day before the crash, 93 days before the wedding.
••
"Sevgilim!" Kollarını oyuncu koltuğunda oturup bilgisayarından oyun oynayan nişanlının boynuna doladın.
"Boğacaksın beni bir gün." Nişanlın elindeki oyun konsolunu bıraktı ve dönen sandalyesini sana doğru çevirdi. Nişanlın seni kucağına aldıktan sonra onun tarafından öpücük yağmuruna tutuldun, hemen ardından da oyununa devam etti.
"Sana sürprizim vardı oysaki. Sen yine oyununa devam et." Dudaklarını büzdün ve başını çevirdin. Şu an kalkmaya çalışsan Rintarou seni asla salmazdı. Bu yüzden şansını denemedin bile.
"Yaa?" Gözünü oyunundan ayırmadan sana cevap vermişti. Bu kısa cevaplarını hiç sevmezdin. Çocukluğundan beri ne kadar söylenip laf etsen bile asla değiştirmediği sayılı huylarından biriydi bu.
"Nefret ediyorum senden." Kafasını aniden ittirip masaya çarptırdın.
"Acıdı ya!"
"Canıma değsin." Boşluğa düştüğünü hissettiğin anda ondan sıyrıldın. Yerde duran çantandan çok sevdiğiniz bir grubun iki ay sonra düzenlenecek konseri için aldığın iki bileği nişanlının önüne koydun.
"Neyse oyununa bak sen." Gözlerini devirip üstünü değiştirmek için yatak odanıza doğru ilerledin.
••
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✓ ꜰᴏᴜʀᴛʜ ᴏꜰ ᴊᴜʟʏ「𝐬𝐮𝐧𝐚 𝐱 𝐫𝐞𝐚𝐝𝐞𝐫」'𝘴𝘩𝘰𝘳𝘵 𝘴𝘵𝘰𝘳𝘺 ✓
Hayran Kurgu𝘞𝘦𝘭𝘭 𝘺𝘰𝘶 𝘥𝘰 𝘦𝘯𝘰𝘶𝘨𝘩 𝘵𝘢𝘭𝘬 𝘔𝘺 𝘭𝘪𝘵𝘵𝘭𝘦 𝘩𝘢𝘸𝘬, 𝘸𝘩𝘺 𝘥𝘰 𝘺𝘰𝘶 𝘤𝘳𝘺? 𝘛𝘦𝘭𝘭 𝘮𝘦 𝘸𝘩𝘢𝘵 𝘥𝘪𝘥 𝘺𝘰𝘶 𝘭𝘦𝘢𝘳𝘯 𝘧𝘳𝘰𝘮 𝘵𝘩𝘦 𝘛𝘪𝘭𝘭𝘢𝘮𝘰𝘰𝘬 𝘣𝘶𝘳𝘯? 𝘖𝘳 𝘵𝘩𝘦 𝘍𝘰𝘶𝘳𝘵𝘩 𝘰𝘧 𝘑𝘶𝘭𝘺? 𝘞𝘦'𝘳𝘦 𝘢𝘭...