GGK: 2 - Gerçek Aşklar Kulübü

53. Bölüm

Yaz mutlulukla son sınavının da sonucunu bakıyordu. "82 almışım. BA gelmiş!" diye seslendi mutfağa doğru. Şu an Anılların evindeydi ve biricik sevgilisi Anıl'la can arkadaşı Ahu harıl harıl yemek yapıyorlardı.

"İşte bu be! Kimin sevgilisi!" Anıl yaptığı işi bırakıp neşeyle Yaz'a doğru koşturdu. Eğilip onun dudaklarına uzun bir öpücük kondururken Ahu mutfakta alayla güldü. "Senin sevgilin olunca otomatikman inek bir tip mi olmak gerekiyor? Kız kötü sonuç alsa n'apacaktın?" diye söylendi. Anıl kardeşinin sözlerini duyar duymaz gözlerini devirerek geri çekildi. Yaz gülse de sitemle "Ahuş uğraşma çocukla!" diye seslendi arkadaşına.

"Eğer kötü sonuç almış olsaydı teselli ederdim baş belası! Merak etme! Lafın gelişi dedim onu."

Ahu pis pis sırıtarak Anıl'a baktıktan sonra önüne döndü. Yaz bilgisayarın ekranını kapatıp kenara koyarken cilveli cilveli Anıl'a sırıttı. "Babamlara hafta sonu gideceğimizi söyledim," diye fısıldadı.

Anıl mutlulukla gözleri parlarken sehpaya oturdu. "Baş başa gideceğimizi de mi?.."

Yaz ağır ağır başını sallayınca Anıl'ın içi iyice heyecanla doldu. Sanki aylardır Yaz'la beraber Ankara'da tek başına yaşamıyorlarmış gibi buna ekstra heyecanlanıyordu. Bu ilk baş başa tatilleriydi sonuçta. Tadı başkaydı. Anıl'ın dedesi Orhan Bey ve babaannesi Füsun Hanım Kıbrıs'a tatile gittikleri için oradaki evleri boştu. Anıl ve Yaz da orayı işgal etme niyetindelerdi.

"Sabırsızlanmaktan öleceğim. Hemen zaman geçsin istiyorum!" dedi Anıl.

"Ben de sevgilim."

"Ne fısırdaşıyorsunuz siz orada?" diye seslendi Ahu onların sessizce konuştuklarını anlayınca. Koşarak tezgahın dış tarafına geldi ve sitemle onlara baktı.

Yaz hemen 'bir şey saklamaya çalışıyorum ama galiba bunda iyi değilim' suratıyla arkadaşına bakınca Anıl ağır ağır bir timsah gibi arkasını döndü. "Sana ne?" dedi. "Her şeyi bilmek zorunda mısın sen?"

Ahu sanki bu çok doğal bir şeymiş gibi "Evet?" deyince Anıl ofladı. Yerinden kalkıp mutfaktaki işine geri dönerken "Senin sevineceğin bir şey merak etme. Hani yaz geldi artık döndüm diye hayıflanmaya başlamıştın ya! Kına yak, gidiyorum yine," dedi.

Ahu bir anda kaşlarının ortası hüzünle havalanarak bir elinde bıçak, diğer elinde mutfak bezi abisine bakakaldı. "O ne demek? Nereye gidiyorsunuz?"

"Kızım sen değil miydin ben geldikten sekiz gün sonra 'niye geldi bu, ne zaman gidecek bu' demeye başlayan? İşte gidiyorum!"

Ahu Anıl'ın sözleriyle iyice üzgün bir hal alırken mutfağın dış tezgahına dayanmış olan Yaz dalga geçer gibi Anıl'ın sözlerini "Bir şey demedeeen, arkamı dönmeden, şikayet etmeden!" diye şarkı mırıldanarak tamamladı. Anıl kıkır kıkır gülerken Ahu sitemle ona döndü. "Yazikom sen yapma bari! Benim Anıl'a olan bu tarz sözlerimin yüzde doksanının yalan, yüzde onunun da şüpheli olduğunu sen biliyorsun!"

Anıl tek kaşını kaldırarak şaşkınlıkla Ahu'ya bir bakış attı. "Pardon?"

Ahu koşturarak gidip bodoslama abisine arkasından sarıldı ve başını gelişigüzel onun koluna yasladı. "Bensiz gidemezsin! Hayır, hayır olmaz!"

Yaz yine kendini tutamadı. Anıl anın şokunu yaşarken gülerek Ahu'nun mükemmel ses tonuyla söylediği son cümlesi üzerine "Nedenmiş? Babam çok zengin benim, çuvalla para verir gene de alır," diye o meşhur Türk filmi repliğini söyledi.

Anıl tam kardeşinin davranışlarının şokunu yaşıyordu ki Yaz yine dikkatini dağıttı. Siniri bozularak gülerken "Bu repliği de hatırlayamazsın bebeğim ya!" diye mırıldandı. Sonra omzunun üstünden görmeyi çok da başaramadığı Ahu'ya baktı. "Üzgünüm ama sensiz gitmek için bunca zaman saydım ben. Bugüne kadar bensiz gittiğin tatillere say. Sen o ada senin, bu kıta benim gezerken, ben burada oturdum inekledim. Şimdi de ben gideceğim. Sevgilimle o koy senin bu koy benim gezeceğim. Biz döndükten sonra ne istersen onu yaparız."