21

10.1K 1.1K 1.1K
                                    

Selamm

Önceki bölüm çok yorum gelmiş çok mutlu oldum bidaha gelir mi.

...

"Zaten teşekkür de edemedim, bence bunları götürürsem teşekkür sayılır."

Diye söylendi Taehyung kendi kendine, tam olarak iki saattir elinden geldiğince Kuzey kültürüne yatkın yemekler yapmaya çalışmış ve Albay'ın ona verdiği tüpte pişirmişti hepsini. Açıkçası bu iş onun da kafasını dağıtmaya yardımcı olmuştu, sabah Yugyeom'un gelişi pek de iyi sonuçlanmamıştı çünkü. Anlamadığı şekilde üzerine gelmesi, ortada hiçbir şey yokken ilanı aşk etmesi, giderken tehditvari bir tarzda konuşması... bunların hiçbiri beklediği şeyler değildi ve doğal olarak şaşırmıştı.

Pekala, belki de bu olay Güney'de ya da Kuzey'deki herhangi bir askere karşı olsa böylesine şaşırmazdı ama söz konusu kısıtlayıcı Kuzey ordusu ve Albay Jeon'a aşık bir askerdi. Neden kendisine ait olmayan birini paylaşmamak için direnmişti ki? Neden Albay'ın ilgilendiği biri olduğu yalanını atmıştı ortaya? Neden içten içe böyle bir şey olmasını, hatta o kişinin de kendi olmasını geçirmişti? Son zamanda bunlar ve türevi bir sürü soru soruyordu kendine, hepsini geçiştirip saçma bir sebebe bağlamaktan artık elinde inanacağı bir yalan kalmamıştı. Abisi yüzünden ortaya çıkan korkusundan ona sığınmıştı, normalde olsa ailesinden destek almaya gitmeyecekken Albay'ın yanında bitmişti hemen. Neden?

İlk zamanlarında buraya geldiği andan itibaren ona sinir olmuş olsa da hissettiği çekimin büyümesini ne yazık ki engelleyememişti. Sürekli onu görmek, fark edilmek, herhangi bir şekilde iletişime geçmek istiyordu. Hem, Albay da değişmişti ki. Ne eskisi kadar kabaydı ona karşı ne de kendini geri çekiyordu sınırlarını korumak adına. Çünkü her ne kadar kendine itiraf etmek istemese de o sınırları Doktor için çoktan genişlettiğinin -hatta bazen yok ettiğinin- farkındaydı. Doktor özeldi onun gözünde, insanların iyi olması için görevinin gerektirdiğinin fazlasını yapan, gülümseyince iç ısıtan, tatlı dilli, hayvanları çok seven, dünyalar tatlısı bir adamdı.

Güzeldi de aynı zamanda, yıllarca bastırıp uğruna hem mental hem fiziksel sağlığından ödün verdiği hislerin yeniden canlanmasına sebep olacak kadar güzeldi...

"Eğer yemekleri beğenmezse yandım, kesin bana gelmek istemez hiçbir zaman."

Diye kendi kendine sayıklarken bir yandan da yürüyordu hedef eve doğru. Son düzlüğe geldiğinde ise kapının önünde dikilen iki kişiyi fark etti, biraz dikkatli bakınca da o kişilerden birinin Yugyeom olduğunu anlaması zor olmamıştı. Hemen kalp atışları hızlandı, ne için geldiğini ve şu an ne konuştuklarını deli gibi merak ediyor ama korkuyordu da aynı zamanda. Çünkü yalanı ortaya çıkabilirdi, anladığı kadarıyla Yugyeom biraz gözü kara biriydi ve duyduklarını onaylamak adına baş kişiye gideceğine şüphe yoktu. Birkaç dakika kadar iri gövdeli bir ağacın ardında bekledi elindeki yemek poşetiyle, sonra da nihayet Yugyeom'un ayrılmasıyla hareketlendi.

İyice uzaklaştığından emin olduğunda yavaşça saklandığı yerden çıktı ve onun aksine hızlı adımlarıyla eve doğru ilerledi. Kapıyı tık tıkladığında Albay önce bıkkın sonra şaşkın bir ifadeyle karşılamıştı. Büyük ihtimalle gelen kişinin tekrardan Yugyeom olduğunu düşünmüştü, bu yüz ifadesine bakılırsa belki Albay da kendisine aşık olan Yugyeom'dan pek haz etmiyordu. Nedense kendi kendine iki saniyede kurduğu bu senaryo hoşuna gitmişti, Albay'ın gerçekten biriyle ilgileniyor olması düşüncesi...gerçekten berbattı. Hoş, Taehyung bir doktor olarak bugüne kadar sürüsüyle insanla muhatap olmuştu ama onları sadece muayene etmemişti, hislerini çözümlemişti de. Bu yüzden ifade okumada iyi olduğunu düşünüyordu.

near here |taekook✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin