1

47K 1.9K 999
                                    

MRRHABAALAR
Beni özlediniz mi çabuk söyleyin????
Ben çok çok özledim sizi çünkü

Comeback yapıyorsam sağlam bir şeyle karşısınıza geleyim dedim ve uzun zamandır yazmak istediğim bu kurguya nihayet başladım

Şaka gibi resmen bir aydan fazladır yokum??
Neyse

Umarım siz de seversiniz ve bu bebeğimi de beraber büyütürüz
(söz bu sefer kaldırmak yok)

Şimdiden iyi okumalar♡

...

Tarih: 19 Haziran 2017
Yer: Seul, Güney Kore
Saat: 23.52

Sevgili Ben,

Ah, hayatımın hiçbir döneminde günlük tutmadığım için nasıl başlamam gerektiği hakkında en ufak bir fikrim dahi yok doğrusu. 'Sevgili Günlük' klasiği, benim bu defteri tutmamdaki amaca ters düşeceğinden 'Sevgili Ben' diye başlamayı uygun gördüm sanırım. Çünkü buradaki her bir satırı, yakın ya da uzak gelecekteki kendimin okuyup da anı tazlemesi için yazıyor olacağım. (Ya da bu hayattan saf dışı kalırsam maceralarımı anlatan bir hatıra defteri bırakma ugruna.) Elbette yirmi altı yaşında kocaman bir adam olduğumdan dolayı vatanımı ya da benliğimi sadece ülke değiştiriyorum diye unutacak değilim ama yine de kafa dağıtmam için tek çare bu gibi göründü işte gözüme.

Dürüst olmak gerekirse şu an biraz olsun korkumu geçirebilmek adına aldım kalemi elime. Çünkü kocaman bir askeri aracın içinde, direksiyonda kendi ülkemin askeri varken tarihi geçmişimizden ötürü girişimizin yasak olduğu bir ülkenin yolundayım. Bu ve sonraki muhtemel senaryolar için tamı tamına iki yıldır çalışıyor olmamıza rağmen gerginliğimin önüne geçemiyorum. Her ne kadar kaybedeceğim bir şey olmasa da korkmamak elimde değil sonuçta. En nihayetinde kendi ülkemden hem görünüş hem demokratik hem de kültürel olarak katlarca farka ev sahipliği eden tehlikeli bir ülkeye giriş yapmak üzereyim.

Arabadan indiğimde beni nelerin karşılayacağı ezberimdeydi çoktandır. Ülke kural ve kanunları, bilmem gereken demokratlar, 'ünlü' isimler, ev tipleri, giyilen kıyafet ve kullanılan saç modelleri, temel askeri bilgiler, ordudaki önemli kişiler gibi bir sürü madde daha sıralayabilirim. Hatta işim onlarla olduğu için, daha iyi uyum sağlayabilmek adına ordudaki birkaç kişinin hayatı ve karakteri hakkında bile epey bilgiye sahibim. Tabii bunlar son derece gizli bilgiler olduğu için herkesi yeni tanıyor gibi davranmak zorunda olduğum da su götürmez bir gerçek. Hoş, zaten ağzı sıkı biriyim ama yine de daha sıkı tutmak için birtakım eğitimlerden de geçmiştim. Her şey son derece planlıydı ve o planın dışından bırak adım atmayı, serçe parmağınızın tırnağını dahi çıkaramazdınız.

Tahmini süre olarak belirlediğimiz on sekiz ay boyunca bana eşlik edecek kimse olmayacaktı, ne bir cep telefonu ne de bir arkadaş. Hepsini Güney Kore'de bıraktığımın bilincinde, yalnızca haftada bir kez görüp de raporları teslim edeceğim Hoseok Hyung'un kısmi desteğiyle yaşayacaktım. Haftalık raporlar, görevimin en büyük parçası bu arada. Kuzeyde ne yaşadıysam hepsini kağıda geçirecek ve kısıtlı imkandan dolayı zamanında alamadığım bilgileri onlara iletecektim. Benden sonra bir ajan daha eğitilip gönderilmeyecekti tabii ama verdiğim her bilgi, arkamdakiler için altın değerinde olacaktı.

Gerçi, arkamdakiler demek biraz basit bir tanımlama oldu ama yapacak bir şey yok. Güney Kore'nin başkan yardımcısı olan babam ve bir milletvekili olan abimi uzun uzun anlatamazdım ya her defasında. Neyse, gelelim asıl konuya...

Neden mi ben?
Bu işi yapmak için doğdum desem yalan olmaz sanırım. Takıntılı babam zaten benim tüm hayatımı daha ben doğmadan planlamıştı çünkü. Sırf basın benden haberdar olmasın diye doğumumun gizlenip ailemden farklı bir evde dadılar tarafından büyütülmüş olmam belki bir şeyleri açıklayabilir size. Doğrusu henüz on iki yaşlarımdayken anlamıştım abimin onlara bir evlatken, benim ise bir hırs projesinden ibaret olduğumu. Elbette canımı yakan bir gerçekti ve sindirmem de kolay olmamıştı ama zaman geçtikçe alışmıştım. Daha önce hiçbir şeyde olmadığı gibi kendi hayatımı yaşama konusunda da babama bir itiraz etme hakkında sahip değildim.

Biraz önce ise sınır kapısına varmamıza on dakikadan az kaldığını öğrendim direksiyondaki askerden. Bunun üzerine de hava zifiri karanlıkken tepe lambasını açarak geçen ay çıkarttığımız sahte kimlikleri hazırladım ve derin bir nefes aldıktan sonra askere kimliğini verdim. Ülkeye girişimin şüphe uyandırmaması adına Kuzey Kore doğumlu fakat Amerika'ya eğitim amaçlı giden biri olarak düzenlediler hayatımı, adım bile farklı artık. Altmış yaşında, yıllardır Kuzey Kore'den bize rapor veren bir ajanımız var, kendisi önemli isimlerin doktorluğunu yapıyor ve benim yeni babam. Ölmüş olduğunu kimsenin bilmediği oğlunun yerine geçtim.

Yeni babamın Kuzey Kore'deki saygınlığı hatrı sayılır derecede olduğundan benim de sevilip sayılmam zor olmayacak diye düşünüyor ekibim. Zaten Kuzey, sırf ona güvendiğinden dolayı beni de askeriyeye doktor olarak alıyordu ya. Her neyse, orduda çalışacağım için bölgeye çok yakın bir yerde bir ev temin ettiler bana, sınır kapısından geçer geçmez asker beni yeni evime bırakacak ve kendi yollarıyla Güney'e geri dönecekti. Hatta şu an uzakta yanıp sönen ışıklar görüyorum, muhtemelen Kuzey'e girmek üzereyiz. Sınır kapısında duran askerlerin adlarını da biliyorum, Park Jimin ve Choi Soobin. Askerlerin hepsi iyi eğitilmiş ve son derece disiplinlilerdi ama yeni babamdan gelen bilgiye göre kapıdan geçmenin en kolay olacağı iki asker onlardı.

Şimdilik defteri kapatmak zorundayım, içimdeki korku ve gerginlik biraz olsun azaldığı için artık daha rahat hissediyorum. Muhtemelen bugün yazmayı devam ettiremeyeceğim çünkü saat epey geç oldu ve eve vardığım an yerleşip uyumam gerekiyor, hemen yarın iş başı yapacağım maalesef. Zaten burada dinlenmeye pek vaktimin olacağını da sanmıyorum. Neyse, yarın işten sonra eve gelir gelmez buraya tüm günümü anlatmak için sabırsızlanıyorum. Önce kimlerle tanışacağımı da merak ediyorum, kimseyle arkadaş olma gibi bir amacım zaten yok çünkü burada birine bağlanmam yasak ama yine de merak ediyorum işte.

Ah, direksiyondaki asker günlüğümü saklamam gerektiğini söyledi. Şimdi gidiyorum...

Güne puan: 2/10

***

İlk bölüm kısaydı çünkü Taehyung'u ve gidiş amacını biraz anlayabilmeniz gerekiyordu

Ve hikaye günlük olarak devam etmeyecek, aralara serpiştireceğim sadece

Bölümler de yine haftada en az 2 tane olmak üzere gelir, bi bakarsınız her gün bile atarım yani yoğunluğuma bağlı

Mia kaçar👩‍✈️

Mia kaçar👩‍✈️☁️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
near here |taekook✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin