22:Teklif

4.5K 418 58
                                    

"Teklif"

"Ferit, ne işin var burada?" Okulun çıkış saati gelmiş, işim olmadığı için eve gelmiştim. Normalde Ferit'in işi olduğundan bugün görüşmeyecektik.

"Sürpriz olsun dedim. Hem bir şeyler yaparız." Elindeki sepeti sallayarak konuşması ile gülümseyerek elini tuttum.

"Nerede yapacağız?"

"Evimizde." Evimizden kastının lavanta tarlası olduğunu bildiğim için yüzümdeki silinmeyen gülümseme ile kafa salladım.

Mahalledeki herkes bizim birlikte olduğumuzu bildiği için eskisi gibi meraklı bakışlar üzerimizde değildi.

Lavanta tarlasına varmamızla kış olduğundan dolayı pembe beyaz yaprakları daha açmayan ağacın yanına oturmuştuk.

Ferit'in hazırladığı sepeti açarak içindeki sandviçlerden birini aldım.

Sırtımı Ferit'in omzuna doğru yaslayarak boş tarlayı seyretmeye başladım.

Ferit'in eli saçımda gezinmeye başlamıştı. "Sana bir sürprizim var."

Merakla yerimden doğrulurken o benim hareketimle gülmeye başlamıştı. "Hâlâ çocuk gibisin."

Omuz silkerek "Sürprizim ne?" Dedim.

"Sandviçini bitir göstereyim." Kalan son parçasını da atarak hızla ayağa kalktım.

"Hadi gidelim." Sesim boğuk çıkarken kafasını iki yana sallayarak gülmüştü.  Ayağa kalkarak sepeti eline aldı. Diğer eli sıkıca elimi kavrarken tarlanın çıkışına doğru yürümeye başlamıştık.

"Nereye gidiyoruz?"

"Sürpriz."

Tarladan çıkmamızla boş arazide yürümeye başladık. Kısa süre sonra patikalar bize eşlik etmeye başlamıştı. Ben merakla etrafı seyrederken gördüğüm ev ile daha da meraklanmıştım.

Burada daha önce yoktu. Evden başka gidebileceğimiz bir yerde kalmamıştı.

İki katlı evin fazlasıyla büyük bir bahçesi vardı. Bahçesi çiçeklerle kapalıydı.

Bahçenin önüne gelmemiz ile Ferit cebinden çıkardığı anahtar ile açmaya başlamıştı. Gördüğüm anahtarlık ile gülümsemeden edemedim.

Yemeğe çıktığımız zaman ona aldığım kartal şeklindeki peluş anahtarlıktı.

Sepeti bahçenin girişine bırakarak evin kapısına doğru ilerlemeye başlamıştık. Ben merakla ona bakarken o gözlerindeki ışıltı ile etrafa bakıyordu.

Evin kapısını da açmasıyla içeri girmiştik. "Ayakkabını çıkar istersen." Ayakkabısını çıkartırken kurduğu cümle ile kafa sallayarak bende çıkardım.

Elimi tekrardan tutarak beni salon olarak tahmin ettiğim yere sokmuştu. Salon ev gibi ferahtı, bahçeye bakan duvarı camdan oluşuyordu.

Salon gri ve beyazdan oluşurken televizyon konsolunun üzerindeki çerçeveler dikkatimi çekmişti.

İki çerçeve boşken diğer üç çerçevede resimlerimiz vardı. Birinde Ferit'le birlikte lavantalı dondurma yerken çektiğimiz fotoğraftı. Biri küçük adamımla birlikte olduğum fotoğrafımızdı. Diğerinde Ferit'in Kaya'ya kedi oyuncağını aldığı gün üçümüzün çekildiği resimdi.

Lavanta✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin