Güne heyecanlı başladım. Yaklaşık 7 saat sonra doğum günü partim vardı. İlk gelen tabi ki canım kankim Yağmur oldu ve ortamı hazırlamama yardım etti. 3 saat sonra ortam hazırlığı bitti ve kendi hazırlıklarımıza geçtik Yağmur kendi kıyafetini buraya getirmişti. Hazırlanmamız 2 saat almıştı zamanın nasıl geçtiğini anlamadım fakat artık okul arkadaşlarım birer ikişer gelmeye başlamıştı. Yağmur'un sevgilisi Onur, Aras' da bize eşlik etti. Doğum günü partim için teşekkür babında bir şeyler geveledikten sonra herkes eğlenmeye başladı. Ben tek başıma takılırken Yağmur Onur'la baya eğleniyordu. Arada sırada Aras'ın bakışlarını yakalamıştım ve rahatsuz olmuyor değildim. Benim doğum günü partim olmasına rağmen ben çok sıkılmıştım, eve 5-6 kilometre uzakta bir park vardı oraya doğru yürümeye başladım sonbahar olduğu için hava serindi ellerimi kollarıma sarıp rüzgarın tenime değmesini engellemeye çalıştım. Parka vardığımda bir banka oturdum ve parkı incelemeye başladım, çocukluğum burada geçmesine rağmen bir şeyler dikatimi çekmişti. Uzaktan bir kişi koşarak yanıma doğru geliyordu, arkasından 3 kişi ona doğru koşuyordu. Gelen çoçuk benim yanıma oturdu ve beni kendine çekip sarıldı arkasından gelen 3 adam uzaklaşınca beni bıraktı ve;
"Yardımın için sağol"dedi göz kırpıp yanımdan uzaklaştı. Ne olduğunu anlamadan eve doğru yürümeye başladım ama parktaki olay hâlâ aklımı kurcalıyordu. Partiye Alp'de gelmişti. -Eski sevgilim- Onu çağırmamıştım fakat ne yüzle geldiğini anlayamıyordum. Çok yılışık bir şeydi hemen yanıma geldi:"Naber bebek."
"Sen nasıl benimle böyle konuşmaya cesaret ediyorsun???"
"Hadi ama arkaş kalabileceğimizi düşünüyorum."
"Tabi her arkadaşta 'Naber bebek' diye konuşuyodu."
"Tamam kızma naber?"
"İyi."
"Beni sormayacak mısın?"
"Pek merak etmiyorum açıkcası."
"Hiç değişmemişsin nazlıydın şimdi daha da nazlısın."
"Sende değişmemişsin yüzsüzdün şimdi de yüzsüzsün. " dedim ve oradan uzaklaştım. Yağmur ve Onur'un yanına gittim. Yağmur;
"Neredeydin merak ettim seni?""Canım sıkıldı, biraz dolaştım." Yağmur kafasını tamam anlamında salladı. Herkes çok eğleniyordu, saat 12'ye geldiğinde yavaş yavaş gitmeye başlamışlardı. Herkes gittikten sonra Yağmur, Onur, Aras ve ben evin bir kısmını topladık.
Yağmur, Onur ve Aras gittiken sonra ben de odama çıkıp yatakla baş başa bir akşam geçirdik.
Acaba parktaki çocuk kimdi? Neden öyle bir şey yaptı? Arkasında ki adamlar kimdi? Bunları düşünürken günün yorgunluğuna uykuya daldım.
*****
Bu sefer annem değil de telefonun mal alarmı ile uyandım bu sefer okula geç kalmayacaktım. Banyoya doğru uyuşuk uyuşuk gittim rutin işlerimi halletim ve çıktım. Odama gittim dolabımdan üstüme rahat bir şeyler geçirdim. Saat daha 7.58'di okula yarım saat vardı. Kahvaltı yapmak için aşağıya indiğimde annem işe gitmişti bile ben de dolaptan nesquik ve sütü çıkardım, yemeye başladım. Artık okul için hazırdım. Evden çıktım ve okula doğru yol almaya başladım...
Sınıfa girdiğimde Yağmur'un yanına oturdum. Yağmur'a
"Günaydın."
"Günaydın canım."
"Sana anlatmak istediğim bir şey var."
"Evet. Seni dinliyorum."
"Dün partide canım sıkıldığı için bizim evin yakınındaki parka gittim ve bir banka oturdum.Çok geçmeden yanıma uzaktan bana doğru koşan birini gördüm arkasında üç kişi vardı. Yanıma geldi beni kendine çekip sarıldı. 'Yardımın için sağol'dedi göz kırpıp yanımdan uzaklaştı. "
"Çok ekşınlı bir hayatın var."
"Sorma çok ekşınlı."
Derken zil çaldı ve hoca sınıfa girdi, ders edebiyattı bu dersi sevmiyordum -ben hiç bir ders sevmem- kafamı sıraya koydum ve dün olanları düşünmeye başladım...
Bu arada zil çalmış Yağmur Onur'un yanına gitmişti bende sırayla bakışıyordum sırayla çok özel bir ilişkimiz var.-Öyle demeyin yanlızlıktan- Ben sırayla bakışırken zil çalmıştı ders ingilizceydi ama ingilizce hocasının yanında dün parkta gördüğüm çocuk vardı. Sanırım bizim okula nakil olmuştu. İsminin Rüzgar olduğunu öğrenmiştim. Sarı saçlı, mavi gözlü, yüz hatları sert bir görümümü vardı kısacası çekici duruyordu. Ben onun yüzünü incelerken göz göze gelmiştik, gözlerimi hemen ondan kaçırıp Yağmur'a :
"Dün parktaki çocuk bu!"
"Yok daha neler daha dün gördün ve bugün bu çocuk bizim okula nakil geliyor" dedi şaşkın ses tonuyla.
"Bende bilmiyorum tesadüf heralde."
"Yoksa bu çocuk sana tutulmuş olmasın, dün parti kıyafetiyle bir harikaydın."
"Sana sadece bir tesadüf olduğunu söyledim !!!"
Sanırım sesim fazla çıkmıştı ki hoca bizi Yağmur'la ayırdı ve yanıma Rüzgar oturdu yanıma otururken yüzünde nedenini anlamadığım bir sırıtış vardı.
Rüzgar
Yanına oturduğum kız dün bana kaçarken yardım eden kız değil miydi? Evet, evet oydu nasıl oldu bilmiyorum ama bu bir tesadüf ya da kader. Dün geceki karanlıkta o kadar güzel görünürken şuan mükemmel görünüyor sarı saçları, mavi gözleri, dudakları, burnu, kaşları hepsi mükemmel bir uyum içindeydi. Gülünce her şeyden, herkesten güzel oluyordu. Ben neden bunları düşünüyorsam diğer kızlar gibiydi işte. Dünkü konuyu yanlış anlaşılma olmaması için bir açıklama yapmam gerek diye düşündüm ve :
"Dün akşam ki olayı yanlış anlamazsın değil mi?"
"Aslında neden böyle bir şey yaptığını merak etmiyor değilim?"
"Arkamdan gelen üç kişiyi gördün herhalde??"
"Evet, gördüm."
"Onlara yakalanmamam gerekiyordu etrafta da bir tek sen vardın bende senden yardım aldım, beni tanımasınlar diye."
"Seni neden yakalamaya çalıştıklarını anlamadım?"
"Seni ilgilendirmez" dedim düz bir sesle.
Bahar
Rüzgar'ın benimle bu konu hakkında konuşması beni şaşırttı. Ben yine kafamı sıraya koydum ve hayallere daldım çok geçmeden son dersin zili çaldı ve çantamı alıp Yağmur'la dışarıya doğru giderken bana meraklı gözlerle bakıyordu, dayanamayıp :
"He gülüm, sor?"
"Rüzgar'la ne konuştuğunu merak ediyorum. "
"Dünkü olayı yanlış anlamamamı söyledi."
"Bu kadar mı?"
"Ne bekliyordun?"
"Kızım ben sana diyim ders boyu gözleri senin üstündeydi."
Gözlerimi devirip yoluma devam ettim. Yağmur'un bu denli abartmalarına alışıktım. Evin önüne geldiğimde Yağmur'la vedalaşıp eve girdim.Annem mesaiye kalmış olmalıydı çünkü evde değildi babamın eve geç gelmelerine alışıktım fakat annem için bunu söyleyemiycektim. Odama çıktım çantamı bir tarafa kendimi ise yatağa attım ve kendimi yatağımın ellerine bıraktım.
İLK İKİ BÖLÜM DE FAZLA ZAMAN İFADESİ KULLANDIK BUNUN İÇİN ÖZÜR DİLERİZ DAHA SONRA Kİ BÖLÜMLERDE DİKKAT ETMEYE ÇALIŞACAĞIZ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Bahar Akşamı
Teen FictionAşk;hiç beklemediğin bir anda karşına çıkmasıdır. Bu hikaye bir bahar akşamı doğum gününden sonra tesadüfen karşılaşan iki insanın hikayesi. İkisininde yolları ayrı. Bahar;tam tanımadığı bir çocuğa aşık olur ancak olucaklardan haberdar değildir. Rüz...