Anıl gözlerini kısmış, şüphe ve merak karışımı bir ifadeyle Yaz'ı izliyordu. Bu gidişatın nereye varacağını aşırı merak ettiği için hiçbir şeye karışmak istemiyordu. Bildiği tek bir şey varsa Yaz bozulmuş bir köfteci şişme balon amcası gibi görünüyordu. Sarhoş olunca köfteci balonuna dönüşen tek insandı herhalde.
Zıplayarak ve kollarını saçma sapan oynatarak kendi ekseni etrafında dönmeye devam ederken, yalpalamaya başlayınca Anıl onu tutmak zorunda kaldı. Çünkü biraz daha devam ederse iki seksen yere düşecek gibiydi.
Yaz'ı belinden destekleyerek kenara, kendi kokteyl masalarının başına çekti. Yaz çakırkeyiflikten kaymış gözleriyle ve komik bir sitem ifadesiyle Anıl'a baktı. "Ya neden durdurdun beni! Ne güzel dans ediyordum!"
"O dans mıydı? Ben iç organlarını doğru yerlere oturtmaya çalışıyorsun sanmıştım."
Yaz onun koluna vurarak Anıl'ın himayesi altından kaçtı. Anıl kıkır kıkır güldü. O birasından içerken Yaz kendisinin içkisinin olmadığını fark edince "Ben de bira istiyorum!" diye beyan etti gereğinden fazla yüksek bir sesle. Sonra sahnede şarkı söyleyen gruba bağıra bağıra eşlik etti.
"Sen biraz ara versen iyi olur!" diye geri onun kulağına bağırdı Anıl. Yaz çocuk gibi omuzlarını indirip kaldırdı. Sonra bulduğu ilk garsonun koluna iki eliyle birden yapışıp bira istedi. Anıl'ın kendisine şüpheyle baktığını görünce "Ya iyiyim beeen!" diye tekrar bağırdı. Yine şarkılara eşlik etmeye devam etti.
Anıl hayati tehlike olmadığı müddetçe ona ilişmemeye karar verdi. Yaz tamamen sahneye dönüp, yorulunca da kokteyl masasına yaslanarak konsere odaklandı. Anıl onun hemen arkasındaydı. Yaz'ın yanından doğru eğilmiş izliyordu konseri. Bir elin omzuna dokunmasıyla hemen o yana döndü. Fakülteden bir arkadaşı gülümseyerek kendisine bakıyordu.
"Anıl?! Sen gelir miydin böyle mekanlara! Çok şaşkınım!" dedi Anıl'ın bir dönem altı olan Yeşim. Anıl İdare Hukuku derslerine tekrar girdiği için ikinci sınıflardan da birkaç kişiyi tanıyordu. Yeşim de onlardan biriydi.
"Selam Yeşim!" derken öpüşerek selamlaştılar. "Arkadaşımla geldik, o çok seviyor bu grubu. Öyle güzel bir cuma akşamını değerlendirelim dedik," dedi Anıl. Arkadaşını eliyle üstünkörü gösterdi fakat Yaz onları hiç duymuyordu bile. Bağıra bağıra arkası dönük vaziyette çalmakta olan şarkıyı söylemekle meşguldü. Anıl da Yeşim de ona hızlı bir bakış atarak güldüler. Onun keyfini hiç bozmak istemediğinden tanıştırmak için niyetlenmedi bile Anıl.
"İyi yapmışsınız! Seni daha çok görmek isteriz dışarılarda. Nasılsın iyi misin?"
"İyiyim. Sen nasılsın? Sen kimlerle geldin?"
"Ben de iyi olmaya çalışıyorum işte diyelim. Erkek arkadaşımdan ayrıldım, kızlarla kafa dağıtmaya geldik biz de." Yeşim ötedeki bir masada takılan şık şıkıdım üç kızı Anıl'a gösterdi. Anıl bu yanıta tam olarak nasıl bir tepki vermesi gerektiğini bilemeyerek "Üzüldüm. Geçmiş olsun... Ne diyeyim bilemedim şimdi," dedi.
"Aman yok canım, üzülecek bir şey yok! Olacağı vardı oldu..." Yeşim tam o sözleri söylerken Yaz "Benim biram nerede—" diye bağırarak arkasını dönmüştü ki, Yeşim'le burun buruna gelince gülümsemesi yüzünde soluverdi. Yaz'ın aksine Yeşim gülümseyerek bakıyordu ona.
"Selaaam! Yeşim ben! Anıl'ın bölümden arkadaşı. Sen çok keyifli görünüyordun hiç bölmek istemedik," diyerek elini uzattı Yeşim.
Yaz isteksizce el sıkıştı. Anıl'ın bölüm arkadaşlarından hızlı bir şekilde sıkılmıştı. Hele de bu kadar keyifliyken onun arkadaşlarını hiç görmek istemiyordu. "Memnun oldum Yeşim, Yaz ben de," dedi yarım ağızla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GGK: 2 - Gerçek Aşklar Kulübü
RomanceGüzel Günler Kulübü isimli kitabın devamı niteliğindedir. Bağımsız olarak da okunabilir ama önce diğer hikayeyi okumakta fayda var tabii.