1

10.3K 617 1.1K
                                    

HJ

Herşey o iğrenç okula ayağımı basmamla başladı.

----------

Evimiz Paju taraflarında bir küçük mahalledeydi. Fakat kira fiyatları artınca başka bir eve taşınmak zorundaydık ama aynı zaman da da okulumu ayarlamamız gerekiyordu.

Annemlerle okul meselesini konuştuğumda kuzenimin okuluna gideceğimi söylediler. Sanırım yeni evimiz de o taraflarda olacaktı.

Oldu.

Taşınma süremiz bittiğinde herşey yerli yerindeydi. Evimiz bizim gibi bir aile için gayet uygundu. Kardeşim annem babam ve ben olmak üzere hepimiz beğenmiştik. Ayrıca kuzenimin okulunda okuyacağım için çok mutluydum.

Mutluydum ama aynı zaman da da stresten duramıyordum çünkü yeni öğrenci olmak tüm ilgiyi üstüme çekecektir. Tüm gözler üzerimde olacaktı ve açıkçası bundan hiç hoşlanmayan biriyim.

Yarın bunun stresiyle uyunacağım ama şuan uyuyamıyorum bile. Tek dayanağım kuzenim. En azından o olduğu için rahat davranabileceğim. Ve şimdi uyuyacağım.

------------

Sabah stresle gözümü açtığımda okul saatine daha vardı fakat yine de erkenden kalkıp hazırlandım. Gerçekten gram gitme istedim yoktu çünkü yeni ortamlardan nefret ediyorum.

Kıyafetlerimi değiştirdiğimde mutfağa gidip ekmeği kestim ve ekmek arası bir şeyler hazırlayarak çantama attım. Annemler uyuduğu için kimse yoktu ve böylece sessiz evin kapısını çekerek evden ayrıldım.

-

Okulun önüne doğru yaklaştığımda gerçekten kendimi sorguluyordum. Neden bu kadar kafaya takıyorum ki? Zaten bir kaç saat göreceğim onları. Kendimi acıtan bu sözlerle okula girdim.

Sınıfı ararken tanıdık bir yüz...Tüm o korkunç duygular kaybolmuştu. Han karşımda mutlulukla dikiliyordu. Ben ise biraz daha sakindim.

"Oh! Hoşgeldin Hyunjin hadi gel hemen sınıfa gidelim hoca gelmeden herkesle tanış."

"Jisung yavaş ol kolum kopacak çekip durma!"

"Of sende ne mıymıntı çıktın!"


Kolumdan çekmeye devam edince kendimi ona bıraktım ve sürüklediği merdivenlerden çıktım.

Sınıfın önüne geldiğimizde Jisung kapıyı ittirdi ve içeri onun kolumdan çekmesiyle girdik.

Girdiğimde beklemediğim bir manzara vardı. Herkes ayakta birbirleriyle konuşuyor bağırtı çağırtı vardı. Benim eski sınıfım gibi inek bir sınıf değildi sanırım. Bu güzel.

Jisung'u görmesiyle yanımıza yaklaşan Minho önce Jisung'a bakıp sonra bana bakıp tatlı bir tebessüm bırakarak bana elini tanışma manasında uzattı. Ona karşılık verdikten sonra Jisung yanımızdan konuştu.

"Minho, bu kuzenim Hyunjin."

"Hyunjin, arkadaşım Minho."

"Tanıştığıma memnun oldum."

Diyerek kafamı eğdim. O da karşılık verdikten sonra bana bir yer gösterdi. Benim için ayırmış. Daha doğrusu Jisung demiş ve ayarlamış.

Yerim en köşe de cam tarafında en arkadaydı. Benim için gayet iyi bir yerdi. Ortalıklarda gözükmek istemiyordum çünkü.

Ama tabii ki bana kaçamak bakış atan o gözlerden kurtulamadım. Sıranın üstünde birbirleriyle ne konuştuğunu bilmediğim kızlar bana bakıyor tekrar konuşuyordu. Bazıları ise Jisung'un yanına gidip "kuzenin mi?" diye sorarak yanıma geliyor hoşgeldin diyorlardı.

Şu ana kadar sınıfta olumsuz bir şey sezmedim. Hepsi tatlı tatlı hoşgeldin diyor, benimle tanışmak istiyordu. Sadece bir kaçıyla tanışabilmişken hoca geldi ve bizim tanışma faslı tenefüse kaldı.

----

İlk dersten bir halt anlamadım. Çünkü daha çok sınıfı gözetliyordum. Evet, onlarda beni. Arkasına dönüp dönüp bakanlar beni biraz sinir etse de normal diye geçiştirdim ve dünkü stresimin hepsi sanırım boşaydı çünkü şuan gayet rahat hissediyordum.

Teneffüs olunca Jisung kahvaltı yapmadığım için bana bir şeyler alacakken kendi getirdiğimi çıkarttım ve birlikte masaya oturduk. Daha kimseyle tanışmadan "Nasıl buldun sınıfı?" Aish.

Yemekten sonra sınıfa çıktığımızda sınıfta garip bir sessizlik vardı. Ya da ben mi alışık değildim? Çünkü teneffüs olduğu için herkes ya konuşur ya dışarı çıkar. Ama çoğu kişi oturuyor başını eğmiş sırasına bakıyordu.

Ne olduğunu anlayamadığım için Jisung'un kulağına eğilerek

"Niye bu kadar sessiz?"

Jisung konuştuğumu görünce direkt işaret parmağını dudağına koyarak susmamı işaret etti.

Ve yerime geçtikten sonra Jisung'a baktığımda Jisung da aynı pozu önüne doğru bakıyordu. Niye herkes böyle duruyor ki? Anlamıyorum.

Hocanın masasına baktığımda hoca da yoktu. Neler oluyor bilmiyorum ne garip bir sınıf. Teneffüste ders mi yapilir amına koyim demekten alıkoyamadım kendimi.

Teneffüs bittiğinde hoca geldi ve yarısı dolu yarısı boş geçen bir ilk günü tamamladım.

Çıkışa doğru indiğimde lavaboda olan Jisung'u okulun dış merdiveninde oturarak bekliyordum.

Geldiğinde ayaklandım ve biraz ilerlediğimde konuşmaya başladım.

"Jisung? Sınıfınız teneffüslerde neden böyle sessiz ve garip bir şekilde herkes aynı hareketi yapıyor?"

"Öyle olması gerekiyor."

"Ne? Ne olması gerekiyor? Teneffüs olm adı üstünde. Niye herkes put gibi duruyor ve mal gibi aynı hareketi yapıyorsunuz."

"İlerde öğrenirsin Hyunjin. Şimdilik boşver."

"Lan şimdi sonra ne fark eder? Söylesene işte."

"Emin ol böylesi daha iyi."

"İyi de herkes böyleyse teneffüste siz nasıl arkadaş oluyorsunuz? Nasıl tanışacağım bu şekilde."

"İşte bu yüzden iyi."

"Çünkü onunla tanışmanı istemiyorum."

-------------------------------------------------

Bu ficin konusuna güveniyorum
Seme Lix falan filan çok da önemli olacak bir konu olmayacak.

Selfish | Hyunlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin