Geçmişten ders çıkardığını düşünen iki kişi...
İkisi de yaptığı hatalardan pişman...
İkisi de aynı hataları bir daha yapmak istemiyor..
Biri o günlere geri dönmek, yaptığı şeyleri düzeltmek istiyor, bir diğeri bir daha aynı şeyleri asla yaşamamak...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Uzun zamandır bebek görmemişti Tony. Hele böyle daha gözlerini bile açamayacak kadar küçük bir bebeği hiç görmemişti. Hayatının hiçbir döneminde de görmeyi beklemiyordu doğrusu.
Pepper ile birlikteyken bir iki defa aklına 'Acaba ilerde çocuklarımız olur mu?' düşüncesi gelmişti ama hiç gerçek manadan kendisini böyle bir durumda hayal etmemişti. Küçücük bir bebeğin bu kadar güzel olabileceğini kabul edeceğini hiç düşünmemişti...
Babası tanımadığı bir adam, annesi eski sevgilisi olan bir bebeğin peşinden böyle dolanacağını kim düşünebilirdi ki...
»»—— ⎊ ——««
Odanın kapısını çaldı Tony, nezaketen. Ardından kapıyı açarak hemşirenin ve beşiğin içeriye girebilmesi için kenara çekildi. Hemşire içeride göründüğü anda Liv ve Rhodey'nin heyecanlı sesleri duyulmaya başladı.
Tony'nin gördüğü ilk şey parıl parıl gözleri ile bebeğine hayranlıkla bakan anneydi. Tony de Rhodey gibi kadının bu haline sıcak bir gülümseme göndermeden edemedi.
"O çok güzel." diye fısıldadı Liv, mutlukuktan göz yaşları akarken hayranlıkla. "Evet, evet öyle." diye onayladı albay arkadaşını. Tony o an içinden 'Aynı annesi gibi.' diye geçirmeden edemedi.
"Kucağıma alabilir miyim?" diye sordu Liv, hemşireye bakarak. "Henüz sağlık kontrolleri tamamlanmadı. Bunu önermem." diye açıkladı kadın nazikçe. "Ta-tamam öyleyse." diye gönülsüzce kabul etti Liv.
"Şimdilik sağlığında bir problem görünmüyor ama birkaç test yaptırdık sonuçlarını bekliyoruz her şeye rağmen güçlü bir bebek olduğunu söyleyebilirim. En kısa zamanda hastaneden taburcu edileceğini düşünüyorum." diye bilgilendirdi hemşire.
Liv bebeğinden gözlerini ayırmadan hemşireyi dinledi. Rhodey hasta yatağında otururken kolunu kadının omzuna doladı. "Merak etme, bak iyiymiş o. Sen vereceğin isme karar verdin mi?"
"Jessica Maria Anderson." diye fısıldadı kadın kızına hayranlıkla bakarken gülümseyerek. Tony ismi duyduğunda donuklaştı. Gözleri arkadaşlarından küçük bebeğe kaydı.
Uyuyan bebeğe bakarken ismi kendi içinden tekrar ediyordu. Sanki annesinin ismi ile daha da güzel görünüyordu bebek artık.
-
"Ben dışarda bekliyorum." diye fısıldadı Rhodey, Tony kendisinin sandalyeye oturmasına yardım ederken. Hastanede izin vermedikleri ve Liv de ihtiyacı olmadığına dair güvence verdiği için ikisi de geceyi evlerinde geçirmeye karar vermişlerdi.
Tony birkaç saniye kararsız bir şekilde arkadaşının gözlerine baktıktan sonra kabul ederek onayladı onu. Rhodey'nin kapıdan çıkışını izledikten sonra önüne döndü Tony. Önündeki noktaya gözlerini diktikti, kafasında cümlelerini toparladı.
