Gün aymıştı. Kalktığımda saat 2'ye geliyordu. Hafta sonu olmasına rağmen annem ile babamı doğru düzgün göremiyordum hep işteydiler. Banyoda elimi yüzümü yıkadıktan sonra mutfağa indim, dolaptan nesquik ve sütü alıp kendime yemek için bir şeyler yaptım. Daha sonra salona geçtim ve televizyonun karşısına oturdum kanalları gezmeye başladım. Her yerde haberler vardı izleyecek bir şey yoktu bende rastgele bir film taktım. Romantik komediydi aslında hiç sevmezdim ama denemek istedim. Beni izleyeceğim filmler fantastik ve bilim kurgu bu ikisi benim favorimdir. 2.30 saat sonra film bitmişti. Saat 6 olmuştu Yağmur'u arayıp:
"Alo Yağmur bize gelsene evde kimse yok canım çok sıkılıyor."
"Tamam nazlı bebeğim geliyorum şimdi."
"Güzel benzetme beğendim, bayan bilmiş." dedim 'bayan bilmiş' kelimesimin üsrüne vurgu yaparak.
"Sende bana bayan bilmiş ismini taktın bakıyorum da ."
"Evet, öylesin çünkü. Hadi uzatma da bize gelince kavgaya devam ederiz."
Dedim ve suratına kapattım bu kızı çok seviyordum çok kafa bir kız (aynı yazarlarınız özlem ve dilara gibi) Yağmur çok güzel bir kız kumral uzun saçları, yeşil gözleri, biçimli burnu ve dolgun dudaklaru ile her erkeğin dikkatini çekebilecek bir kız Onur'un yerinde olsam çok kıskanırdım. Yağmur alacaklı gibi kapıyı çalıyordu kapıyı açtığımda:
"No vor? Alacaklı gibi kapıyı çalıyorsun."
"He pardon dalmışım."
"Niye kapı deniz mi?"
Dediğim anda Yağmur üstüme atladı yapmayaydım o espiriyi sanki üzerime bir camış düşmüştü kafam Yağmur'un musait bir yerinin altında kalınca bağırdım:
"Kolk lon kofomon ostondon."
Sesim boğuk çıkmıştı. Yağmur hanım musait bir yerini kafamdan çekince rahat bir nefes aldım.
"Oh be yoksa geberiyodum altında."
"Tamam uzatma hadi sohbet edelimm." bu arada oturma odasına geçmiş ayrı ayrı koltuklara yayılmıştık.
"Tamam ama konu bulman lazım."
Yağmur biraz düşündükten sonra sanki kafasında bir ampul yanmıştı ardından;
"Rüzgar'la ilgili konuşalım nasıl buldun bence çok yakışıklı mavi iri gözler, sarı saçıyla tam bir meteor. Tam senlik demedi deme."
"Saçmalama Yağmur tamam yakışıklı olabi..."
"Kabul ediyorsun yani yakışıklı olduğunu? "
Ahh ağzımdan kaçırdım tamam öyle olabilir ama hoşlanmadım.
"Yağmur sen kilo mu aldın şişmişin bidon gibi."
"Ayyy gerçekten... Ya niye çeviriyosun lafı."
"Tamam Tamam ya!"
Yağmurla öyle bi sohbet etmiştik ki zaman nasıl geçti anlamadık arada filmler izledik falan saat baya geç olmuştu. Yağmur'u annesi aradı ve eve gelmesini istedi ve Yağmur'un gitmesi üzerine evde tek kaldım. Ve canım tekrar sıkılıyo. Üstelik evde tek kalkmaktan korkanlardan da değilimdir aksine evde tek kalmayı daha çok severim.Yağmur gittikten sonra odama geri döndüm ve bilgisayarı açıp facebook'a girdim. Girer girmez büyük bir şokla karşılaştım sadece 2 gün girmemiştim ve 23 arkadaşlık isteği 9 mesaj 29 bildirim gelmişti. Hiç böyle olmazdı. Hemen arkadaşlık isteklerini açtım ve tek tek bakmaya başladım. Çoğu kişiyi göz ardı ettim hepsi neredeyse erkek ve apaçi tiplerdi, tabi bulmuşlar gğzel kızı, gezerken birden gözüme biri çarptı direk profiline tıkladım gelen ilk istek ondandı. Adı Rüzgar Kaya soyadını da öğrenmiş oldum. Şok olmuştum. Daha dün tanıştığım çocuğun beni facebook'dan bulup eklemesi garipti. Ve popülerdi tabi bende yakışıklı olsam böyle olurdu. Arkadaşlık istediğini kabul ettim ve eder etmez mesaj geldi. Ve bir şekilde konuşmaya başladık;
"Selam."
"Selam."
"Nasılsın?"
"Bir lise öğrencisi nasılsa öyleyim, sen?"
"Bende de pek bir şey yok aynı."
"Sen okula sınıfa yeni gelen çocuksun değil mi?"
"Evet nasılda tanıdın hemen :D"
"Nereden buldun beni? :D"
"İstediğim şeye ulaşmak her yolu dener ve ulaşırım."
"Ne demek bu şimdi?"
"Öyle işte..."
"Nasıl geldin okula yani nakil falan mı yoksa atılma mı?"
"Bu konuları geçsek."
"Peki." dedim istemsizce, aslında çok merak etmiştim neden söylemediğini, ama üzerine gitmemek için üstelemedim.
"Aslında merak ediyorsun değil mi?"
"Şey, evet."
"Zamanı gelince anlatırım."
"Niye bu kadar gizli bi şey alt tarafı bir okul değişimi?"
"Her şey görüldüğü gibi değil."
"Beni meraklandırmaya çok meraklısın galiba sen.."
"Soruyorsun cevaplıyorum."
"Pekâlâ. Çıkmalıyım iyi geceler." dedikten sonra çıkmadım ona sohbeti kapattım ve facebook'da gezmeye devam ettim. Eğer biraz daha konuşursak beni meraktan çatlatacaktı. Neden bu kadar özel olabilirdi bir okul değişimi? Zamanın gelmesi ne alakaydı. Daha fazla düşünmeden gelen diğer mesajlara baktım. Yağmur'dan 391 mesaj vardı. Hepsini okumaya üşenmiştim ama 391 mesaj atmasını ne gerektirdi anlamış değilim. Hiçbir mesaja bakmadan çıktım. Eğer baksaydım cevap vermek zorunda kalacaktım ve hiç uğraşmak istemiyordum.
Arkadaşlar hikayemizi okuyosanız lütfen oy verin ve yorum yapın. Çünkü gerçekten okuyucu sayısına göre oy çok az.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Bahar Akşamı
Novela JuvenilAşk;hiç beklemediğin bir anda karşına çıkmasıdır. Bu hikaye bir bahar akşamı doğum gününden sonra tesadüfen karşılaşan iki insanın hikayesi. İkisininde yolları ayrı. Bahar;tam tanımadığı bir çocuğa aşık olur ancak olucaklardan haberdar değildir. Rüz...