25

3.2K 263 812
                                    

Bu bölüm için size playist hazırladım gerçekten yazarken dinliyorum ve çok garip bir şekilde içinde hissediyorum o an

"Selfish Hyunlix Final." Yazarak playisti bulabilirsiniz, sakin aşırı güzel şarkılar.

--------

25. Bölüm ~

Hyunjin'i götüren Jin'in arabasının arkasından dolu gözlerle baktı. Dudaklarına sürdüğü ilaçla onu bayıltmıştı yavaşça.

Çünkü biliyordu izin vermeyecekti gitmesine. Polislerin siren sesini duymuştu. Birazdan burada olacaklarını anlayınca Jin Hyunga haber vermişti.

Çünkü suçluya yardımdan o da hapishaneye girecekti. Ama Hyunjin bunun için çok gençti. Aslında Felix de gençti. Ama ömrü iğrenç insanlara geçmişti. O insanlar onun ömrünü ve çocuk ruhunu bir yam yam gibi yemişti.

Peki ya şimdi. Mutlu muydu? Değildi. Ama derler ya "Kötünün iyisi." Eğer Hyunjin ile kalsaydı, birazdan gelecek polisler Hyunjin'i hapishaneye atacaklardı ve Felix hapishaneye gidip idam edilirken o bahçede Hyunjin onu o deliklerden görecekti.

Peki ya normal bir hayatları olsaydı. Yine dayanabilecekler miydi? İlla ki biri erken ölecekti. İkisinin de tek korkusuydu birbirlerini ölürken görmek. Ölümden de acı verirdi belki de.

Felix kafasında kendini teselli etmeye çalışırken son kez belki de bakıyordu dağa taşa gökyüzüne. İçi kan ağlıyordu. Kendi canına üzülmeye bile vakti kalmamıştı ki Hyunjin'ini düşünürken.

Evet, birazdan polisler gelecekti. Kelepçeler vurulacaktı ellerine, sanki bunu isteyen oymuş gibi her televizyonda yayınlanacaktı adı.
"Seri katil, vicdansız, kalpsiz"

Oturup dizlerini çocukmuş gibi çekti göğüsune kadar. Koydu çenesini iki dizinin arasına. Baktı batmasına ramak kalmış güneşe.

"Neden Tanrım?"

Dedi titreyen sesiyle. Hayal kırıklığı ve üzüntüyle

"Bana Hyunjin'i veren sen iken, neden onunla yaşamama izin vermedin Tanrım?"

Daha sonra sağ elini göğsüne koydu ve

"Çok acıyor."

"Onunla olan hayallerimin boşa çıkması, babamın hayatımı mahvedip ölmesi, annemin beni bırakıp gitmesi, arkadaşlarımın benden korkması... Çok yaktı canımı."

"Ama inanıyorum ki tüm bunların hepsi bana Hyunjin'imle vereceğin diğer hayat, cennet için."

"Ama senden kendim için istediğim ilk ve son bir dilek var."

"Halatlar canımı çok yakmasın olur mu?"

Polis siren sesleriyle güneş batmıştı. Felix göz yaşlarını sildi ve batan güneşe gülümsedi buruk bir şekilde. Bulutlara baktı sonra etrafında döndü ve dünyanın tüm güzelliklerine baktı.

"Buraya kadarmış."

Polisler Felix'i gördüğü anda arabalarını dağdan aşağı doğru yokuştan indirdi ve polis sireni yükseltip megafon ile konuşmaya başladı.

"Lee Felix ellerini havaya kaldır."

Felix ellerini havaya kaldırdı ve yine dolu gözleriyle burukça gülümsedi hak etmediği hayata.

Zorunlu edilen bu hayatta ne sevdiği adamla yaşayabilmiş, ne de birinden sevgi alabilmişti. Ve şimdi ise acımasızca öldürülmeye gidiyordu.

Arkasını döndü ve polis ekiplerinin tam gözlerine baktığında polisler şaşkınlıkla birbirlerine baktılar. Felix ağlıyordu ve diğer suçlulara göre çok sakindi.
Ve çok gençti.

Selfish | Hyunlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin