Bir Bahar Akşamı

BÖLÜM 12

Bahar

Evet sonunda hafta sonu. Bu günde babamın sesiyle başladım yeni bir güne eskiden annem seslenirdi o neşeli sesiyle bana ama yoktu artık.
Banyoya gidip rütin işlerimi halletikten sonra aşağı babamın hazırladığı yemek masasına doğru ilerledim babam;
"Günaydın kızım." dedi.

"Günaydın babacım, ne bu hamaratlık annem varken yapmazdın böyle şeyler." dediğimde yüzü düştü.
"Evet yapmazdım gerçi mecburiyetten." dedi cevap vermedim başımla onayladım.
"Neyse kızım ben 3 günlüğüne iş seyehatine çıkıyorum."

"Peki baba, senin kadar işine aşık birini görmedim, bende artık arkadaş olarak Yağmur'u çağırırım film falan izleriz." dedim.
"Kafana göre takıl ama evi fazla dağıtmayın yoksa ben değil sen toplarsın ona göre."

"Tamam, biliyorum aksi olamaz zaten...dedim gülerek ve devam ettim bu gün mü gidiyorsun?"

"Evet birkaç eşyamı aldıktan sonra şirkete ardındanda havaalanına gidicem birazdan çıkarım." dediği şeyi başımla onaylayıp kahvaltıma devam ettim.
Babam gitmişti bende televizyonu açmış Müge Anlı'yı seyrediyodum ama biraz daha izlersem psikolojim bozulacak diye kapattım ve Yağmur'u aradım;
"Alo canım napıyon?"

"Oturuyorum tatlım sen napıyosun?"

"Ayy biliyo musun babam üç gün yok iş seyehati varmış bizde kalsana bu gece ben korkarım."

"Kızım korkuyosan beni değil Rüzgar'ı çağırman lazım tatlım!"

"Off tamam be ama gel lütfen."

"Oyy tamam Baharişko."

"Tamam bekliyorum." bi beş dakka sonra kapı çaldı ve tabisi Yahmır geldii!
İçeri girdi ve koltuğa bi güzel yayıldı hanfendi;
"Bahar biliyo musun aklıma bi fikir geldi bak şimdi ben Onur'u arıyım Aras'la gelsinler sonra sen Rüzgar'ı ve Güneş'i ara buraya gelsinler bi film falan izleriz sohbet ederiz, hı?"

"Olabilir aslında, tamam hadi arayalım."
'Evett herkesi aradık ama Rüzgar Güneş'i çağırmama kızacak gibi inşallah bişey demez hatta diyemez çünkü ben Güneş'i arkadaşım olarak görüyorum!' Akşama doğru gelmeye başladıklarında ilk Onur ardından Rüzgar, Aras...
"Ahh kapı çaldı ben bakarım" diyip kapıyı açmaya gittim kapıyı açtığımda Güneş ve her yerde olan sülük Başak!!
'Aman sen eksik kalmıştın, gelme istemiyom seni git!! Sülük değil mi yapışıyo işte off!'
Onları içeri davet ettim bende arkalarından geldim. Rüzgar'ın yüzü bir anlığına kasıldı ve o denizi andıran gözleri öfkeyle bana döndü. Tam oturiyım dedim Rüzgar kulağıma eğilip;
"Mutfağa gelsene bi sen!"

"Ya arkadaşlar biz bi mutfağa gidiyoruz eksikleri getirelim Rüzgar'la." ve ilerlemeye başladık, mutfağa vardığımızda;
"Ya sen biliyosun ben bu adama sinir oluyorum inat mısın!?"

"Bak dinle, senin sinir olduğunu biliyorum ama ben Güneş'i arkadaşım olarak görüyorum!"

"E tamam Güneş'i geçtim Başak ne alaka!" gözlerimi devirip;
"Bende bilmiyorum ben çağırmadım, boşuna sülük demiyorum zaten onun gözü sende valla bak bi gün saç baş girip hastanelik yapıcam o kızı ona göre sende hareketlerine dikkat et seni alırım bak ayağımun altına!!"

"Büyüksün abla" diye dalga geçince gülümseme engel olamadım.
"Sen hep gül böyle zaten benim senden başkasını gözüm görmez güzelim." 'Ya ama yapma işte deme şöyle bünyem kaldırmıyo'
"Herneyse içeri gidelim artık." Rüzgar onaylayınca içeri geçtik. Herkes kendi alemindeyken ben;
"Evet arkadaşlar şimdi film izliyoruz!"

"Bence aksiyon izleyelim." dedi Onur.

"Yok ya fantastik bişeyler olsun." dedi Güneş. Herkesin fikri farklı olunca ve kendi aralarında kavgaya başladıklarında bağırıp;
"Off yeter zaten size soran da kabahat ben istediğimi açıyorum!!" dedim ve Sevimli Tehlikeli filmini açtım-ayhh Şükrü Özyıldız-ve izlemeye başladık. Filmi izlerken birden;
"İşte bu adamı seviyorum ya." diye bağırınca tüm gözler bana döndü bende;
"Ne yani şu tipe bak çok tatlı değil mi? Bence öyle." diye sitem ettim.
Film bitti ve şuan yapılacak bişey yok herkes birbirine bakıp duruyo;
"Bence doğruluk mu cesaretlilik mi oynayalım, ha?" diye fikir attı ortaya Sülük Başak;
"Bence olur." diye onayladı Aras.
"Bencede oynayalım." dedi Yağmur.
Birkaç kişi daha onaylayınca mutfaktan bi şişe getirdim ve oynamaya başladık. Başak şişeyi alıp çevirdi şişe döndü döndü...ve bi ucu bana bi ucu da Rüzgar'da kaldı ben soruyodum o cevaplıyodu;
"Doğruluk mu cesaretlilik mi?"

"Doğruluk." güzell.

"Bana daha sevgili olmadan önce söylediğin bişey vardı her insan kendi adasında yaşar bu ne anlama geliyo."

"Peki, her insanın içinde saklı tuttuğu sırlar, kimseye söylemediği şeyler vardır ya hani işte benim adamda da saklı şeylerim var."

"Anladım. Hadi sıra sende sen çevir."
aslında dediklerini fazla anlayamamıştım 'ne kadar da felsefik bi adam'. Rüzgar şişeyi çevirdi tekrar döndü döndü...ve bi ucu Yağmur'a bi ucu da Başak'ta kaldı Yağmur soruyodu Başak cevaplıyodu;
"Doğruluk mu cesaretlilik mi?"

"Doğruluk."

"Rüzgar'a hala bişeyler hissediyo musun? Bahar'la sevgili olmalarına rağmen." 'ovv fena soru ama gıcık olmadım değil bi evet desin saçını başını yolarım senin sülük'
"İlk başlarda evet ama Bahar'la birlikte olmaya başladıklarından sonra hayır." dedi. Başak şişeyi çevirdi tekrar döndü döndü...ve bi ucu Güneş'e bi ucu da Rüzgar'da kaldı. 'Gergin anlarrr.' Güneş soruyo Rüzgar cevaplıyodu;
"Doğruluk mu cesaretlilik mi?"

"Doğruluk."

"Benden nefret ediyo musun?"

"Evet." dedi, donuk bir sesle beklemiyodum böyle bişey söylemesini. Rüzgar şişeyi alıp çevirdi tekrar döndü döndü...ve bi ucu bana bi ucu Yağmur'da durdu bu sefer o soruyo ben cevaplıyodum;
"Doğruluk mu cesaretlilik mi?"

"Cesaretlilik." dedim bu sefer.

"Şimdi ben ne istesem yapmak zorundasın öyle mi?" dediği şeye karşın kafamı onaylar anlamda salladım;
"Hmm öyleyse Başak'a tokat at!" dedi sinsi bir gülüşle. 'İşte benim arkadaşım ya bana benzemiş' Yağmur'un dediği şeyi yapma için Başak'a döndüm o sırada;
"Ama ben kabul etmiyorum!!" diye mızmızlandı.
"Tatlım bu oyunu sen önerdin ve bizde onayladuk şimdi oyun bozanlık yapma, lütfen okey!!" dedim ve elimi kaldırıp bir tokat yapıştırdım, başı vurmamla biraz yana yatmıştı. 'Ohh içimin yağları eridi valla iyiki de oynamışız valla ha.' tokadımdan sonra bazıları güldü bazıları da 'ooo' ladı tabi ben çok gururlandım Başak bana 'intikamımı alıcam kızım' der gibi bakıyodu onu takmadım ve şişeyi alıp döndürdüm ve şişenin bi ucu Başak'ta bi ucu da bende durdu o soruyodu ben cevaplıyodum;
"Doğruluk mu cesaretlilik mi?"

"Cesaretlilik." dedim hiç düşünmeden. Başak biraz düşündükten sonra aklına bişey gelmiş olacak ki pis pis sırıtmaya başladı ve;
"Güneş'i öp!!" dediği şeye karşı gözlerim iri iri açılırken direk gözlerim Rüzgar'ı buldu o da bana bakıyodu gözlerimi Başak'a çevirdiğinde tatmin olmuşcasına gülüyodu Rüzgar;
"Kızım sen ne o***pu çıktın lan!!" diye bağırınca yüzündeki gülümseme bir anda söndü bu sefer gülme sırasın bendeydi.

Evet bu bölümde böyle sona erdi arkadaşlar kusa olmuş olabilir ama gerçekten hiçç ilham yoktu zaten sonunu zor bağladım. Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin şimdiden teşekkür ederiz.