e bunlar iyiymiş abi

1.3K 148 8
                                    

''Ben şimdiden sevdim lan bunları.''

''Hadi oynayın da görelim abi.''

''Tiyatrocu mu bunlar oğlum?''

''Tiyatrocu diye bir şey yok amcık kafa.''

Mor saçlı eleman baygın bakışlarla konferans salonunu incelemeye almışken kimsenin ağzı susmak bilmiyordu. Birbirine küfredenler, meraklananlar ve fazlası. Herkes anlaşıldığı kadarıyla sabırsızdı.

Meyveli sodamı yudumlarken ben de mor saçlı gibi etrafı dikizliyor, bizim sınıfı buraya indirmelerinin çok büyük bir hata olduğunu sezebiliyordum.

''Arkadaşlar, ne zaman çalmaya başlayacaklar diye kuduranlar, farkındaysanız çalmak için sesinizi kesmenizi bekliyoruz.''

Ve salona bir sessizlik çöktü.

Eleman ellerini gitarına yaslayıp mikrofona ihtiyaç duymadan çıplak sesini tüm salona duyurmuş, amacına ulaşmıştı.

''Güzel.''

Geriye doğru adımladı ve omzundaki gitarı ile birlikte perdeleri açmak üzere sahnenin sonuna ilerledi.

Çocuk perdeleri aralarken gözleriyle salonu taramaya devam ediyordu. Öğrenciler kendi aralarında fısıldaşmalara başlamıştı bile. Neyseki bu fısıltı faslı perdelerin tamamen açılması ve grubun geri kalan üyelerinin de görünmesiyle sona ermişti.

Baterinin önündeki 'DS' harfleri ilgi çekiciydi, onun haricinde grup hakkında ilgi çeken tek şey ise mor saçlı çocuktu. Diğer üyeler gayet sıradan, hiçbir dış görünüş değişikliğine başvurmamış tiplerdi.

Aniden ışık renklerinin değişmesiyle ben dahil herkesin üzerinde bir şaşkınlık oluştuğuna emindim. Ardından baterideki çocuğun sertçe ritim tutuşu duyuldu, ve mor saçlı çocuğun üzerindeki spot ışığı aydınlandı. Teller üzerinde dans eden parmakları baş döndürecek kadar hızlı, insanı büyülemeye yetecek kadar da ustacaydı.

Çocuğun sesi, ondan sonra da diğer gitaristin sesi art arda geldiğinde müziğin sonuna geldiğimiz belli oluyordu.

Işıklar normale dönüp baterideki çocuk son bir ritim tuttuktan sonra herkes durulmuş, bu yeteneği sindirmeye çalışmıştı. Ve ben dahil herkes şiddetli bir şekilde alkışlamaya da başlamıştı.

Morlu'nun yüzündeki kibirli gülümseme ve gözlerindeki baygınlık benimkileri bulduğunda aldığı nefeslerin sıklığını fark edebilmiştim.

Alkış sesleri durulunca tüm grup üyeleri malzemelerini toparlamaya başlamış, salondakiler de sınıfa çıkmak üzere konferans salonunun kapılarını ittirmek için debelenir hale gelmişti.

Bu kalabalığa karışmak kesinlikle tercihlerim arasında olmadığından herkes çıkana dek salonda beklemeye karar verdim. Kendi kendime diğerlerinin çıkmasını beklerken Morlu'nun bana seslendiğini fark etmiştim.

''Hey, müziğimizi beğendiysen bi' yardımını alabilir miyiz?''

——
seker cocuk minho (kahveli)

yok korkularım, hyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin