkcağımızı bul."

"Ben ne yapabilirim çocukları arasam şarjım yok çığlık mı atıyım napıyım?"

"Aman senden fikir isteyende kabahat."

"Ben sana sadece yapabileceğim şeyleri söyledim."

"Hmm o zaman çığlık atabilirsin. Yapabileceğin şeyler arasın da çığlık atmakta da var."

"Asla böyle birşey yapmıyacağımı biliyorsun."

"Tamam yaa. Ama buradan nasıl çıkıcaz ki?"

"Aslında burada temizlik malzemeleri var belki hademelerden birisi gelir buraya."

"İnşallah dediğin gibi olur çünkü sana daha fazla dayanamıyacağım."

"Bende sana çok meraklıyım sanki."

Rüzgar'ın dediğinden sonra ona gözlerimi devirdim ve kapının yanına oturdum üşümüştüm. Rüzgar ise sanki birşeyler düşünüyormuş gibi duruyordu. Okulun bittiğinden emindim. Birkaç dakika sonra kapıdan sesler geldi dışarıdan kapıyı birisi zorluyordu. O anda gözlerim Rüzgar'la buluştu. Kapı açıldığında orta yaşlı bir kadın içeri girdi, sanırım hademelerden birisiydi bize şaşkınca

"Ne işiniz var burda sizin?"

"Kilitli kaldık."

"Arkadaşlarınız tüm okulda sizi arıyor çabuk çıkın buradan."

Kafamı 'tamam'anlamında salladıktan sonra hemen sınıfa gittim. Okul bitmişti ama Yağmur sınıftaydı ve endişeli görünüyordu. Yanına gittiğimde ağlayarak bana sarıldı ve

"Beni çok korkuttun salak neredeydin."

" Özür dilerim ama benim elimde olan bişey değildi."

"Nasıl yani?"

"Şimdi bunları düşünme ve ağlama tamam mı ben iyiyim."

"Tamam."

Beraberce evlerimize geldik. Eve geldiğimde annem evdeydi.'Eve geç geldin bir şey mi oldu'diye sorunca olanları anlatamayacağım için bir yalan uydurdum ve ' Yağmur'la birlikte biraz sahilde takıldık annecim bir şey olmadı endişelenme sen' dedim yanağına bir öpücük kondurdum ve odama çıktım. Rahatlayacağım düşüncesiyle banyo yapmaya karar verdim.

Banyodan çıkınca pijamalarımı giydim tam yatacaktım ki telefonumun ısrarcı sesiyle yataktan geri çıktım ve arayana bile bakmadan telefonu açtım.

"Alo."

"Bahar iyi misin? Senin için çok endişelendim. "

Bu Aras'dı neden böyle bir tepki verdiğini anlamamıştım.

"Evet iyiyim önemli bir şey yok endişelenme sen."

"Eminsin dimi."

"Evet çok eminim hemde."

"Tamam yarın okulda görüşürüz o zaman."

"Görüşürüz."

İyi ki kayboldum ya yoksa arayanım olmayacaktı ya değerim böyle anlaşılıyor herhalde.

Arkadaşlar hikayemizi okuyosanız lütfen oy verin ve yorum yapın. Çünkü gerçekten okuyucu sayısına göre oy çok az.

Bir Bahar AkşamıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin